Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Mehmet ÇİÇEK

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ve sonrasına dair

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmişti.

Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşıyan Sözleşme, bugüne kadar Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanmıştı.

11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul sözleşmesi olarak da bilinirliği vardır. Sözleşme, 14 Mart 2012 tarihinde ise onaylandı. 12 bölüm ve 81 maddeden oluşan İstanbul Sözleşmesi’ni Türkiye feshetti. Yani 19 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat OKTAY; “Türk kadınının toplum içindeki itibar ve saygınlığını layık olduğu seviyelere çıkartmak adına verdiğimiz samimi mücadeleyi geleneksel toplumsal dokumuzu da muhafaza ederek daha ileri noktalara taşımak azmindeyiz. Bu yüce gaye için de çareyi dışarılarda aramaya, başkalarını taklit etmeye gerek yoktur. Çözüm bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcuttur.” demişti. Bu açıklamalar ve bu karar sonrası akıllarda 2 ayrı işleyiş beliriyor.

1.si gerçekten de Sayın Oktay’ın dediği gibi Kadına ve kız çocuklarına olan şiddetin önüne geçmek ve mevcut işleyişin ihlali hususunda gerekli/makul cezai yaptırımları uygulamak için dış grup otoritesine gerek duyulmaksızın, ülkemizin de bu konuda hassas ve vakıf olduğu / olacağı bilinci anlayışıdır. Karar öncesi bu sözleşmenin üstünde olabilecek alternatif metotları görmedik bilmiyoruz. Sadece umut ediyoruz. Ayrılma kararının sadece kısmi sözel argümanlarını işittik. Rabb’im bu metotları pratik bir şekilde görebileceğimiz emsali bir şiddet vakası çıkarmaz inşallah.

Sonrasında medyadan bir kadına şiddet veya kadın cinayeti haberini aldıktan sonra “Acaba Türkiye’nin bu hususta yaptırımı nedir?” diye de düşündürtmesine vesile kılacak tüm acıların önüne geçsin Rabb’im. Bu dediklerim de “İşimiz Allah’a kaldı“ tümcesini de zihinlerde belirtmesin. Türkiye şahsımca bu karar sonrası mevcut konuyla ilgili ciddi bir bilinçlendirme ve piar çalışmasına girmeli. Okullarda ahlak, saygı, güven, iletişim, kadına/bitkiye/çocuğa değer zorunlu ders olmalı şiddet unsurları psikolojik olarak 0’a indirgenmeli. İhlali hususunda cezai yaptırımlar da uygun yaştaki her bireyin aklına kazınmalı. Bir nesil kurtarılırken, mevcut nesil bilinçlenmeli.

2.si bir çok kişinin de düşündüğü lakin dile getirmeye kimsenin gözü kesmediği herkesin bildiği belki de olumsuz anlamlar yüklü, eleştiriel açıdan yaklaşırken en uyguna erişme amacı güdüp paranoyaklaştığımız komplo teorileridir zannımca. Çok şey geliyor akla. Lakin gazetemizin İmtiyaz sahibi Sayın Seyfi UZUNKÖK’ün de bu konuyla alakalı sosyal medyada paylaşımının içindeki cümle gibi “Hayırlı olsun” demekten başka bir şey gelmiyor ele dile. Bu yazımın eleştiri yazısı değil de endişe yazısı olduğunu biliyorum. “Kadın” kelimesinin geçtiği her savda herkesin en iyiyi, en çözümcülü yakalamak için mükemmeliyetçi ya da ussal düşünüp endişeye sarılmasını arzu ederim. Konu hassas ve sonuç / karar / durum ne olursa olsun siz de endişelenin.

8 Mart dünya kadınlar günüydü. Yani 12 gün önce. 345 gün sonra yine kadınlar günü gelecek. İdrak, empati ve anlık dilde özel hissettirmeler için sembolik bir güne gerek yok. Bu; geri kalan diğer günlerin de onlara ait olduğu gerçeğini unutturmamalı. Bir anomali yılı 365 gündür ve 365 gün kadınların günüdür. Geri kalan 6 saat 13 dakika ve 53 saniyelik süre de olsa, iyi bir insan olabilmemiz adına bize bir ömür boyu yetecek kadar kendimizi; kadına, aile yapısına, kız evlatlarımıza yaklaşımlarımıza değin şiddetli ve vuku bulucu şekilde eleştirmemiz dileğiyle. Bu gün 21 Mart 00:34..

BU GÜNKÜ EVREN KADINLAR GÜNÜMÜZ DE KUTLU OLSUN!..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER