Okuyabilmek… Neyi, Nasıl?
Bu platformda yayımlanan köşe yazıları, yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. www.baskentpostasi.com, bu içeriklerden sorumlu tutulamaz.

En basit bir ifadeyle öğrenmenin, tanımanın, bilmenin, dahası hayatın anlamıdır yazmak ve okumak…
Ve ötesinde hayatı, kendini tanımak, alemlere kapılar açmak, bilginin değişik sayfalarına uzanarak yol açmaktır okumak ve yazmak… Dahası ilim ile irfanı elde ederek madde ve mana aleminin çıkmazını birleştirmektir okumak ve yazmak.
Hayat, doğumun ötesinden sonsuz alemlere kadar uzanan yolculuk ise okumak, yazmak da bu yolculuğun anlamlar silsilesidir.
Okumak harfleri tanıma ile başlayan, bilimlerin çeşitli basamaklarından bazen sıralarda diz çökerek, bazen de değişik şekillerde hayata yenilikler katarak, hayatı tanımak, kolaylaştırmak, hayata anlam katmaktır. Bir noktada keşfetmektir, sanattır okumak ve yazmak…
Okumak ve yazmak konuşmaktır, insanı anlamaktır, anlaşılmaktır, ifade-i meram, iletişimdir, hayatın tekâmülüdür.
Güçle, kuvvetle çözümlenemeyen düğümler, okuma ve yazma ile süslenmiş güzel birkaç sözle çözümlenmemiş mi?
Hayatın pusulasıdır hakikatleri konuşmak ve konuşturmaktır okumak ve yazmak… Okumak bir noktada ilk emirdir. Ve de okunmak, yazılmak da güzeldir.
İnsanlığa hizmet adına bilimin maddesinden, manasından kulağa ve gönle güzel esintiler göndermektir, bir nokta da güzel bir söz, yazmak sadakadır.
Bir noktada bilgi alışverişidir okumak ve yazmak…
Tabii ki okunan yazılara anlam yüklenmesi ve yorumlanması da bir o kadar önemli.dir Bir yazarın okunarak yorumlanması, değerlendirilmelerde bulunulması sözü ritme dönüştüren müziktir, sanatçıya tempo tutmaktır, alkışlarla desteklemektir, moral vermektir.
Hele bu da samimi, ilkeli, sevgi, insan hak ve onuruna yakışan bir şekilde olursa değmeyin siz bu zenginliğe…
Yazıların bir başka şekildeki güzel sesidir yorumlar. Bu yorumların bir kısmı da bazen maille paylaşılacak kadar özel ve önemli de.
Âcizane insanlığa, memlekete, vatana hizmet adına kalemlerin konuştuğu bu yolda sözler bazen kafiyeler kadar uyumlu, şiir ve ninni kadar güzel ifadeler olabileceği gibi kimi zaman da noktanın konulmadığı, istemediğimiz, hoşumuza gitmeyen ama doğru olan ifadelere gözle aşina olmalı; olunmalı.
Şiiri istediğimiz zamanların ötesinde gözümüzün alışması gereken düz yazılar da olacaktır. Önemli olan ifadelerin, fikirlerin insana hizmeti ön planda tutmasıdır.
Menfaat ve kaygıdan öte insan hak ve hürriyetlerine saygılı, milli ve manevi değerlerin ön planda tutulmasıdır okumak, yazmak…
Bir o kadar da karşı tarafın kendisini ifade özgürlüğüne saygı duyulması, demokrasiyi her zaman hatırlaması, her şeyden önce hoşgörülü bir şekilde karşı tarafı dinleme erdemliğine sahip olmasıdır okuyabilmek, yazabilmek. İşte anlam ve anlayış, olgunluk buradadır. Hele bu sevda bir de karşılıksız olunca!
Yazmak konuşmaksa, yorum ilişkiyi sürdürmekse, yorumları paylaşmak da değer vermektir, ilişkiyi anlamlandırarak devam ettirmektir.
Genel olarak da ilkeli olmanın, doğruluğun, iyiliğin, estetiğin, inançların, değerlerin, tarih birliğinin, sevginin, saygının, hasletlerin, vatan ve milletin, insana hizmetin kutsallığının… ön planda tutulduğu yazılar karşısında kimsenin bu özelliklere itibar etmediği, haksızlıkların dikkate alınmadığı, seslerin duyulmadığı, sayılan vasıfların pazarda alıcı bulmadığı, türünün son örnekleri gibi umutsuz ve ümitsiz vaka olarak değerlendirilmesi gibi çaresizliklere ise yine yaşanmışlardan örnek vermek güzel bir şekilde konuşmaktır.
Çünkü konuşan hakikatlerdir…