ORMAN
ORMAN YAKMA konusunda çoook ciddi ve sert kanunlar hazırlanmalıdır. O ormanlarda yalnız ağaçlar değil nice hayvan da telef oluyor.
Ağaçların ve hayvanların ah-u zârı bu milletin iflah etmemesi için yeter de artar. Onlar intikam almazlar ama Allah azizünzüntikamdır. (Allah’ın intikamı da pek büyüktür.)
Tv’de gördüm, bir ceylanın ağzı burnu yanmıştı. Hayvan inliyordu. İtfaiyecilerimiz sağolsunlar, Allah hepsine afiyetler ve uzun ömürler ihsan eylesin, ceylana su içirdiler yanık acısı dinsin diye uzun süre su tuttular.
Hayvan da minnetle baktı onlara. Onun lisân-ı hâli itfaiyecilerimiz için ebedî bir duâdır. Hattâ o itfaiyecileri yetiştiren milletimize de duâdır.Ormanlar yalnızca ağaç ve ağaççıklardan ibaret değildir; ağaçlar, hava, su, toprak ve diğer otsu ve odunsu bitkiler, mikroorganizmalar ve hayvanlarıyla kendine has ve herkesin işittiği, bildiği ekosistemdir.
Yani onların varlığı vatan sathının hem güzelliği hem hayrıdır. Cenâb-ı Allah’ın izniyle iklimi düzenler, barındırdığı hayvanat ile bereket ve huzur kaynağı olurlar. Onlar ülkenin tabiî zenginlikleridir.
Çocuklarımıza daha a, b, c’yi (alfabeyi) öğretmeden bu türden konuları öğretmemiz gerekir. Vicdan sahibi olmak, çevreye duyarlılık gibi meseleler tüm meselelerin evvelinde yer almalıdır.
Dinimizi iyi bilseydik bunlar tabii olarak cereyan ederdi. Lâkin bilmiyoruz.
İman sahibi kişide mutlak bir merhamet olmalıdır. Vicdanı katı mü’min olmaz, olamaz. “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” sözü çok dehşetli bir uyarıdır.
Ormana, içindeki mahlûkata acımayan, merhamet etmeyen taş kalpli kişilere «insan»demek caiz midir diye tartışmam bile. Onlar olsa olsa insan suretli canavarlardır.