Başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere sığınan Doğu Türkistan Türkleri, Çin’in Uygur Özerk Bölgesi olan Doğu Türkistan’da Çinli yetkililer tarafından işkence gördüklerini ve kürtaja zorlandıklarını Londra’da kurulan “Uygur Soykırım Mahkemesi”nde anlatacaklar.
Uygur Türkleri, 4 Haziran günü Londra’da kurulan ve Pekin’in etnik Uygurlar’a karşı eylemlerinin soykırım teşkil edip etmediğini soruşturan ve resmiyeti olmayan Londra’daki “Bağımsız Halk Mahkemesi”nde ifade vermeye başladılar.
Dört gün sürecek Mahkemeye video konferans aracılığıyla da ifade verileceği öğrenildi. Mahkemede 30’a yakın mağdurun ifadesinin alınması bekleniyor. Mahkemede dinlenecekler arasında; 6,5 aylık hamileyken kürtaja zorlandığını söyleyen bir kadın, çok sert doğum kontrol politikaları olduğunu anlatan eski bir doktor ve cezaevindeyken Çinli yetkililer tarafından gece gündüz işkence gördüğünü iddia eden eski bir mahkum da var.
İngiltere Hükümeti’nin resmi desteğine sahip olmayan mahkemeye önde gelen insan hakları avukatı Geoffrey Nice başkanlık edecek. Nice, daha önce savaş suçlarıyla itham edilen eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç’in yargılama sürecini yönetmiş ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ile birlikte çalışmıştı.
4-7 Haziran tarihlerinde ilk duruşmanın yapılacağı Mahkemenin vereceği karar herhangi bir hükümet açısından bağlayıcı olmayacak, ancak konuya ilişkin delillerin kamuoyuna açık bir şekilde ortaya konulmasının Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da Uygurlar’a yönelik suistimal iddialarına ilişkin endişelerin giderilmesi amacıyla uluslararası toplumu adım atması konusunda zorlaması umuluyor. Bağımsız Mahkeme’de; Doğu Türkistan’daki Çin zulmünün ve insan hakkı ihlallerinin detayları, bölge ile ilgili hazırlanan raporlar ve soykırıma uğrayan mağdur tanıkların beyanları incelenecek.
“kanıta dayalı olacak”
“Uygur Soykırım Mahkemesi”nin Başkan Yardımcısı Nick Vetch, eylüle kadar toplanacak delillerle ve halihazırda birikmiş olan binlerce sayfa belgeye dayanarak ortaya konulan çalışmanın “tarafsız” olacağını söyledi. Vetch AFP’ye verdiği demeçte, “kanıta dayalı olacak, Çin’i bize elindeki tüm kanıtları sunmaya davet ettik. Henüz bir şey almadık” diye konuştu. Söz konusu mahkeme, uluslararası toplumu Çin’e karşı harekete geçmeye çağıran sürgündeki Uygurların talebiyle kuruldu.
Uygurlara yönelik soykırım yapıldığını iddia eden İnsan Hakları Kurumları tarafından Çinli yetkililer zorla çalıştırma, sistematik ve zorla doğum kontrolu, işkence ve çocukları hapse atılan ailelerinden zorla ayırmakla suçlanıyor. Pekin ise bu iddiaları kesin bir dille reddediyor. Yetkililer şimdi kapalı olduğunu iddia ettikleri kampların Çince, iş becerisi, ekonomik kalkınmanın desteklenmesi ve aşırıcılıkla mücadele kanununun öğretildiği mesleki eğitim merkezleri olduğunu savunuyorlar. Ve Çin’deki yetkililer Londra’daki mahkemenin yalan yaymak amacıyla Çin karşıtı güçler tarafından kurulduğunu iddia ediliyor.
“Amaç ve niyetin çok kritik olacağı aşikar”
Geçtiğimiz Nisan ayında Amerika, Hollanda, Belçika ve Kanada’nın ardından, Pekin’in Uygurlar’a yönelik politikalarının soykırım ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini belirtmişti. İngiltere yönetiminden de benzer açıklamalar gelmişti.
Mahkemeye başkanlık eden Avukat Geoffrey Nice ise şimdiye kadar soykırım açıklamalarının Çin hükümetinin politikalarının arkasındaki niyetlere ilişkin sınırlı bir delil analiziyle yapıldığını söyledi. Nice, “Soykırıma ilişkin bulgu ortaya çıkarılacaksa Çin hükümetinin bu organlarının zihinsel durumunun incelenmesi gerekir. Amaç ve niyetin çok kritik olacağı aşikar” diyor.
Nice, Mart ayında Çin hakkında yalan ve dezenformasyon yaydığı gerekçesiyle Pekin tarafından yaptırım listesine alınan dokuz İngiliz vatandaşından biriydi. Çin’in yaptırım kararı İngiltere ve diğer batılı hükümetlerin Çin’e yönelik Uygurlar’a muamele sebebiyle aldığı benzer kararların ardından gelmişti. Avukat Nice korkmadığını ancak yaptırımların bazı katılımcıların mahkemeden çekilmesiyle sonuçlandığını söyledi. Mahkemenin kurulması sürecine katılanlar da siber saldırılara hedef olduklarını söylüyor. Oturuma ücretsiz katılım imkanı veren yaklaşık 500 biletin sahte e-mail adresleri tarafından ayırtılması nedeniyle mahkemede güvenliğin arttırıldığı bildiriliyor.
“Etnik haklara saygı göstermeye davet ediyoruz”
Görüşüne başvurduğumuz Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti’nin Başbakanı İsmail Cengiz; “Londra’da kurulan bu Mahkemenin resmi hukuki bir yaptırım gücü olmamakla birlikte, Çin Yönetimi bu girişimi bir uyarı olarak kabul etmelidir. Pekin yönetimini; Doğu Türkistan bölgesinde yoğunlaşan insan hakları ihlallerine son vermeye; Sözde eğitim merkezi adı verilen ceza ve toplama kamplarını kapatmaya, Diasporadaki Uygurların (Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Nogay ve Tatarların) yakınları ile iletişim kurmasına ve görüşmelerine izin vermeye; Dini inançlara ve milli ritüellere getirilen yasak ve kısıtlamaları kaldırmaya; Yargısız infazlara, ırk ayrımcılığına son vermeye ve etnik haklara saygı göstermeye davet ediyoruz” dedi.