Türkiye Küresel Ölçekte Güven Verici Bir Ülke Haline Gelmiştir

Kasım 27, 2025 - 00:37
Türkiye Küresel Ölçekte Güven Verici Bir Ülke Haline Gelmiştir

Dünya diken üstünde! Amerika, Asya, Avrupa, Ortadoğu, Afrika’da bazı ülkeler arasındaki gerilimler, çatışmalar ve hatta savaşlar geleceğin dünyası üzerinde korku oluşturuyor. Ortadoğu’da İsrail-Hamas arasındaki savaş (aslında savaş da diyemiyoruz: İsrail’in orantısız gücü!) ve Filistin/Hamas’ın direnişi. Diğer tarafta Rusya ve Ukrayna arasında devam etmekte olan savaş. Ve Sudan’daki iç savaş: Sudan Ordusu ileHızlı Destek Kuvvetleri arasındaki durmak bilmeyen şiddetli çatışmalar… Şimdi de ABD ve Venezuela arasında her an patlak verebilecek olan savaş…

ABD Başkanı Trump’ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yı terör örgütü lideri ilan etmesi ile iki ülke arasındaki gerilim doruk noktaya ulaştı. Hatta Trump sadece bu sözleriyle kalmadı Venezuela rejiminin meşru olmadığını ifade ederek gayrimeşru olduğunu ilan etti. Bu durum Venezuela Devlet Başkanı Madura’yı çok öfkelendirdi. Trump’ın bu açıklamasına karşılık olarak Venezuela Ordusu F-16’ları havalandırarak tatbikat adı altında adeta gövde gösterisi yaptı. Zaten ABD daha önceden Venezuela’yı savaş gemileri ve denizaltılarla kuşatma altına almıştı. Peki, ABD ve Venezuela arasındaki savaşa kadar götürecek gerilimin ana sebebi acaba Trump’ın iddia ettiği gibi uyuşturucu mudur?! Yoksa çok mu çok daha farklı bir sebebi mi vardır?!  

Ateşkese rağmen Filistin/Gazze üzerindeki saldırılarını devam ettiren soykırımcı İsrail gerçeği karşısında dünyadaki sessizliğe hiçbir anlam veremiyoruz. Ateşkes sonrası da İsrail Filistin’in birçok yerini ve Gazze’yi defalarca bombaladı. Ve yine yüzlerce Filistinli öldü, yaralandı ve yerinden oldu. İsrail bugüne kadar yüzlerce defa ateşkesi ihlal etmesine rağmen Trump’dan hiçbir ses-seda yok!  O yüzden Türkiye’nin de artık sabrı/tahammülü kalmadı. İlan edilen ateşkes kararlarının sonucunu bekleyen Türkiye’nin eli her an tetikte! Şu anda kalıcı barışın sağlanması yönündeki gelişmeleri çok dikkatli bir şekilde izliyor! Şayet ateşkes ve kalıcı barış görüşmelerinden herhangi bir sonuç alınamazsa muhtemelen Türkiye de artık kozlarını açık oynayacak. Yani, az bir ihtimal de olsa Türkiye-İsrail savaşı başlar diyorum. Çünkü Türkiye adına geriye söylenecek hiçbir söz kalmamış oluyor!  Türkiye elindeki tüm kozları kullandı ve İsrail’i durdurmaya yönelik yapacağı tek şey kaldı o da savaşmak! Zaten İsrail’in tek korkusu da bu ya… O yüzden Suriye’ye saldırıyor. İsrail bu konuda çok kurnaz! Türkiye’nin kendine direkt değil Suriye üzerinden savaş açacağına inanıyor.

Türkiye’nin derdi sadece Filistin/Gazze olsa… İsrail’in kışkırtmaları ve gazıyla hareket eden Güney Kıbrıs Yönetimi ve Yunanistan’a ne diyeceğiz! Sana ne oluyor Başpiskopos Georgios?! Geçtiğimiz haftalar içinde Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios Türkiye’ye yönelik iğrenç bir açıklama yapmıştı. Türkler Kıbrıs’ı Türkleştirmek istiyormuş! Böyle bir açıklamayı KKTC’nin 42. Yaş Günü kutlamalarına denk getiriyor. Yani, bu açıklamasıyla Türkiye’yi hedef alarak hala Kıbrıs’ın Türkiye tarafından işgal altında olduğunu iddia ederek saçmalıyor. Bir de utanmadan adanın özgürlüğü için her türlü eylemi destekleyecekmiş. Yahu yapmayın, 1974’te denediniz ve sonucunu gördünüz! Fakat bu sefer karşınızda o eski Türkiye yok! Bu sefer işiniz çok mu çok daha zor! Sakın ha sakın bir şey denemeye kalkışmayan bu sefer denediğiniz şey sonunuzu getirecek!..

Ve ABD-Çin arasındaki gerilimler! Çin ve ABD arasında zaman zaman tansiyon yükseliyor. Karşılıklı sataşmalar yapılır sonra ortak bir noktada buluşularak her iki taraf da köşesine çekilir. Aslında ABD ve Çin arasındaki bütün bu gerilimlerin ana sebebi büyük ticaret savaşıdır. Ve bu savaşın dozajı birkaç yıldır daha da artmış durumda. Kritik mineraller, nadir toprak elementleri ve küresel tedarik zinciri konusu hem ABD’yi hem de Çin’i çok yakından ilgilendirmektedir. Sadece Çin’in küresel tedarik zinciri elinde tutması bile ABD’yi çıldırtmaya yetiyor. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı zaman içinde daha da büyüyeceğini gösteriyor. Daha doğrusu dünyayı büyük bir ticaretler savaşı bekliyor da diyebiliriz.

Öte yandan devam etmekte olan Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak, ateşkes ve barışa giden yolların kapısını açmak için dünyanın gözü hala Türkiye üzerinde! Bu konuyu birinci ağızdan dile getiren aktörler arasında başı çeken iki dünya lideri var. Bunlardan birisi ABD Başkanı Trump ve diğeri de Rusya Devlet Başkanı Putin. Ayrıca birçok devlet başkanı ve uluslararası kuruluş da Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu olarak Türkiye’yi adres gösteriyor. Daha geçen gün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu savaşın durmasında Belarus ile birlikte Türkiye’nin arabulucu olabileceğini dünyaya açıkladı.

Geçen gün Gönüllüler Koalisyonu Liderler zirvesine çevrimiçi katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasına savaşın sona ermesi ve kalıcı barışın sağlanabilmesi için adil çözüm yollarında arabulucu olmaya devam edeceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri bile zirveye katılan liderlerin ateşkes ve barış konusunda umutlarını artırdı. Çünkü onlar Türkiye’ye çok güveniyorlar. Türkiye’nin kararlı duruşu, güven vericiliği ve istikrarlı çözüm yolları önermesi onları her zaman ümitlendirdi. Bilhassa ABD Başkanı Trump’ın ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye olan inancı şimdilik tam. Zaten Türkiye sürekli olarak ABD ve Ukrayna ile temas halinde. Türkiye telefonla, yüz-yüze ve diplomatik görüşmeleriyle umut verici adımlar atmaya devam ediyor.

Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki Türkiye’nin diplomatik gücü denginde dünyada başka bir ülke yok! Biz diyoruz ki daha yakın tarihimizde uluslararası birçok sorunun çözümünde Türkiye diplomatik gücünü kullandıysa elbet ki Rusya-Ukrayna savaşında da kullanacak. Nasıl ki Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan dolayı dünyayı kasıp-kavuran gıda/tahıl sorununda arabulucu olduysa, nasıl ki İsrail-Filistin/Hamas savaşında Mısır’da gerçekleşen ateşkesin ilan edilmesi ve kalıcı barışın sağlanması konulu zirvede arabuluculukta baş aktör olduysa, nasıl ki Hindistan ve Pakistan arasında çıkan çatışmaların büyümeden (karşılıklı savaşa dönüşmeden) arabulucu olduysa vs. (daha bir çok örnek sayabiliriz) şu anda devam etmekte olan Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin/Savaşı’nın sadece ateşkesin ilan edilmesi ile kalmayacak aynı zamanda kalıcı barışın sağlanmasında da çok büyük bir etken olarak en iyi ve sonuç getirici arabulucu olacaktır.