Konuşmasında Sinan Meydan, “Yakın tarihi incelediğimizde Kastamonu’nun karşımıza kalın harflerle çıktığını görüyoruz.1915’den bu tarafa meydana gelen savaşlarda tüm Türkiye’nin verdiği şehitlere bir bakın birde Kastamonu’nun verdiği şehit sayısına bir bakın. Sadece bu rakamlara bakıldığı zaman dahi Kastamonu’nun ne kadar önemli olduğunu anlayabiliyoruz”
Mehmet Akif Ersoy’un Türkçe ile birlikte iyi derecede Arapça ve İngilizce konuştuğunu da sözlerine ekleyen Sinan Meydan “ Akif’i maalesef iyi anlayamıyoruz. Akif vatan sever bir insan. Akif sadece Kurtuluş Savaşı’nda insanları aydınlatmıyor. Akif , Balkan ve Çanakkale savaşlarında da şehir şehir gezerek emperyalist güçlerin ne yapmak istediklerini halkımıza anlatan ve bilgilendiren bir vatan severdir.”
Mehmet Akif’in , İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edildiğinde , Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat Ankara’ya davet edildiğine de dikkat çeken ünlü tarihçi konuşmasına şöyle devam etti; “ Mehmet Akif Ersoy’u bugün bazı çevreler siyasi emellerine alet ettiğini maalesef üzülerek görmekteyiz. Bazı çevreler Akif’i kendi düşüncelerine oturtmak istiyorlar. Bunu yaparak hem Gazi Mustafa Kemal’e hemde Akif’e haksızlık edildiğini maalesef üzülerek izlemekteyiz. Halbuki , İstiklal Savaşı’na destek vermesi için Gazi Mustafa Kemal bizzat kendisi tarafından Akif Ankara’ya çağrılmıştır. Bunun üzerine Akif Ankara’ya gelmiş ve bizzat Atatürk tarafından karşılanmıştır. Mehmet Akif , Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapılan görüşmelerin ardından Anadolu’ya çıkmış ve şehir şehir dolaşarak camilerde vaazlar vermiş ve İşgalci güçlerin niyetlerinin Balkan Savaşı’ndan beri izlediği politikaları anlatmış ve Balkanlar’da kaybedilen toprakları ve bundan sonra da sıranın Anadolu’ya geldiğini halka kendi akıcı üslubu ile anlatmıştır. Mehmet Akif Kastamonu’ya gelmiş, Ankara için çok çok önemli olan ve lojistik öneme sahip İnebolu, Kastamonu, Çankırı bölgelerinde de önemli ziyaretlerde bulunmuştur. Kastamonu’da iki ay kadar kalan Mehmet Akif , bu şehirde gerçekten önemli işlere imza atmıştır. Hüsnü Açıksöz’ün sahibi olduğu Açıksöz Gazetesi’nde yazılar yazmış ve gazetenin ofisini merkez olarak kullanarak burada toplantılar yapmış ve işgalin hangi safhalarda olduğunu aldığı telgraflarla adım adım takip ederek halkı bilgilendirmiştir. Bununla da kalmamış, o ünlü vaazını Nasrullah Camii’nde vermiştir. Nasrullah Camii’ndeki vaazını incelediğimizde etkilenmemek mümkün değildir. O ünlü vaazı, Diyarbakır başta olmak üzere ikinci üçüncü defa bizzat Atatürk tarafından batırılarak halka ve cephedeki askerlere dağıtılmıştır.
Mehmet Akif Ersoy’un İnönü muharebesini kazınılmasıyla birlikte İstiklal Marşı’nı yazdığını ve açılan yarışmaya katılmayı redetmiştir. Açılan yarışmaya katılan yüzlerce eser içinde kayde değer eser olmadığından Akif özel olarak yarışmaya davet edilmiştir. Kendisine verilen 500 lira para ödülünü önce kabul etmediğini daha sonra Hilal-i Ahmer bünyesinde bulunan, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai vakfına bağışlamıştır. Akif işte budur. Akifi iyi okumalıyız ve anlamalıyız.
Devamında Mehmet Akif , yazdığı İstiklal Marşı’nı Sebil-ür Reşat Dergisinde ve ilk olarakda Açıksöz Gazetesi’nde yayınlatmıştır. Bu tesadüf değildir. Açıksöz Gazetesi , Milli Mücadeleye katılan ilk gazetedir. Akif’in yazılarını yayınlarak halka ulaşmasına katkı sağlamıştır. Mehmet Akif’de daha sonra İstiklal Marşı’nı henüz BMM’nde kabül edilmezden önce Açıksöz Gazetesi’nde yayınlatmıştır.”şeklinde konuştu.
AV.HÜSEYİN ÖZBEK: M.AKİF ERSOY YERLİ , MİLLİ VE ORGANİKTİR
Tarihçi Yazar Sinan Meydan ile birlikte panele katılan Araçlı hemşehrimiz İstanbul Barosu Avukatlarından Av.Hüseyin Özbek’de Mehmet Akif Ersoy’un iyi anlaşılması gerektiğini ifade ederek, “ Akif yerli, milli ve organiktir. Doğaldır, Akifi sağa, sola, aşağıya yukarıya çekmenin bir anlamı yoktur. Hayatı iyi araştırılrıldığında ne kadar bir vatansever olduğunu çok iyi anlıyoruz. Emperyalist güçlerin Balkan harbinden başlayarak Osmanlı Devletinin toprakları içinde kalan bugünkü Balkan ülkelerinin teker teker kaybedildiğini gören Akif, sıranın Anadolu’ya geldiğini anlamış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda elinden geldiği kadar yanında yer alarak destek vermiştir. Mehmet Akif İstiklal Savaşı’nın kaybedilmesi halinde nelerin kaybedileceğini, Türk halkının ve topraklarının yok edileceğini çok iyi bildiği için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davet üzerine Anadolu’yu gezerek halkı bilgilendirmiştir. Akif bu çalışmalar doğrultusunda Kastamonu’ya da gelerek iki ay kalmış ve iki ay boyunca çok önemli katkılar sağlamıştır.”
PANEL BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Mertcan Karacan’ın yönettiği panele Kastamonu Baro Başkanı Av.Özgür Demir ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Baro üyesi avukatlar ve çok sayıda Kastamonulu katıldı.
Panel sonunda Baro Başkanı Av.Özgür Demir, tarihçi Yazar Sinan Maydan ve Av.Hüseyin Özbek’e günün anısına birer plaket verdi.