Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Aileyi, Toplumu İçten Çökerten Sapıklık E N S ES T İ L İ Ş K İ

Cinsel Sapıklıklar Salgın Bir Virüs Gibidir

Cinsel Sapıklıklar Salgın Bir

Araştırma/Haber-Yorum: Muhsin AKIL

•             Cinsel sapıklığın yol açtığı Ensest İlişki dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığı dahil olmak üzere depremlerden, sel felaketlerinden, siyasi ve ekonomik krizlerden, kimyasal ve biyolojik silahlardan çok ve çok daha önemli bir hastalık olduğunu özellikle belirtmek isteriz.

•             Çünkü aile mefhumun kökten yok ediyor. Ailede başlıyor tüm toplumu etkileyen derin yaralar açıyor. Sonunda devleti de kökten çürütüyor.

•             Tarihte olduğu gibi günümüzde de tüm insanlık bu hastalıktan muzdarip ve şikayetçi.

Ensest İlişki salgın hastalığının temel sebepleri arasında cehalet, bastırılmış cinsel istek ve arzular, psikolojik sorunlar, maddi zenginlikten dolayı tüm istek/arzulara doyumsuzluk, ahlaki ve kültürel yoksunluk, ruhsal boşluk, inançsızlık başta olmak üzere daha birçok sebep sayabiliriz.

Günümüz bilim ve kültür insanları, uzman akademisyenleri, gazeteci ve yazarları, psikologları, hukukçuları neden ensest ilişki üzerine tartışmaktan kaçıyorlar?! Ne zaman ensest ilişki gündeme gelse niçin geçiştirmeye çalışıyorlar?! Gerçi bu da ayrı bir hastalık!..

İşte bütün bu sebeplerden dolayı cinsel sapıkların yol açtığı, Türkiye’nin ve Dünya’nın en büyük ve en yaygın hastalığı olan ‘ENSEST İLİŞKİ’den ayrıntılı ve örnekler vererek bahsedeceğiz.

Aileyi, toplumu ve hatta devleti içten çökerten cinsel sapıklıkların yol açtığı, aynı zamanda çok tehlikeli ve yaygın bir salgın HASTALIK olan ENSEST İLİŞKİ neden sık sık gündeme getirilmiyor ve medyada tartışılmıyor?!  Niçin bu konuda halkı bilinçlendirme üzerinde durulmuyor?! Böylesi iğrenç bir hastalığı şahit olmuş bireyler, suçlu veya mağdur aileler, daha doğrusu bilenler, şahit olanlar neden gizlemek zorunda kalıyor?! Saklanmasının önemli sebepleri arasında neler olabilir?!

Aile içi Ensest ilişkilerin çoğunluğu bir ömür sır gibi saklanıyor. O yüzden dünyada ve Türkiye’deki oranı tam tespit edilemiyor. Yani böylesi derin ve iğrenç bir hastalığın saklanmasının yol açtığı hasarlar neden görmezlikten geliyor. Maalesef çoğu vakaları; aile bireyleri, mağdurlar ve suça ortak olanlar tarafından ört-bas edilerek sessiz kalınıyor?! Böylesi bir durumun toplumda derin bir yara açtığı da mı düşünülemiyor?! 

Ensest İlişki’nin dünyadaki tüm inançlar (ki dinler), kültürler, gelenekler tarafından bile kabul görmediğini çok iyi biliyoruz. Ensest ilişki’nin hiçbir kutsal kitapta yeri yoktur. Hiçbir kültür asla ve asla kabullenmemiştir. Hiçbir gelenek ve töre, böylesi iğrenç bir hastalığa gözyummamıştır.

Bilhassa İslam böyle bir ilişkiyi lanetlemektedir. Kur’an, Lut kavmi ve bazı kavimlerin bu yüzden yok olduklarını,  ‘livata’ denilen ilişki nedeniyle helak edildiklerini haber veriyor. İnsanın özüne, mayasına, fıtratına ters olan bütün ilişkiler İslam’a/Kur’an’a göre yasaktır ve lanetlenmiştir. Yazımızın sonuna doğru Ensest İlişki’nin İslam’da neden yasak olduğuna dair bazı bilgileri kaynağından vereceğiz.

Bu konuda yapılan araştırmalarda geri kalmış toplumlar, topluluklar, aileler suçlansa da gerçekler bunun tam tersini söylüyor! İnsanın fıtratında, doğasında, özünde bile böyle bir hastalığa yer yoktur.  O yüzden insan saparak fıtratının, doğasının, özünün/mayasının dışına çıktığı için böylesi korkunç bir hastalığa yakalanmış oluyor.

Şimdi bu konuda yapılan uçuk ve abartılı bir araştırmaya değineceğiz.

TKDF’nin 56 ilde yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de ensest oranı yüzde 40 çıkması çok şaşırtmıştı. Yani her 10 kişiden 4’ünde ensest hastası gibi tüyler ürperten bir sonuçla karşılaşmak abesle iştigaldi. Çünkü ortaya çıkan rakam çok büyük!.. Bu raporda bir çarpıklık, yanılgı ve tuhaflık vardı. TKDF’nin bu raporu Türkiye’de tartışmalara yol açtı. Çünkü, tüm toplum zan altında bırakılıyordu. O yüzden TKDF resmi kurumlar ve duyarlı sivil toplum örgütleri, akademisyen, gazeteci, yazarlar tarafından uyarıldı.

Böyle bir konuyu gündeme getirmek durup-dururken ortaya çıkmadı. Rutin araştırmalarımız arasında ensest ilişki üzerine Fransa’da yayınlanan bir kitabın ortalığı karıştırmasıydı. Bu olay bizim de dikkatimizi çekmişti. Bu konuyu araştırıp-irdeleyip yorumladıktan sonra yayınlamayı düşünmüştük. Ve düşündüğümüz gibi de yapmak üzereydik ki ülkemizdeki ensest ilişkilerle ilgili her gün medyadaki haberler aklımıza geldi. Ve bu araştırmayı daha da genişletmeyi ve derinleştirmeyi uygun gördük. Daha sonra da şu anda okumakta olduğunuz kapsamlı, detaylı araştırmayı siz değerli okuyucularımıza sunmuş olduk.

İsterseniz ilk önce Fransa’yı karıştıran ensest ilişki üzerine yayınlanan kitapla ilgili haber-yorumumuzu okuyalım.

Faransa’da yayınlanan bir kitap ülkeyi salladı. Daha doğrusu Ensest Skandalı Fransa’yı karıştırdı. Sebebi Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in çocuğu olan Camille Kouchner’in yazmış olduğu “La Familia Grande: Büyük Aile” kitabında ünlü bir siyasetçi olan anayasa uzmanı Olivier Duhamel’in ikiz erkek kardeşlerden birisi olan 14 yaşındaki üvey oğlu Antoine’ye üç yıl boyunca cinsel istismarda bulunması ve sosyal medyada “Me Toolnceste: Ben de enseste” etiketiyle paylaşılmasının siyasi arenada, toplumda ve sosyal medyada büyük yankı yapmasına yol açmıştı.

Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in çocuklarından birisi olan Camille Kouchner’in yazdığı “La Familia Grande:‘Büyük Aile” adlı kitabının yankıları Cumhurbaşkanı Emmanuel Marcon’u da harekete geçirdi. Yazar Camille Kouchner bütün bu tepkiler karşısında ünlü feministlerden Evelyn Pisier’in yaklaşımını örnek göstererek kendisine paye çıkardı.

Camille Kouchner’in “La Familia Grande: Büyük Aile” kitabı üzerine bahsi geçen Olivier Duhamel (70)tüm görevlerinden istifa etti. Bu istifa sonrası Duhamel’i bir televizyon kanalında savunarak iddiaların asılsız olduğunu söyleyen arkadaşı Alain Finkielkraut da görevini bırakmak zorunda kaldı. Duhamel’i savunan, arkadaşı olan, ona destek veren eski Adalet Bakanı Elizabeth Guigou, Paris Siyasal Bilimler Akademisi Direktörü Frederic Mion da istifa görevinden istifa etti.

Camilla Kouchner’in “La Familia Grande: Büyük Aile” adlı kitabının etkisi benzer olayların da ifşa olmasını tetikledi. Konu sosyal medyada çığ gibi büyüdü ve önemli bir tabu yıkılırken tartışmalarda iyice büyüyerek Fransa’yı etkisi altına aldı. Daha öncesinden ensest olayları sıradan, rutin bir olay gibi görülürken şu anda Fransa’da tüm toplumun aynı anda tepki gösterdiği bir sorun haline geldi.

Kitabın yayınlanmasından sonra Fransa’da yapılan araştırmalarda ensest ilişkinin ne kadar yaygın olduğu ortaya çıktı. Fransa Cumhurbaşkanı Marcon’un resmi tepkisi, Adalet Bakanı E. Dupont’un yasa değişikliğine gidileceğini açıklaması bu durumun vahametini apaçık göstermekteydi. Hatta yetişkin birinin 15 yaş altındaki biriyle cinsel ilişkiye girmesinin tecavüz olarak kabul edileceği bile tartışılmaya başladı. Fransız senatosu bu konuda çalışmalar başlattı.

Evet, Fransa’da durum bu… Ya Türkiye’de…

Türkiye’de gizli de olsa çok yaygın olan ensest ilişki üzerine yaptığımız araştırmaya yönelik önce konunun çok daha iyi anlaşılabilmesi için medyada (gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada) her gün rutin çıkan haberlerden kısa bir derleme yaptık.

 

MEDYADA ENSEST HABERLERİ

Tarih 25.05.2018 : “Antalya’da iki kızına cinsel istismarda bulunan baba tutuklandı” Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde, bir sitede kapıcılık yapan Ali İhsan Ç. (36), iki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. (KAYNAK: DHA)

Tarih 16.03.2017: “Kızlarına cinsel istismardan yargılanan baba” Annelerinin haberi vardı: İnşaat işçisi 47 yaşındaki T.G., boşandığı eşinden olan yaşları 7 ile 14 arasında değişen 3 kızına cinsel istismarda bulundu. Yaşanan iğrenç olayın ortaya çıkan detayları tüyler ürpertti… (KAYNAK: DHA)

Tarih 18.12.2015 : “Hastaneye karın ağrısı ile gitti, dayısından hamile olduğu ortaya çıktı. Muğla’nın Milas İlçesi’nde, karın ağrısı nedeniyle hastaneye giden 13 yaşındaki G.K.’nin hamile olduğu ortaya çıktı. Küçük kızın 4 yıldır kendisine tecavüz ettiğini söylediği dayısı 23 yaşındaki S.A.,tutuklandı. (KAYNAK: DHA)

Tarih 14.03.2017 : “Cinsel taciz sanığı baba, 25 günlük tutukluktan sonra serbest bırakıldı” Diyarbakır’da şu anda 16 yaşında olan öz kızı M.A.’ya 6 yıl boyunca cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla tutuklanan ve 18 yıl hapis istemiyle yargılanan 37 yaşındaki M.A., 25 gün sonra serbest kaldı. (KAYNAK: DHA)

Tarih 10.09.2012 : “Bir ailenin ‘kızım olmadan asla’ mücadelesi” Yasin K. (27) amcasının kızı, Rabia’yla (13) ilişkiye girdi. Rabia’nın ailesi, kuzene karşı hukuk savaşı başlattı. Bugün 15 yaşında olan Rabia, ailesini şikayet edip yurda yerleşti. Kızın babası ‘Kızım bekaret kontrolünden kaçıyor. Yasin K. cezasız kalacak’ diyor.  (KAYNAK: AKŞAM Gazetesi)

Tarih 27.08.2017: Yeğeniyle teknede görüntülenen Murat Başoğlu… Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı öz yeğeni ile teknede görüntülenen sunucu Murat Başoğlu hakkında soruşturma başlattı. (Kaynak: Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, CNNTÜRK)

Tarih 26.11.2010 : “Tüyler ürperten bir tecavüz davası”: Antalya’da 15 yaşındaki kız çocuğunun ağabeyinin tecavüze uğrayarak hamile kaldığı, 6,5 aylık bebeğinin de annesi ve teyzesi tarafından düşürtülerek gömüldü… (KAYNAK: Milliyet)

Tarih 20.12.2012 :  “Türkiye böyle aile görmedi. Tokat Zile’de inanılmaz bir olay yaşandı. Skandalı, bir öğretmenin dikkati ortaya çıkardı. “Derse giren öğrencisinin vücudunda darp izleri gören öğretmen, çocuğa ailesinin şiddet uyguladığını düşünerek genç kız ile sohbet etti. Önce babasının kendisine şiddet uyguladığını belirten 16 yaşındaki kız, daha sonra ağlayarak, babasının ve annesinin, ablası ile kendisine yaptığı cinsel işkenceleri anlattı. Polis, astsubay V.B.’nin evinde yaptığı aramada, karısının da içinde bulunduğu kızları ile çekilmiş şiddet dolu seks görüntülerinin yer aldığı 100’e yakın CD buldu. Evde bulunan çok sayıda seks oyuncakları, kırbaçlar ve mazoşist dergiler, deri kıyafetlere de el konuldu. Zile Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan Astsubay V.B. ile karısı H.B.’nin, 19 yaşındaki kızları ile 6 yıldır, 16 yaşındaki kızları ile de son üç yıldır ensest ilişki yaşadıkları iddiası gündeme geldi. “Çocuğa cinsel istismar, darp” suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen karı koca tutuklandı. Astsubay olan V.B. Sivas Askeri Cezaevi’ne gönderilirken, karısı H.B. ise Zile Cezaevi’ne konuldu.”  (KAYNAK: Hürriyet – Nurettin Kurt)

Tarih 30.09.2010 : “İzdivaç ensest ilişki iddiasıyla sarsıldı!” Zuhal Topal’la izdivaç’ta bu kez ortalık fena karıştı. Ekranın en renkli programı bu kez ensest ilişki iddiasıyla sarsıldı. Fahriye Hanım’ın, kendisine talip olan Recep Bey ile konuştuğu sırada izleyicileri şoke eden bir olay yaşandı. Zuhal Topal’dan söz alarak izleyiciler arasından konuşmaya katılan Nurdan Hanım, Fahriye Hanım’ın eski gelini olduğunu belirttikten sonra inanılmaz iddialarda bulundu. ‘Bana hayatı zindan etti çok şükür kurtuldum’ diyerek söze başlayan Nurdan Hanım evliliğinin Fehriye Hanım nedeniyle işkenceye dönüştüğünü söyledi. Eşinin Fehriye Hanım’ın üvey oğlu olduğu söyleyen Nurdan Hanım, ‘sen oğlunu seviyordun, çok seviyordun ama başka türlü seviyordun’ dedi. Stüdyoyu allak bulak eden iddia üzerine araya giren Zuhal Topal’da hayli zor durumda kaldı. (KAYNAK: www. gazeteciler.com)

Tarih 29.04.2012 : “Türkiye’nin ilk ensest nikahı!” : İstanbul’da 30 yaşındaki amca ile 24 yaşındaki üniversite öğrencisi öz yeğeni, resmi nikâh kıydırarak evlendi. Olay ortaya çıkınca amca-yeğen kayıplara karıştı. Anne-babanın şikâyeti üzerine nikâhın düşürülmesi ve ‘ensest’ nikâhı kıyanların cezalandırılması için savcılık soruşturma başlattı. (KAYNAK: HaberTürk )

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE ÇOCUKLARA CİNSEL İSTİSMAR ORANLARI

Türk Psikiyatri Derneği “Çocuk Cinsel İstismarı Bilgilendirme Dosyası” başlığı altında Psikiyatri uzmanları Dr. Suzan Saner ile Dr. Şahika Yüksel tarafından kaleme alınan raporda ortalama yaşam boyu çocukluk çağı cinsel istismar sıklığı kadınlarda yüzde 20, erkeklerde yüzde 5-10. TÜİK’in 2015 verilerine göre suç mağduru çocuk sayısı 122 bin. Bunların yüzde 10’u cinsel suçlar. Türkiye’de yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismar mağduru oluyor.” Bu rapora göre neredeyse her dört çocuktan birisi cinsel istismar yaşıyor.

Dünya ölçeklerinde cinsel istismara uğrayan ergen ve çocukların yüzde 71’i kız yüzde 29’u erkek. Bu ölçekte ensest yüzdesi ise yüzde 20 ile yüzde 25 arasında

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ve UNICEF’in 2010’da Türkiye’de 6 ilde yaptığı çalışmaya da değinen Dr. Saner; “1328 hanede, 7-18 yaş arası toplam 1886 çocukla yüz-yüze görüşülmüştür. Çocuk katılımcılar, istismarın sırasıyla ev, okul ve sokakta gerçekleştiğini; istismar eden kişilerin de sırasıyla baba, öğretmen, anne, arkadaş ve komşu olduğunu anlatmışlardır” bilgisini veriyor. Dr. Saner’e göre, tüm cinsel istismar olgularının üçte biri ensest ya da aile içi cinsel istismar. Saner ayrıca, pedofili şahısların çoğunlukla 40-70 yaş grubu arasından çıkıyor. (KAYNAK: mynet.com, 27.11.2017 11:15)

ÇOCUKLARA CİNSEL İSTİSMAR 13 YILDA 10 KAT ARTTI

Acıbadem Suç ve Şiddeti Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Oğuz Polat tarafından üçüncüsü hazırlanan “Türkiye’de Çocuk İstismarı Raporu-3” başlıklı araştırmaya göre 2006’dan bugüne kadar geçen 13 yıllık sürede çocukta cinsel istismar suçları 10 kat arttı. Rapora göre 2006 yılında çocuklara yönelik cinsel istismar suçunda 2 bin 337 karar verilirken, bu rakam günümüzde 21 bin 518’i geçti. İşledikleri suçlardan dolayı 13 bin 373 kişi de mahkum oldu.

“2019’un ilk üç ayında ve soruşturma aşaması ile sınırlı olmak üzere, cinsel istismar suçu mağduru olarak 83’ü 12 yaşın altında, toplamda 483 çocuk, aile içi şiddet ve akran zorbalığı suçları dahil olmak üzere 65’i 12 yaşın altında 568 çocuk yaralama suçu mağduru olarak ceza adalet sisteminin içerisine girmek zorunda kaldı. Adalet verileri, yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel istismara uğradığını ortaya koyuyor. Ancak pek çok cinsel suç polis ve savcılıklara bildirilmediğinden dolayısı ile bu suçlardaki istatistikler gerçek rakamların çok altında.

Çocuk istismarının yetişkinlikte psikopatolojiye neden olduğu biliniyor. Çocuk istismarcılarının ezici çoğunluğu erkek. Saldırganların genelde düşük sosyo-ekonomik altyapıda, sabıka kaydı bulunan kişiler oldukları ve kendileri de çocuk istismarına uğramış veya aile içi şiddet ortamı içinde büyümüş kişiler. İstismarcı profillerine bakıldığında bunların genelde çocukların tanıdıkları ve güvendikleri yetişkinler oldukları görülüyor. Suçların yüzde 30’u ensest ilişki türünde gerçekleşiyor

Cinsel istismarda suça sürüklenen çocuk sayısı geçen yıl 122’yi buldu. 2019 ilk üç ayında bu oran 154’e yükseldi. Cinsel istismar dolayısıyla mağdur çocuk sayısı 2019’da 689’u buldu. Yaralamadan mağdur olan 968 çocuğun 168’si 12 yaşın altındaki çocuklar. 2019’un ilk üç ayında cinsel istismar suçu mağduru olarak 83’ü 12 yaşın altında olmak üzere toplamda 483 çocuk bulunuyor. Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı 15 bin 937 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı son 10 yılda üç kat arttı. Yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor.

CİNSEL SUÇLARIN YÜZDE 5’İ ENSEST VAKALAR

Murat Yetkin 8 Eylül 2017 tarihli Hürriyet gazetesinde “Çarpıcı bir ensest raporu” başlıklı yazısında Türkiye’deki ensest ilişkilerinin perde arkasına ışık tutacak araştırma, rapor ve önemli bilgileri gündeme getirmiş.  “Türkiye’de Bir Üniversite Hastanesindeki Ensest Vakalarının Toplumsal ve Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı rapor Uluslararası tıp yayını Medical Science Monitor tarafından 26 Nisan 2014 tarihinde İngilizce yayınlanmış. Yayınlayan araştırmacıların isimleri Ali Yıldırım, Erdal Özer, Hasan Bozkurt, Sait Özsoy, Özgür Enginyurt, Durmuş Evcuman, Rıza Yılmaz ve Yunus Emre Kuyucu. Tokat’taki Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümüne 2008-2012 arasında gelen ensest vakaları üzerinde yapılmış bilimsel bir araştırma. Çalışmada, Orta Karadeniz bölgesindeki ensest vakalarının genellikle Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesine sevk edildiği vurgulanarak insanın içini acıtan veriler paylaşılıyor.

Ensest, Birleşmiş Milletler (BM) dâhil uluslararası zeminde kan bağı bulunan akrabalıkların yanı sıra yasa ile evlenmeleri mümkün olmayan üvey çocuklar ve aile üyeleri arasında cinsel eylem olarak tanımlanıyor. Dünyanın istisnasız her ülkesinde, her sosyal sınıfta görülen ve tabu sayılan ensest konusu, kolay kolay paylaşılmaması, gerek korku, gerek utanç nedenlerle saklanması, örtbas edilmek istenmesi nedeniyle hem kamuoyu araştırmacıları, hem akademik araştırmacılar tarafından çalışılması en zor alanlardan sayılıyor. BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu nedenle ensesti “sessiz sağlık acil durumu” olarak tanımlıyor.

Raporda en yaygın ensest türünün babanın kız çocuğuna cinsel saldırısı olduğu yazılıyor. Onu erkek kardeşin kız kardeşe, kız kardeşin kız kardeşe cinsel tecavüzü izliyor; son olarak en az rapor edilen durum olsa da annenin erkek çocuğa cinsel eylemi yer alıyor. Raporda 1999’da 296 ensest vakası üzerinde yayınlanan bir araştırmada saldırganlardan 70’inin biyolojik baba, 87’sinin (büyükbaba, abi, abla, kuzen gibi) biyolojik akraba ve 73’ünün de üvey baba olduğu saptanmış. Keza 2006’da İstanbul’da 1955 kız lise öğrencisi arasında yapılan bir soruşturmada cinsel saldırıya uğramış olanların yüzde 1,8’inin ensest vakası olduğu ortaya çıkarılmış, tabii bu yalnızca lise öğrencileri arasında yapılan bir araştırma.

2009-2011 yıllarında bir devlet hastanesinde yapılan araştırma ise cinsel suçların yüzde 4,6’sının ensest olduğunu ortaya koymuş. Konuştuğum kaynaklar, Türkiye genelinde kayda geçmiş cinsel suç vakası içindeki ensest oranının yüzde 5’e yakın olduğunu ifade ediyor; ama bu konuda kesin veriler elde etmenin zorluğunu da vurgulayarak.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi araştırmasında (yaşları 4 –evet 4- ila 40 arasında değişen) ensest kurbanlarının yüzde 70’inin 18 yaş altında, yüzde 84’ünün kız çocuğu ya da kadın, yüzde 58’in ilkokul mezunu olduğu görülmüş. Saldırganların ise yüzde 72’si ilkokul mezunu, yüzde 54’ü de işsiz.

Ensest görülen ailelerin yüzde 67’si 3 ila 5 çocuk sahibi, ailelerin yarısında saldırgan ve kurban aynı evde yaşıyor. Zaten 2012, 2015 ve 2017 yılında yapılan değişik KONDA araştırmalarından çıkartılabilecek sonuçlar arasında erken yaşta –bazıları zorla- yapılan evliliklerin önemli nedenlerinden birisinin, kız çocukların evlilik bağı yoluyla ensestten korunmaya çalışılması, ya da ensest olaylarının gizlenme çabası olduğu da var.”