Adam “belki artık yazı da yazmam” demiş.
− Yazmazsan yazma…
− Ne diyorsun sen kardeşim?
− Ağabey bak, bilirsin, malûmundur ama hatırlatayım. “Senin ilmin ilfanın âlemin neyine, değişirler adamı elin çingenesine” diye bir söz var hani.
− Ey?
− Anladın sen onu. Sen ne kadar Allah için, bir menfaat beklemeden yazarsan yaz, yazdıkların ne denli fayalı olurlarsa olsunlar, heriflerin parti pırtısına laf söylediğin anda yüz olan değerin sıfır oluverir, hattâ düşmanlığa bile kalkışırlar…
− Haklısın da… Nalına da mıhına da vururum ben. Hakkaniyetli olan, âdil olan böyle yapar değil mi? Aksini ise yalakalar, menfaat bekleyenler fazlasıyla yapıyor zaten. Bizim ne falan ne filan partiden bir menfaat beklediğimiz yok. Biz mükafatı yalnız Allah’tan bekleriz.
− Ağabey yerden göğe haklısın. Bu söylediklerine itiraz edemem. Edersem Allah’a ve Allah’ın Resûlüne de itiraz etmiş olurum. Kur’ân ahlâkı budur. Fakat bu yolda olanların da kahretmemesi, her hâlükârda yàni nasıl bir nankörlük görürlerse görsünler yola devam etmesi gerekir. Şimdi bu söylediklerimde de ben haklıyım değil mi?
− Anlaşıldı, mesajı aldım. Zaten “belki de yazmam” demiştim, “artık yazmayacağım” demediydim.. Açık kapı bıraktım yàni. Birkaç gün kendime geleyim sonra bakarız.
− Allah razı olsun. Yaşımız aynı olsa da size ağabey diyorum. Ne de olsa bu gazetede benden önce yazmaya başlamıştınız.
− Harika latifeleriniz var, sağolun, var olun.
* * *
Sonra daha detaylı konuştuk Ramazan Ercan ağabeyle. “Sosyal medyada, whatsapp’ta falan da paylaşıyordum yazılarımı” dedi ve devam etti:
− Yahu yazımı paylaşıyorum, “belki artık yazı da yazmam” diyorum. Okurumun biri “Âmin amin amin hemide bol bol sayısız sınırsız…” falan diyor…Belli ki yazıyı okumadan yorum yazmış. Latife olsun diye “amin inşallah yazmazsın diyorsun yàni” diyorum.
Bir Yahudi sözü “babana bile güvenme” der.
Biz ana babamıza güveniriz fakat, bizde de benzeri sözler bolca vardır:
Meselâ, Hz. Mevlâna’nın “ağaca dayanma kurur, insàna dayanma ölür, yönel sen Allah’a O (c.c) seni her daim görür” gibi hakikati hakkıyla yansıtan veciz ve hikmetli sözler çokça vardır.
“Dağa (bile) güvenme devrilir” sözünde de nice hikmetler saklıdır.
Elin conisi bile parasına ne yazmış?
“IN GOD WE TRUST” yàni, “Biz Tanrıya güveniriz” yazmışlar öyle değil mi?
Müslüman ise imanı icabı daha işin başında Allah’ın varlığına şehadet ederek, O’na (c.c) olan teslimiyetini, güvenini izhar etmiştir.
Zaten conilerin parasında böyle yazmasına aldanmamak lazım. O sözle para aracılığı ile Tanrıya inanç kuvvetlensin istenmiş olabilir ama gel zaman git zaman bozuk kapitalist düzen, dini imanı para olan bir toplum inşa etmiş ve o slogan artık “ben ancak cebimdeki dolarlarıma inanırım, paran kadar konuş…”a dönüşmüştür.
Coni 18’ine erişen çocuğuna kapik vermez…
Parayla saadet de olmaz, parayı değer kabul eden bir toplumda gerçek bir iman ve istikamet de olmaz. Para için her haltı yiyen ABD ve sömürgeci kankası İngiltere misâlleri yeterlidir.
Biz sendeki inanca güveniyoruz Ramazan ağabey. Yazmaya devam et, velev ki üç kişi olsun okurun. Balık bilmese Hâlık bilir. 07.07.2022
YORUMLAR