ENGEL DEĞİL, FARKLILIK
Her bireyin yaşamı eşsizdir, kimi kelimelerle anlatır kendini, kimi sessizlikle, kimi adımlarla koşar, kimi tekerlekli sandalyesiyle… Ama herkesin ortak bir hakkı vardır; Eşit, erişilebilir ve onurlu bir yaşam.
Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli bireylerin haklarını, toplumsal yaşama katılımını ve karşılaştıkları engelleri görünür kılmak için ilan edilmiştir.
Bu tarih, bir kutlama değil, toplumun aynaya bakma günü olmalıdır. Engelli bireyler, yardıma muhtaç değil; hak sahibi yurttaşlardır.
Hayatın içinde üretmek, başarmak, paylaşmak isteyen milyonlarca engelli vatandaşımız, ön yargıların değil; fırsatların içinde yaşamak istiyor. Onları toplumdan değil, önyargılardan kurtarmalıyız.
Engelsiz bir dünya, sadece fiziki düzenlemelerle olmaz, eğitimde, ulaşımda, istihdamda, dijital ortamda…
Tüm alanlarda erişilebilirlik sağlanmalı, çünkü her hak, herkes içindir. Bir toplum, en kırılgan bireylerine nasıl davrandığıyla ölçülür. Engelli bireylerin dışlandığı değil, değer gördüğü bir toplum; gerçekten medeni bir toplumdur.
Onları sadece bir gün değil, her gün hatırlamak değil; hayatın doğal parçası olarak görmek gerekir.
3 Aralık, sadece engelli bireyleri anlamak değil; toplum olarak değişmek, dönüşmek, gelişmek için bir fırsattır. Engel, bedende değil; zihinde, sistemde, ilgisizliktedir.
Bu anlayışı yıktığımızda, gerçek anlamda engelsiz bir hayat mümkün olur.
Ve unutmayalım:
Hiç kimse, engelli olmaktan muaf değildir. Ama herkes, engelsiz bir dünya kurmaktan sorumludur.
