Ermenilerin Kürtlere karşı yaptıkları soykırım ve katliamlar tarihin birçok döneminde yaşanmış olsa da bunların birçoğunun örtbas edildiği bilinmektedir.1990’da Sovyetlerin dağılması ardından, Ermenistan Karabağ’da bulunan Kürtlere baskı ve zulüm yaparak Azerbaycan’a karşı bir tampon bölge oluşturmak istese de Kürtlerin çoğunlu Ermenilerin bu talebini karşılıksız bırakmıştır. Çok kısa bir süre sonra Erivan yönetimi tarafından Lâçin, Kubatlı, Kelbecer ve Zengilan illerinde ki Kürtlerin %70 den fazlası Azerbaycan’a geri kalanı ise Rusya ve Ermenistan’a dağıtıldı. 1990 ortalarında Ermeniler tarafından işgal edilen bu topraklarda yaşayan Türklerin tamamı da sürüldü. Ermeniler Ruslarında desteği ile Azerbaycan’a karşı artık savaştaki üstünlüğünü kanıtlamış durumdaydılar. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ ile birlikte birçok toprağı peş peşe Ermeni ordularının eline geçti. Ermeniler ele geçirdikleri her yerleşim alanlarında yaşayan sivil Müslümanlara ağır işkence, zulüm ve baskı yapıyorlardı. Uluslararası bir dergi olan ‘Economist, 1.9.93; Helsinki Watch Report, 1994’ sayısında Ermeniler tarafından alınan ‘Lâçin Şehrinden 15.000 Kürt’ten temizlendi’ soykırımını haber yaparak Ermenilerin yaptığı soykırım ve zulmünü dünyaya duyurmuştu. (Ölen ve zulüm gören Müslüman olduğu için dünya kamuoyu dünde bugünde bu ve buna benzer meselelere kulağını tıkamış, gözlerini kör etmişti. Bugün Filistin’de Irak’ta, Suriye’de Libya’da ölen her Müslüman’a yapılanlara karşı kör, sağır taklidi yaptığı gibi) .Lâçin şehrini ele geçiren Ermeniler adını Kaşatag olarak değiştirdiler ve “eski bir Ermeni şehri” olarak ilan ettiler. İzleyen aylarda bölgenin tamamını sistematik olarak Kürt nüfustan ve tarihsel anıtlardan arındırdılar. 1993 Nisan’ında Ermeniler, Kürtlerin nüfus olarak en kalabalık yaşadığı Kelbajar şehrine saldırdılar. Ermenistan’dan gelen yoğun bombardımanla Kelbajar topa tutuldu ve Karabağ’dan gelen birlikler ve ABD’den gelen Ermeni gönüllüler tarafından ele geçirildi. Yaklaşık 100.000 mülteciye ev sahipliği yapan Kelbajar halkı, ölümden kurtulmak için 3.700 metre yükseklikteki Murov Dağı’na kaçmak zorunda kaldı. New York Times’ın bir muhabiri, Kelbajar’daki gaddarlıklara tanık olan birkaç batılıdan biriydi. (New York Times, 4.7.93). Uluslararası Kızıl Haç, kaçan 15.000 sivilin kar altında hayatını yitirdiğini hesapladı. Ermeniler mültecileri bombaladılar, kurtarma ve boşaltma araçlarına saldırdılar, sıradan sivilleri pusuya düşürüp öldürdüler. (New York Times, 4.7.93; Kurdish Life, 9/1994; 13/1995; 18/1996). Kelbajar yerle bir edildi ve “dağ şehri” anlamına gelen Kürtçe adı değiştirilip “Karvajar” yapıldı. İslam’ın Kafkas dağlarında koşan atları, Ermeni engeline takılmıştı. Ermenilerin bitmez tükenmez saldırıları Müslümanlara ağır kayıplar verdirdi. Ermeni milliyetçi ve ırkçı katiller 1988 ve 1994 yıllarında Karabağ’daki Müslüman Kürtlere ve Türklere karşı adeta topyekûn etnik temizlik yaparak binlerce kürdü, Türkü katlettiler; yüz binlercesini Azerbaycan’a zorunlu göçerttirdiler. Sovyetler Birliği artık yoktu. Kafkasya Cumhuriyetleri, hamilerinden kopuk olmasalar da kendi ulusal çıkarlarına denk gelen politikalar yürütmek çabası içerisindeydiler. İşgal edilmiş yerleşim alanları içerisinde yer alan bölgelerde ki Kürtler, Ermeniler tarafından tümden gözden çıkarılmıştır. Dağlık Karabağ’ın Ermeniler tarafından ele geçirilmesi ve işgalinin üzerinde yıllar geçse de, Dağlık Karabağ sorunu henüz çözülmüş değildir. Azerbaycan toprakları Ermeni işgali altında bulunmakta ve Ermeni işgali sonucunda bölgeden sürülmüş bir milyondan fazla Türk ve Kürt, mülteci yaşamı sürdürmektedir. Bugün Ermenistan’da ve işgal ettikleri topraklarda Müslüman bir Kürt veya Türk yaşamadığı gibi her olayda Ermenilerle müttefik olan Yezidi Kürtler’i de sürmek için kamulaştırma adı altında arazilerine ve evlerine tedrici bir şekilde el koyulmakta göçe zorlanmaktadırlar. Bütün bunlar olup biterken bebek katili PKK terör örgütü ve siyasi uzantıları Ermenistan’ın yanında yer almış ve halen de aynı politikasını sürdürmektedirler.
Dr. İmbat MUĞLU
YORUMLAR