“28.04.2018 tarih 30405 sayılı Resmi Gazete yayınlanan, 7139 sayılı kanunla DSİ teşkilat kanununda değişiklik yapılıp ‘’Sulama Birlikleri’’ lağvedildi. 6172 sayılı kanunla kurularak çalışan 378 sulama birliği lağvedildi. 14 bin 487 meclis üyesi bulunan 378 sulama birliklerinde 1 milyon 300 binden fazla çiftçinin, seçimle göreve getirdiği sulama birliklerinin, meclis yönetim kurullar ve denetim kurulları lağvedilmiştir. DSİ teşkilat kanununda yapılan değişiklikle sulama birliklerinin yönetimine DSİ görevlisi getirilerek birlik yönetimlerinin yetkilerinin tamamı bu atanan DSİ personeline devredilmiştir. Üstelik bu görevlendirilen memur DSİ deki maaşını alacak görev pozisyonu devam ederken aynı zamanda Sulama Birliği bütçesinden maaş almaktadır. Son zamanda moda haline gelen birden fazla maaş alanlar kervanına üç yıldır Birlik Başkanlığına görevlendirilen DSİ memurlarıda katılmıştır. Görevlendirilen bu başkanlara ‘damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın, sulama birliği hizmet alanı 1.000 hektara kadar olanlar için (10.000) gösterge rakamının, 1.000 hektar dâhil 10.000 hektara kadar olanlar için (15.000) gösterge rakamının ve 10.000 hektar ve fazla olanlar için (20.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay huzur hakkı ödenir’’. Başkana ödenecek huzur hakkı prime esas kazanca dâhil edilmez şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır. Ayrıca görevlendirlen bu birlik başkanına birliğin bütçesinden lüks bir araç ta tahsis ediliyor. Hamzadere Sulama Birliğide bu uygulamalardan biridir.Bölgemizin en önemli sulamasının şimdilik yıllık bütçesi 30 milyon TL üzerindedir.
Sulamacı çiftçilerin girdi maliyetleri giderek artarken görevlendirilen personellere ikinci maaş tahakkuk ettirilmektedir. Birlik kurucuları ve üyelerinin paralarıyla ve sulayıcıların ödemelerinden oluşan mevduattan böyle bir uygulama ne derece adaletlidir. Halbuki birlik kendi denetim kuruluyla birlik yönetimini denetlerken şimdi böyle bir uygulama ortadan kalkmıştır.”
Sulama Birliklerinin lağvedilmesinin, sulama tesislerinin ve su kaynaklarının kişilere ya da şirketlere tahsisinin önünü açtığını belirten başkan Demir, “Elektrik dağıtım hizmetinin özel kesime devredilmesinin sonucu ortadadır. Umarız sulama tesislerinde su dağıtım ve işletilmeside özel kesime devredilmez. Aksi halde giderek yok edilen tarım sektörü çok daha hızlı yok edilecektir” dedi.