İlkeler Ve Teşekkür-2
Bu platformda yayımlanan köşe yazıları, yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. www.baskentpostasi.com, bu içeriklerden sorumlu tutulamaz.
İnsanlığı, haysiyeti, güzel duyguları ve ahlaki erdemliliği en büyük kazanım kabul etmek. Kurallı, düzenli bir hayat tarzına sahip olabilmek. Yani olmazsa olmazlarımız var ya!
İlkokul, ortaokul ve liseyi Keban ve Elazığ’da okudum.
Hacettepe Üniversitesi yıllığımda “O bir gün siyasete ve politikaya girecek. Onunla karşılaşırsanız, Ona işiniz düşerse kelimenizin arasına mutlaka bir Elazığ kelimesini koyun” ibaresi hala tazeliğini koruyor.
Latife olsun diye de “ Elazığ’ın nüfusunu ve nüfuzunu arttırmak için Elazığ dışında evlendim” şeklindeki rutin söylemimi yakınlarımdan bilmeyen yok.
Kısaca Elazığ; bebekliğimin, çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği o güzel yıllar. Yani hayatın ilk basamakları, hayatın şekillenme dönemleri. Bilim adamları hayatın şekillenmesini ta çocukluk yıllarına atfederler ya!
Önce Elazığ’ı bilmek, Elazığ’ı kendine dert etmek sonra Başkentte eğitimle eksiklikleri giderebilmek ve iş hayatına atılmak...
En ufak bir tatil veya boşluk bulunduğunda Elazığ’da olmak. Bayramları, tatilleri Elazığ’da geçirebilmek. Uzaklarda da olsa ruh ve gönül ile Elazığ’ da olabilmek, Elazığ’ı dışarıda yaşamak ve yaşatabilmek…
Hayatın uzun yolculuğunda insanları daha da yakından tanıyabilmek…