Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
İdil Öznur Görkem

SİL BAŞTAN

SİL BAŞTAN

Tarih 2015
Tükenmişlik , örümcek ağı gibi sarmıştı..
Fark etmek için Necip Fazıl gerekiyormuş uykusuz gecelerde…

“Geceleyin, koskoca şehrin lambalarını,
Bir keskin üfleyişim söndürmeye yetecek;
Korku, şehrin çelikten sesini tüketecek.
Herşey susacak o ân, çalınacak kapılar;
Kiremitleri yaprak yaprak alan bir rüzgâr,
Ağzımdan haykıracak, uzun, gizli, çapraşık…
Erişilmez fikir ki, düğüm düğüm dolaşık…
Sarıldıkça boşanan yumak, çözülen demet;
Başı görünmez hayâl, sonu gelmez nedamet…
Necip Fazıl Kısakürek/Ruh

Okudukça gözyaşlarım küçük küçük hızlı adımlarla yürüyen karıncalar gibi yanaklarımdaydı…
Anlam veremiyorum ne oluyordu.
Tekrar okuyorum şiiri
Gözyaşlarım akmasın istesem de durmuyordu … Sabah olmuştu
Derin bir sessizlik Ruhumda …
Kilitler vurulmuş bedenime…
Mermerden sert ve soğuk ellerim bedenim…
Kaskatı olmuştum, ölmüştüm de sanki ruhum hapis olmuş gibiydi bedenime ..
Büyük bir acı tarifi yok .
Bedenimde Mi ruhumda mi yoksa tüm benliğinde mi bu acı anlamaya çalışıyordum.

Günler geçiyordu, gün gün anlıyordum ki tükenmistim …
Yeniden doldurmak için ruhumu bedenimi enerji ile ne yapmam gerekiyordu? bilmiyorum, bilmiyordum…
Arıyorum hergün arıyorum…
Acılarım bitsin istiyordum
Aklım karışık, tükenmiş halimin tek sorumlusu benmiydim?
Arıyorum hergun arıyorum…
Günün birinde kapıma gelen kayıp bir köpek, ayağa kaldırmıştı harekete geçirmişti bir miktar.. hergun yürüyüşler , hergun yeni yeni bilgiler hayata dair …
3 yıl geçti böyle …
2018 yeter bitsin artık olmuyor içimde ki ben dışımdaki ben ile uyumlu değildi …
Ve amaçsız amaçlarla geçen 2 yıl daha …
2020 Haziran ayı Nilgün Marmara ile anlıyordum artık ,ama korkuyorum çok korkuyorum…
Okuyorum
–“Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer…
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.” Nilgün Marmara

Defalarca dinledim ,defalarca okudum ..
Kafama kafama koca koca kayalar düştü
Kan revan içindeydim sanki , ben ne yapıyorum kendime ben İdil Öznur ne yaptım kendime acıdım bir an için için acıdım..
Sonra dur dedim !

Tarih 2021 olması gereken oldu , Çok büyük bir adımdi , hayatımda beni aşağı çeken tükenmeme neden olan , var olan benligimi kabul etmeyen herkesi hayatımdan çıkartmaya adım attım.
Çok korktum ,çok ağladım , yeni bir düzen yeni bir hayat bilmiyorum nasıl kuracağımi alışkanlıklarim vardı eskiye dair nasıl kurtulurum bilmiyordum…

“YARADAN Güneşin her gün yeniden doğmasını sağlayarak bizi mutsuz eden her şeyi değiştirmemiz için bize bir zaman tanıyordu. Ancak biz her gün böyle bir zamanın bize atfedildiğini göremiyoruz. Bugünün hem düne benzediğini hem de yarına benzeyeceğini düşünerek yaşıyoruz.”

Ama hayat bu, sizi alıyor, bir altınızı bir üstünüze evirip çevirip kızarıncaya kadar pişiriyor.. hadi diyor fark et …
Sen olman gereken kişi olman icin adım attın , hareket et ,hareket et diye ensenden resmen tutup yerden yere çarpıyor…

“Hayatta hiçbir şey için geç değildir” klişesini bilirsiniz ama bir kere de benden duyun çünkü hayatta hiçbir şey için geç değil! Çevremizin ön yargıları, baskıları ve hayatımıza yön veren bitmek tükenmez fikirleri yüzünden ruhumuz çıkmazlara girdi ama Freud’un ‘Psikanaliz Üzerine’ kitabında yazan şu sözlerinide ilave edelim
“İnsan ne yaşarsa yaşasın en çok kendi etkilenir. Üzgün olduğunuz zamanlarda birileri gelir ve sizi anladığını, en az sizin kadar üzüldüğünü söyler, külliyen yalandır bu. Hiç kimse sizin acınıza sizin kadar üzülemez. Aynı şey mutluluk için de geçerlidir.”

Hayatı yaşamak bir sanat, ve bu hayatın sanatçısı sendin..
Kendini bilerek , isteklerini ve en önemlisi neyi istemediğini bilerek yeniden bir hayat başlamak zor fakat zor da değilmiş… Yeter ki yola çık sonrası kendiliğinden geliyor ve değişen düzende artık bir ömür aynı işleri yapmak zorunda olmadığını da anliyorsun. . Bir kez başaran insan, her daim başarma potansiyeline sahiptir, bu ancak bir şeye sahip olmayı ne kadar çok istediğimizle orantılı…

“Olmayı düşlediğiniz yerde tüm benliğinizle olmanız gerekiyor. Kendi devletini parçalara bölersen sonra düşmanların saldırısına karşı koyamassin . Kafasının içi bölünmüş bir insan da , yaşamın yükünü gerektiği gibi kaldıramaz.”
Kendinize olan saygınizi kaybetmeden sevgiyle kalın !
(ASYA)
İDİL ÖZNUR GÖRKEM

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER