Birçoğumuz sevinç ve mutluluğu deneyimlemek için her zaman dış etkenlere bakarız, oysa bunların çoğu içsel çalışmayla ilgilidir. Dünyanın bir yerinde temiz içecek ve yiyecek ya da eskimiş bir çift ayakkabısı olan biri minnettar olabilirken, yaşamak için ihtiyaç duyduğu çoğu şeye sahip olan bir başkasını bir şeylerden şikayet ederken bulabilirsiniz.
13. yüzyıl mistiklerinden Meister Eckhart: “Tüm hayatınız boyunca söylediğiniz tek dua ‘teşekkür ederim’ olsaydı bu yeterli olurdu…”
Minnettarlık duygusu aynı zamanda depresyon ve kaygının üstesinden gelmek için de harika bir araç olabileceğini belirten bilim insanları ayrıca kalbin beyne sinyaller gönderdiğini de keşfetti.
UCLA’nın Farkındalık Araştırma Merkezi’nden çıkan araştırmaların da gösterdiği gibi, bu bilimin de yeni kavramaya başladığı bir şey. Onlara göre :
‘’Minnettarlık tutumuna sahip olmak beynin moleküler yapısını değiştirir, gri maddenin işleyişini sürdürür, bizi daha sağlıklı ve mutlu kılar. Mutluluk hissettiğinizde merkezi sinir sistemi etkilenir. Daha huzurlu, daha az tepkisel ve daha az dirençli olursunuz. Bu, sağlığınıza dikkat etmenin gerçekten harika bir yoludur.’’
Son on yılda yapılan pek çok araştırma, bilinçli olarak yaşamlarındaki güzelliklerin kıymetini bilen insanların daha mutlu ve daha az depresyonlu olduğunu ortaya çıkardı.
Şükretmekle ilgili yapılan araştırmaların çoğunun mental açıdan sağlıklı bireyler üzerinde gerçekleştirildiğini belirten UCLA’nın Farkındalık Farkındalık Araştırma Merkezi bir araştırmasında minnettarlık zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele eden insanlar için faydalı mıdır? Ve eğer öyleyse, nasıl? sorularına yanıt aradı.
Araştırmaya, anksiyete ve depresyondan mücadele eden ve ruh sağlığı danışmanlığı almak isteyen üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere zihinsel sağlık sorunları olan kişileri katıldı. Çalışma rastgele üç gruba ayrılan yaklaşık 300 yetişkini içeriyordu.
Tüm gruplara danışmanlık hizmeti verildi, ancak birinci gruba ayrıca üç hafta boyunca her hafta başka bir kişiye bir şükran mektubu yazmaları talimatı verilirken, ikinci gruptan olumsuz deneyimlerle ilgili en derin duygu ve düşüncelerini yazmaları istendi. Üçüncü grup ise herhangi bir yazma etkinliği yapmadı.
Peki sonuç ne oldu? Olumsuz deneyimler hakkında yazan veya yalnızca danışmanlık alan katılımcılarla karşılaştırıldığında şükran mektupları yazanlar, yazma egzersizlerinin bitiminden 4 hafta ve 12 hafta sonra önemli ölçüde daha iyi ruh sağlığına sahip olduklarını bildirdiler. Bu, şükran mektubu yazmanın sadece sağlıklı, iyi uyum sağlayan bireyler için değil, aynı zamanda zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele eden kişiler için de faydalı olabileceğini düşündürmektedir.
Bununla birlikte, sonuçları daha derinlemesine incelediklerinde minnettarlığın aslında zihinlerimizde ve bedenlerimizde nasıl işe yaradığına dair ipuçları buldular. Şükran duygusunun psikolojik faydalarının arkasında ne olabileceğini gösteren araştırmadan şu dört bilgiyi elde ettiler:
- Minnettarlık bizi zehirli duygulardan kurtarır.
- Paylaşmasanız bile minnettarlık işe yarar.
- Minnettarlığın faydaları zaman alır.
- Minnettarlığın beyinde kalıcı etkileri vardır.
Zamanımızın ve enerjimizin büyük bir kısmı şu anda sahip olmadığımız şeylerin peşinde harcanıyor. Minnettarlık, yaptığımız şeyleri ve insanları takdir etmemize yardımcı olmak için önceliklerimizi tersine çevirir.
Kaynak: https://greatergood.berkeley.edu/article/item/how_gratitude_changes_you_and_your_brain