Vatanın yoksa ne ehemmiyetin var?

Eyl 17, 2025 - 09:19
Vatanın yoksa ne ehemmiyetin var?

Vatanın yoksa ne ehemmiyetin var? Bu soru, yüzyıllardır coğrafyamızda verilen mücadelenin özeti, bu milletin ayakta kalışının sırrıdır. Çünkü vatansız insan, köksüz bir ağaç gibidir, gölgesi olmaz, meyvesi olmaz, kalıcılığı olmaz. Vatanını satanlar işte bu gerçeği asla anlayamaz. Onlar bir toprağın kıymetini, üzerinde özgürce yürüyebilmenin, ezanı dinleyebilmenin, bayrağı dalgalandırabilmenin değerini bilmez. Ama ironik olan şudur ki, sattıkları vatana geri dönme arzusu içinde yanıp tutuşurlar. Çünkü bilirler ki nefes alabilecekleri, varlık gösterebilecekleri tek yer yine o topraklardır. Bu çelişki onların en büyük acziyetidir.

Bugün Türkiye’ye bakıldığında da aynı tabloyu görüyoruz. Bu milletin birliğini, dirliğini bozmak isteyenler tarih boyunca hiç eksik olmadı. Dün işgalciler, bugün onların taşeronları, dün mandacılar, bugün terör örgütleri… Hepsi aynı merkezden besleniyor, hepsi aynı hedefe yöneliyor: Vatanı parçalamak, milleti bölmek, devleti zayıflatmak. FETÖ de bu zincirin son halkasıdır. Yarım asır boyunca sinsice örgütlenen, dost görünüp düşmanlık eden, kardeş görünüp hançerleyen bu yapı, 15 Temmuz gecesi maskesini düşürdü. Tankla, tüfekle, uçakla bu milleti esir almaya kalkıştılar ama unuttukları bir şey vardı: Bu topraklarda Çanakkale’de göğsünü siper edenler, Sakarya’da son nefesine kadar direnenler, Kıbrıs’ta bayrak uğruna şehit düşenler vardı. Onlar unutmuştu ama bu millet unutmadı.

Bugün aynı yapı, yeni bir yöntemle sahneye çıkıyor. Silah yerine sosyal medyayı, tank yerine manipülasyonu, uçak yerine algıyı kullanıyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu milletin sokakta bileğini bükemezler. O yüzden akılları karıştırmaya, güveni zedelemeye, devletle milleti karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberler, provokatif paylaşımlar, kışkırtıcı içerikler hep bu oyunun parçalarıdır. Bir kıvılcım arıyorlar, küçük bir tartışmayı büyük bir yangına çevirmek istiyorlar. Tarih bize gösterdi ki düşman cephede kaybettiğinde, içerde fitneyle kazanmaya çalışır. İşte bugün olan tam da budur.

Buna benzer örnekler geçmişte çoktur. Kurtuluş Savaşı yıllarında, işgalciler sadece askeri kuvvetleriyle değil, aynı zamanda içerdeki işbirlikçileriyle de mücadele etti. Mandacılığı savunan, “Amerikan himayesi altına girelim” diyenler çıkmadı mı? Onlar da aynı mantıktaydı. Vatanın değerini bilmeyenler, bağımsızlığın ağırlığını taşıyamayanlar, kolay yolu seçmek istediler. Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının kararlılığı sayesinde bu topraklar yeniden milletin oldu. Bugün FETÖ’nün sosyal medya üzerinden yapmak istediği şey, dünün mandacı zihniyetinden farklı değildir.

Burada asıl önemli olan, milletin bu tuzaklara düşmemesidir. Vatanın değerini bilenler, vatanın yoksa hiçbir şeyin olmayacağını kavrayanlar, oyunların büyüklüğünü görmeli ve uyanık olmalıdır. Sosyal medya çağında bilgi kirliliği, düşmanın en güçlü silahıdır. Ama bizde de en güçlü panzehir vardır: Birlik, beraberlik, akıl ve feraset. Türk milleti bu dört değeri yaşattığı sürece hiçbir kirli plan başarıya ulaşamayacaktır.

Vatan satılmaz, vatan kiralanmaz, vatan devredilmez. Vatan, atadan evlada bırakılan en büyük mirastır. Bunu kaybedenler işte o zaman anlarlar neyi kaybettiklerini, ama iş işten geçmiş olur. Bugün dışarıda dolaşan, satmaya çalıştıkları vatana geri dönme hayali kuranlar aslında en büyük cezayı çekiyorlar. Çünkü insan kökünden kopunca ne kadar güçlü görünse de savrulan bir yaprak gibidir. Vatanı olmayanın geçmişi de olmaz, geleceği de olmaz.

İşte tam da bu yüzden, bugün Türkiye’ye karşı içeriden ve dışarıdan kurulan her oyunu görmek ve bozmak zorundayız. FETÖ’nün sosyal medya üzerinden yakmak istediği ateş, bizim vatan sevgimizle, devlet-millet dayanışmamızla sönecektir. Dün Çanakkale’de, Sakarya’da, 15 Temmuz’da nasıl dimdik ayakta durduysak, bugün de aynı kararlılıkla duracağız. Çünkü biliyoruz ki vatan yoksa hiçbirimizin ehemmiyeti yoktur.