İsrail - İran Geriliminin Gerçek Nedeni

Sevgili okuyucularım merhaba,
İsrail ve İran savaşı, nükleer başlıklar üzerinden şekillenen bir güvenlik krizi olarak okundu. Perde arkasındaki asıl neden Dolar ile BRICS arasındaki çatışmadır.
Bu çatışmanın görünen yüzü nükleer programlar olabilir ama gerçek neden: Dolar merkezli dünya düzenine karşı yürütülen Çin ve Rusya’nın başını çektiği küresel ekonomik meydan okumadır.
Ve bu meydan okumanın adı BRICS.
Görünmeyen Savaş: Doların Tahtı Sarsılıyor
ABD, Enerji anlaşmalarının, silah satışlarının, kalkınma kredilerinin, hatta yaptırımların bile temelinde dolar vardı. Dünyadaki ticaretin adı dolardır. ABD sadece dolar değil, kural da ihraç ediyor…
Artık bu sistemin duvarları çatlıyor.
2008 finansal krizinden sonra Rusya - Ukrayna savaşı ve ABD - Çin ticaret restleşmeleriyle yeni bir döneme geçildi. Ve işte bu noktada BRICS sahneye çıktı.
BRICS’in Sessiz Ama Derin Devrimi
Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS bloğu, bu kırılganlıktan güç devşirerek yeni bir düzenin temellerini atmaya başladı:
1. Yerel paralarla ticaret: Doları devre dışı bırakarak bağımsız bir ekonomik akış başlatıldı.
2. SWIFT’e alternatif sistemler: Rusya’nın SPFS ve Çin’in CIPS altyapıları, ABD’nin finansal gözetimini etkisiz hale getirmeyi hedefledi.
3. Ortak para birimi tartışmaları: Johannesburg Zirvesi’nde BRICS para birimi fikri, gündem maddesi oldu.
4. Altınla ticaret: Özellikle Çin ve Rusya, dolar karşısında altını stratejik koz olarak konumlandırdı.
Bu ekonomik başkaldırının sıcak cephesi ise Ortadoğudur.
Ortadoğu’da Savaşın Yeni Gerekçesi: Para
İran,
1. Yıllardır dolar sistemi dışında bırakıldı.
2. ABD yaptırımlarıyla nefessiz bırakılmak istendi.
Çaresiz kalan İran, BRICS topluluğuna yanaştı.
İran,
1. Çin’le “Yuan” para birimi üzerinden enerji ticareti yaptı,
2. Rusya’yla askeri ve teknolojik iş birliğine girdi,
3. Hindistan’la alternatif ödeme sistemleri uyguladı,
Dolayısıyla Tahran dolarsız bir ekonomik geleceğin prototipine dönüştü.
İsrail İçin Nükleer Tehditten Daha Fazlası
Bu gelişmeler, İsrail açısından yalnızca bir nükleer güvenlik meselesi değil, ekonomik egemenlik tehdidi. Çünkü İran güçlendikçe, yalnızca Tel Aviv’in güvenlik endişeleri değil, Washington’un kurduğu dolar imparatorluğu da sarsılıyor.
İsrail’in “önleyici saldırı” doktrini bu yüzden sadece bomba imha etmeyi değil, bir finansal sistemin yeniden inşasını engellemeyi de hedefliyor olabilir.
Hürmüz Boğazı: Enerjinin Ötesinde Bir Savaş Alanı
Hürmüz Boğazı, Ortadoğu’daki enerji savaşlarının sinir uçlarından biridir. Ancak bu boğaz artık sadece enerji değil, para savaşının da düğüm noktası.
İran’ın BRICS’e yaklaşması, Çin’in İran petrolünü Yuan ile alması, Suudi Arabistan ve BAE’nin BRICS topluluğuna göz kırpması… Bunlar sıradan ticari hamleler değil. Bunlar, “petro - dolar” sistemine karşı açılmış ekonomik cephelerdir.
Bu yüzden Hürmüz’de yaşanacak olası bir çatışma, sadece askeri değil, doların küresel geleceği açısından stratejik bir dönüm noktası olacaktır.
ABD ve İsrail: Aynı Dolar Cephesinde
İsrail için İran tehdidi aslında ABD’nin finansal çıkarlarının korunmasıyla da ilgili.
Trump’ın“Arap Turu” sırasında imzalanan devasa silah anlaşmaları, Suudi Arabistan’a verilen garantiler, hepsi doların bölgedeki hakimiyetini sürdürmek içindi.
İsrail’in güvenliği ve ABD’nin finansal çıkarlarını korumak İsrail ve ABD’nin aynı çephede olmasını kolaylaştırdı. Çünkü İran, dolar dışı ticaret stratejileriyle ABD’nin dolar hegemonyasına meydan okuyordu.
Ama masada sadece Washington yok. Pekin de var, Moskova da.
İsrail - İran Savaşı: Asıl Sebep Dolar mı?
Cevap basit: Evet.
Savaşın görünen yüzü nükleer program. Çok daha büyük bir savaş var:
Kimin parası değerli olacak?
Kimin kuralları geçerli sayılacak?
Kimin sistemi ayakta kalacak?
İsrail - İran gerilimi, dolara bağlı eski sistemle, BRICS’in inşa ettiği yeni ekonomik düzen arasındaki bir tür vekalet savaşı bugüne kadar geldi.
Sonuç:
Parayla Başlayan, Savaşla Devam Eden Bir Dönem
İsrail - İran savaşı gibi görünen bu kriz, aslında doların son kalelerinden biri olan Ortadoğu’daki hakimiyet mücadelesidir.
Silahlar henüz patlamamış olabilir.
Ama bu savaş başladı.
Selam ve saygılarımla