Asıl mümine yakışır sevmek, sevilmek…
Allah, kulu Muhammed’e, Habibim demiştir. Habib, Sevgili demektir
Tıpkı Hz. İbrahim’ e Halilim yani Dostum dediği gibi…
Halil olmak da Habib olmak da güzeldir Hak katında…
Kainat sevgiden, aşktan yaratılmış; Miraçta Cebrail bir noktadan sonra Peygambere eşlik edememiştir… Çünkü ondan sonrası yol Aşk iledir!
İnsanların dilinde dönüp duran sevgililer günü için verilecek ehemmiyet işte bu çerçevede düşünülürse Hak’tandır hatırlamak, hatırlanmak evlâdır…
Yok başka türlü anlam biçip ayaklar altına alınırsa sevgiler… İşte o zaman zulümdür böylesi bir söze kim der ki revâdır?
Peki sevgi nedir?
…
Ve sahi neydi sevgi?:
Hesaba, kitaba, ölçüye sığan bir şey miydi?
Çıkar mıydı, sorgu mu, sual mi, yargı mıydı?
Toplanabilir, bölünebilir, çıkarılabilir miydi?
Allah’ın kopmaz ipine mi, yoksa pamuk ipliğine mi bağlıydı?
Ne olursa olsun her şeyi gözden çıkarmak mıydı?
Yoksa yoldan çıkarmak, baştan çıkarmak nev’inden ispatlar(!) toplamı mıydı?
Sevgili yatılıp kalkılacak unutulacak et!.. Bir varmış bir yokmuş misali zaten hiç olmamış sayılacak bir meta mıydı?.. Yoksa; ” bu işte zaten sevgi yoktu” deyip basit bir alışveriş misali, Allah’ın mahremine el sürmek mi biçilen haktı(!)?
Hiç değilse helal ettirip güzellikle ayrılmak varken hakkını, bunu bile layık görmeden burun kıvırmak insanlara müstahak mıydı?.. Giderken de kalırken de kulu incitmemek, kırmamak, dökmemek diye bir şey yok muydu Hak katında var mıydı?
…
Sevgi neydi sevgi?:
Vefa, sadakat, aidiyet…
Emek, sahiplenme, şahsiyet…
Hak’tan korkup karşındakine hak sunabilmek…
Suçlamaktan öte dinleyebilmek…
Allah’ın reva görmediği cezayı bu dünyada Hak’tan önce vermeye teşebbüs edebilmek(!)?
…
Hangisi?
…
Ne tek taşın, ne yediğin aşın aleniyeti değil!
Sevgi zorluğun, yokluğun iki bedende tek vücut olmuş haliydi…
Huzurun, hüznün, sevincin yek vücut olmuş haliydi Sevmek!
İnanmak, güvenmek, çıkarsız sevmek, karşındakinden şüpheye düşmemekti Sevmek!
Boğmak, sıkmak, daraltmak değil, sürekli birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne alabildiğince özgürce bakabilmekti sevmek…
“Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevecek değil ya” mantığıyla bazen tek taraflı bile sevebilmek,
“Ben seni seveyim, sen de beni sev “… şartından uzak, sadece sevebilmekti sade/ce sevmek… Sade ve saf, halis aşkta kalabilmek…
…
Veda hutbesinde ” Kadınlar size Allah’ın emanetidir” düstüruyla Peygamber’den emanete emin olunma sözü verilen idi Sevgili…
Kendi kızına, kız kardeşine, annesine layık gördüğü değeri başkasının evladına da layık gören, kendi evladına yapılmasını istemediğini başkasının evladına yapmayan, söz vermese bile zerre umut da vermeyen, zoru görünce gitmeyendi Adam gibi seven…
Ve saygıda, sevgide, vefada zulmetmeyen, erkeğinin değerine değer katıp onu yücelten sabır ve sadakat timsali Kadındı hakiki seven…
Erkeğiyle kadınıyla kadir kıymet bilen, birbirine sevgi, saygı, inanç, güven, emek sunandı hakiki seven…Ve sevilen…
…
Leyla’dan Mevla’ya giden yolda sevmek, sevilmek en güzel süstür en büyük şifadır
Ne olursa olsun affetmek büyüklüktür, yine de kulu suçlama çünkü kaderi halk eden Allah’tır!
Ne kullara takıl ne olaylara… Sadece teslim ol Allah’a seni günahınla bile seven yalnız Allah’tır…
Seni Yaratan, sana en güzel kaderi sunacaktır
Kimse kimsenin karşısına boşuna çıkmaz Allah karşındaki kulun da Allah’ıdır… O da korunacak, o da alacağı en güzel hediyeleri bu imtihanda tıpkı senin gibi alacak tekamülüne tekamül katacaktır…
Zalimse de mazlumsa da hakkını Allah soracaktır!
Unutma bu sahne senin sahnen ve sahnede başrol oyuncusu sen!..
Etrafındaki herkes etkisiz eleman…
Herkes kendi sahnesinin başrolünde şimdi bu saatlerde, girene dek kabre… O halde kimseyi suçlama kimseye yük yükleme kendin ile meşgul ol kendi tekamülünde alacağını al insanlardan, başını dik tut ve yolunda ilerle!..
Ne değersiz hissettirildiğin yerde kal ne de aklında tutup değer ver sana ziyan edenlere…
İncinsen de incitme, paramparça olsan da kırılma, kırma, her şey olması gerektiği içindi sen devam et yola… Olanda mutlaka hayır vardır
Sevmekten vazgeçme ” çookk üzüldüm… ” diye Allah için sevmek her yaraya devadır…
O’nun adı Ya Vedud’tur; hem seven hem sevilen…Hem maşuk, hem aşık… hem saf Aşk’tır!
Kalpleri evirip çeviren yalnız Allah’tır
Kapanan kapıları elinle açmaya zorlama gidene “güle güle ” de ki Hak sana daha güzelini işte o zaman sunacaktır!…
Rabbim şifanız olacak kulları yoldaş eylesin ömrünüze
Sevelim sevilelim Yunus misâli
Bak bu dünya kimseye kalmıyor Yunus visâli…
En çok mümine yakışıyor Sevmek ve Sevilmek
O halde; Selam olsun yüreğini Sevgiye layık görenlere…
Es Selâm ile
Op.Dr.Halise Babayiğit
YORUMLAR