… Tarih, Umut, Ümit

Bu platformda yayımlanan köşe yazıları, yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. www.baskentpostasi.com, bu içeriklerden sorumlu tutulamaz.

Tem 17, 2025 - 17:35
Tem 17, 2025 - 17:35
… Tarih, Umut, Ümit

Tarih… Hayat; can bulma ile başlar ve ölümle kısa bir mola ile tebdili mekanlar i başlar. 

Neler oluyor hayatta, memlekette, ülkede, dünyada, alemde, kâinatta…

Anlatımların, hakikatlerin bir de manevi, ruhi ve maddi yönü var elbette…

Hayat sahibi varlıklarda Allah’ın muhatabı; insanlar ve cinlerdir.

İyilerin başlangıcı, masumlar, iyi niyetliler bir defa olmaz; Habil gibi…

Kötülüğün başlangıcı sınırlı olmaz. Kin, nefret, fesatlık, kan dökmek, adam öldürmek bir defa ile sınırlı olmaz; Kabil gibi…

 O günden bugüne ismi terör, darbe, savaş, düşman olsa da Habil’e tabi olanlar, Kabil’e tabi olanlar şekil ve isim değiştirse de arttı da arttı… İşte İslam Alemine oynanan oyunlar…

Ne olursa olsun ne yapılırsa yapılsın tarih tekerrürden ibarettir ve hiçbir zulüm kalıcı değildir; buraya kadar…

Hürriyet, insan hakları, demokrasi; daha fazla eşitlik, insan hakları, yetmezmiş gibi adına bahar dediler ama, sonbahar ve kış ile insanları öldürdüler, yaraladılar, memleketlerinden ettiler.

Demokrasi, eşitlik, insan hakları bahane; yeraltı kaynakları, petrol, sömürgecilik şahane…

Uluslararası kurum ve kuruluşlar tabeladan öteye, bilgi vermeden öteye gidemedi; bazen sadece sayı vermeden öte gidemediler.

WHO ( Dünya Sağlık teşkilatı), BM(Birleşmiş Milletler; barış, çevre, gıda, eğitim, bilim, insan, kalkınma, kültür, nüfus…) RACVIAC( Güvenlik İş birliği Merkezi) İİT (İslam İş birliği Teşkilatı) Lahey Uluslararası Özel Hukuk Konferansı (HHCOPIL), Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Uluslararası Ceza Mahkemesi UCM/ICC); Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH)…

İsmi var olan, yaptırımı olmayan, sözel ifadeden, temenniden öteye gidemeyen uluslararası kurumlar, kuruluşlar…

Kusurdan öte hallere rağmen bir de tarafgirlik yok mu?

Kendi çıkarları için varlar bu Süper Güçler… Anlatmaya, isim vermeye gerek var mı ki?

İşte çocuklar, yaşlılar, kadınlar, risk grupları; sosyal hizmete, sosyal yardıma, korunmaya, sakıma, yardıma muhtaç olanlar; engelliler, yurtlarından edilenler, hapishanelerde sürünenler…

Şekli insanların zulümleri, kimyasal bombaları, savaşlar…

Filistin, Kudüs, Doğu Türkistan, Ahıska, Hocalı, Bosna Hersek, Irak, Suriye, Myanmar, Türk Cumhuriyetleri, Çeçenistan, Afganistan, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu… kan, gözyaşı, feryat, şekilden öte insan manzaraları…

Aslında durum, yaşananlar, tablo çok vahim… Fakat hiçbir zulüm ebedi değil. Allah’ın da bir hesabı var ve bu hesap unutulmamalı…

 Ya depremlerde, yangınlarda, darbelerde, terörizmdeki müdahaleler; iç müdahaleler…

Müslümanların görmediği vahşet, sürgün, idam, bombalama, savaş, yangın, deprem, sel, patlama… kalmadı. Ama umutsuz ve ümitsiz değiliz…

Nasıl ki Sultan Abdülhamit’e karşı ayak oyunları, hileleri sökmedi ise, bir avuç dediklerine karşı Çanakkale’de-Millî Mücadele’de mağlup olup bir milletin yüz yıllık geleceğini bitirdik diye yanıldılar ise, nasıl ki Türkiye’nin kuruluşunu engelleyemediler ise, nasıl ki darbelerle bir parçalanmayı yapamadılar ise,  çocukluğumun pusulası Ayasofya’nın ibadete açılması nasıl engellenemedi ise, yukarıda yapılanlar da devam etmeyecek ve karşılığı alınacaktır.

Sanki birkaç yıl süreç biraz zorlu geçecek gibi…

Umutla ve ümitle içeride ve dışarıda masum, mazlum insanların umudu ve ümidi olacak, birlikteliği sağlayacak; lider bir ülke olan Türkiye yükselen değer ile İsrail’in, Abd’nin, Ab’nin, Rusya’nın, Rumların, Çin’in korkulu rüyası olacaktır.

Yerli ve milliliğe verilecek önem ile Türkiye daha güçlü olacaktır. İran’dan sonra Türkiye’ye giriş inşallah nasip olmayacak; Türkiye’ye düşman ayak basamayacaktır. Suriye’ye sulanan İsrail bindiği dalın altında hem kalacak hem yanacak; gargat ağacı bile Yahudileri kurtaramayacak…

İnşallah Türkiye, İsrail’in Suriye üzerindeki tehdidini kaldırarak Filistin ve Kudüs hürriyetlerini kazanarak bir başka Ayasofya olacak.

İnsana düşen sabır, sadakat, samimiyet, güven, gayret, Allah’a dayanarak üzerine düşeni yapmaktır.

Hayırlı kapıları açacak Allah’tır. Fetihler, zaferler Yüce Allah’ın takdiridir.