Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, yaptığı açıklamada hazırlanan yasa tasarısının bilimsellikten uzak olduğuna ve toplum vicdanını rahatsız edeceğine değindi. Türkiye’nin kaybedecek bir 20 yılı daha olmadığını belirten açıklamada bu yasa tasarısından bir an önce geri dönülmesi gerektiğine vurgu yapıldı. 2004 yılından önce sahipsiz hayvanların canice öldürüldüğünden söz ederken bu günlere geri dönmeyi istemediklerine dikkat çekti. 2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanununun gerekliliklerinden olan belediyelerin hayvanlara karşı görevleri olduğunu bunu yapmadığını söyledi. Belediyelerin kendi görevlerini yapmak yerine yükü veterinerlerin sırtına yüklediklerinden bahseden Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, “Seçimden seçime sahipsiz hayvanları hatırlayan yerel yönetimler sahipsiz hayvanlar için kaynak ayırmak yerine tüm yükü kurumlarda çalışan veteriner hekimlerin üzerine bırakmışlardır” diye açıkladı.
Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, Sahipsiz hayvan popülasyonunun artmasının nedeninin Hayvanları Koruma Kanunun belediyelere hiçbir cezai yaptırım uygulamaması olduğunun altını çizdi. 2021 yılında kanuna yapılan revizeye rağmen belediyelere karşı hiçbir cezai yaptırımın gelmediğini ancak belediyelerin yapması gerekenin çoğaltıldığından bahsetti. Cezai yaptırım olmadığı için bu yeni revizeye rağmen belediyelerin hiçbir şey yapmadığını duyurdu.
Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, aktardığı bu süreci şöyle özetledi:
“Özet olarak; kanun çıkarılmış, sorumluluk verilmiş ama denetim yapılmamış, bütçe ayrılmamış, kanununun gereğini yapmayanlara yaptırım uygulanmamıştır.”
Bugün gelinen noktanın uygulanmayan kanunlar olduğunu savunduklarına değinen Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, yapılacak olan yeni kanunla bu durumun 2004 yılından önceki gibi cani yöntemlerle hayvanlardan çıkarılmaması gerektiğini savunduklarını açıkladı. Bu kanuna zemin hazırlamak için kuduz hastalığını bahane ettiklerini ancak bu durumun yanlış olduğuna değinen Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, “Sahipsiz hayvanlar ile ilgili en çok gündeme getirilenlerden ve itlafa zemin hazırlamak için kullanılan argümanlardan biri de kuduz ve diğer hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıklardır. Oysa Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bilinenin aksine Kuduz kontrolü açısından, sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır” diye açıkladı.
Hipokrat’tan beri hekim olmanın en önemli şartının “önce zarar verme” olduğuna değinirken kendilerinin bu değerlerden vazgeçmeyeceklerini açıkladılar. Sonuç olarak bu duruma karşı ne yapılması gerektiğine değinen Türkiye Veteriner Hekimler Birliği ve meslek odaları olarak şu çözüm önerilerini sundular:
– “Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
– Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
– Geçici Bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
– İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
– Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.
– Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
– Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır
– Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
– Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır
– Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır
– Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır
– Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.”
Türkiye Veteriner Hekimler Birliği, son olarak tasarı meclise sunulmadan önce bu işi bilen akademisyenlere ve meslekteki insanlara danışılmasını istediklerini açıkladılar.