Türkiye’de Çocuk Suçlular ve Yasal Düzenlemeler

Kasım 14, 2025 - 21:07
Türkiye’de Çocuk Suçlular ve Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de çocuk suçları/(suça itilen çocuklar) konusu Ahmet Mingazzi cinayeti toplumun ve devletin gündemine oturmuştur. Medyada çocuk suçlularına yönelik haberlerin aylarca gündemde kalması bu konuda tartışmaları ve yasal çözüm yollarını da gündeme taşımıştır. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, suç bilimi (kriminoloji) uzmanları ve devlet yetkilileri bu konu üzerine yoğunlaşarak analizler yapıp görüşlerini açıkladılar. Ahmet Mingazzi cinayeti sonrası benzer cinayetler de zuhur edince TBMM konuyla yakından ilgilenmeye başladı. Ve TBMM  çocuk suçlular veya “suça itilen çocuklar” ile ilgili araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi.

Tüm siyasi partilerin ortak kararıyla TBMM Genel Kuruluna sunulacak ÖNERİ Anayasa’nın 41. Maddesi doğrultusunda çocuklarla ilgili meclis araştırma komisyonu kurulması kararında mutabakata varıldı. Bu çalışmaya katılmak isteyen bazı kurumlar ve sivil toplum kuruluşları da harekete geçerek destek vereceklerini açıkladılar. 18 yaşından küçük suçlulara verilecek cezaların artırılması üzerinde durularak 11. Yargı Paketi içinde değerlendirilmesi gündeme geldi. Hatta bu konu 11. Yargı Paketi taslağında da yer aldı. Fakat daha sonra her nedense bu karardan vazgeçilerek 18 yaşından küçük suçlulara verilecek cezaların artırılması 11. Yargı Paketi’nden çıkartıldı.

Bu konu aslında “Kriminoloji”/(suç bilimini) ilgilendirdiği için, TBMM 18 yaşından küçük suça itilen ve suç işleyen çocuklarla ilgili yapacakları araştırmalara, soruşturmalara, alınacak kararlara suç konusu olan tüm eylemlere kriminal veriler doğrultusunda psikolojik ve sosyolojik bir perspektiften incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca caydırıcılığı konusunda alınacak kararlar, düzenlemeler ve verilecek cezalar mutlaka fayda getirecektir.

Devletin suça itilen çocuklar konusunda daha hassas davranarak bir an önce yasal düzenlemelere gitmesi gerekiyor. Çocuklar ne kadar suçlu da olsa yaşamaya, korunmaya ve sosyal adaletten yararlanmaya hakları vardır. Avrupa Sözleşmesi ve Koruma Mekanizması ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme dikkate alınarak TBMM tarafından onaylanan Anayasa’nın 41. Maddesi doğrultusunda  çocukların korunması, kontrol altında tutulmasının önemini de özellikle belirtmek isteriz.

Suça itilen çocuklar veya çocuk suçlularla ilgili Batı ve Türkiye arasında isimlendirme farkı var. Batı çocukları ergen/genç olarak kabul etmesi nedeniyle bizdeki gibi ‘çocuk suçlular’ değil ‘genç/ergen’ suçlular ifadesini kullanmaktadır. Batı ve Türkiye arasında ne kadar isimlendirme farkı olsa da konunun özü yönünden herhangi bir fark yoktur. Devletin üzerinde durması gereken asıl konu çocuk suçluların ailevi, çevresel ve toplumsal etkenlerdir. Ayrıca genetik/biyolojik, psikolojik ve sosyolojik etkenleri de unutmamak gerekir. Devletin bütün bunları dikkate alarak çıkacak sonuçların analizleri doğrultusunda verilecek cezalarla ilgili yasama ve düzenlemeye gitmesii daha doğru olacağına inanmaktayız.

Çocuk suçları denilince geçmişte ilk akla gelen hırsızlıktı. Daha sonra kap-kaç, uyuşturucu, akran zorbalığı vs. gibi suçları hatırlarız. Ya günümüzde cinayet, soygun vs. gibi suçlar işleyen çocuk çeteleri… Ahmet Mingazzi cinayeti ile bu acı gerçek ortaya çıkmıştır. Türkiye’de çocuk suçlularla ilgili geçmiş ve günümüze yönelik suç istatistiklerinin çıkartılması gerekiyor. Ortaya çıkan istatistik sonuçları doğrultusunda geleceğe yönelik tahmin ve öneriler yapılabilir. Çocuk suçlarının azaltılması yönünde yeni yasal tedbirler alınabilir.