Sokaklarda Büyüyen Tehlike
Merhabalar sevgili Başkent Postası okurları,
Yazılarımda elimden geldiğince toplumsal sorunlara ve yaşadığımız olumsuzluklara değinmeye çalışıyorum. Bugün de bizzat şahit olduğum bazı olayları sizlerle paylaşmak istiyorum.
2006 yılından beri İstanbul Ümraniye’de ikamet ediyorum. O günden bugüne yaşanan değişim gerçekten ürkütücü.
Birkaç yıl öncesine kadar sokaklarda mendil satan, tartı ile para kazanmaya çalışan çocuklar olurdu. Nadir de olsa “Abla, bana yemek alır mısın?” diyen çocuklara rastlardık. Ancak geçen gün oğlumla Ümraniye Çarşı’da yaşadığımız olay bambaşkaydı. Bir restoranda siparişimizi beklerken birden on kişilik çocuk grubu içeri girdi. Masalara dağıldılar; kimisi para istedi, kimisi insanların yemeklerine uzandı, kimisi de içecekleri alıp “Bunu bana ver” diyerek çekip aldı. Garsonların uyarılarını umursamadılar, bağırıp çağırarak ortalığı karıştırdılar. Birini dışarı çıkarırken diğerleri yeniden masalara yöneldi. Üstelik çıkarılmaya çalışılırken kendilerini mağdur gibi gösterdiler.
Arkamızdaki masada oturan genç bir çiftin içecekleri çocuklardan biri tarafından alınmaya çalışıldı. Çift, oldukça naif davrandı ve sesini bile çıkaramadı. Restoran mecburen içecekleri değiştirdi.
Birkaç gün sonra yine yolda yürürken kızlı erkekli bir grup çocuğa rastladım. En küçüğü 5, en büyüğü 10 yaşında. Bir dükkâna girdim, kasadaki bayanla konuşurken çocuklar da içeri doluştu. “Abla bu kaça?”, “Bunu bana versene” gibi ardı ardına sorular sordular. İçlerinden biri önce fiyat sordu, ardından da “Bunu bana beleş ver” dedi. Kadın “Ben sadece çalışanım, veremem” deyince çıkmaya yöneldiler. Tam çıkarken en büyükleri geri dönüp yanıma geldi ve “Bunu bana alsana” dedi. Normalde çocuklara kıyamam ama bu kez tehditkâr ve emredici tavrı karşısında hem panikledim hem de öfkelendim. “Ben niye alayım? Ailen yok mu, param yok benim” dedim. Çocuk hırçın bir şekilde “Kendine alıyorsun da bana niye almıyorsun?” diye bağırdı.
Üzerleri başları kirli, dağınık ve kalabalık gruplar halinde dolaşıyorlar. İnsanlardan ısrarla bir şeyler istiyor, vermeyince bağırıp çağırıyorlar. Bu davranış biçimi, gelecekte daha da tehlikeli bir hal alabilir. Bugün sadece “Bunu ver” diyorlar, yarın tehditle, kaba kuvvetle insanların canına ya da malına kast edebilirler.
Toplumun gidişatı iyi değil. Her gün haberlerde gördüğümüz cinayetler, sabıka kaydı olmasına rağmen sokakta dolaşan gençler, işte bu küçük yaşta suça sürüklenen çocuklardan çıkıyor. Bu çocukları sokaktan çekmek için acilen adımlar atılmalı. Önce ailelere ulaşılmalı, onları eğitmek ve uyarmak gerekiyor. Ardından da bu çocuklar topluma faydalı bireyler haline getirilmelidir.
Aksi takdirde bu savunmasız, sahipsiz çocuklar kolayca uyuşturucu çetelerinin ya da suç örgütlerinin eline düşebilir. Çok geç olmadan bu tehlikenin farkına varılması gerekiyor.
Yeniden huzurlu ve güvenli günlere kavuşmak dileğiyle, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.