Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Bahadır Alemdaroğlu

Yaşamak / Türkiye’de Yaşamak (Kadın Olmak)

Yaşamak ve Türkiye’de yaşamak (kadın olmak)… Nerede yaşamak isterdiniz? Avrupa’da Eyfel Kulesi’nin yakınlarında mı, yoksa Ortadoğu’da bir ülkede savaşın içinde mi? Ya da Türkiye’de mi? Her gün kadınların ve çocukların öldüğü; eski insanlığın, vicdanın öldüğü Türkiye’de mi? Gerçekten ne zaman öldü insanlığımız, nerde kaldı vicdanımız? Adliye saraylarında mı öldü vicdanımız, sokaklarda bir yerde kayıp mı ettik olanı da? Neydik ve ne olduk bir anda? Yoksa zaten yok muydu içimizden vicdan denilen duygu?

Türkiye’de en zor şey kadın olmak, kadın olarak yaşayabilmek, hayattan keyif alarak ve korkmadan yaşayabilmek… Söylesenize hangi kadın korkmadan yaşıyor Türkiye’de? Hangi kadın “kadın olduğu için değer görüyor” bu ülkede? Yitirdik. Vicdanımızı, insanlığımızı, iyi olan ne varsa yitirdik. Ataerkil bir toplum düzeni içinde kadının yerini bilmeyen, öğrenmeyen ve asla öğrenmek dahi istemeyen vicdansız bir nesil mi yetiştirdik? Kadını bir meta gibi görüp yaşama hakkını gasp etme, çalmayı nerden öğrendik?

Kadın olmak ve Türkiye’de kadın olmak… 2024 yılında (7 Ekim tarihine kadar) öldürülen kadın sayısı 295. Kimisi eski eşi, kimisi sevgilisi, kimisi ise başka bir yakını tarafından canice öldürüldü. Her seferinde yüksek bir sesle haykırır olduk. “Yeter”, “Kadınlar ölmesin” dedik. Ve sonuç hala aynı. Suç kayıtları bulunmasına rağmen serbest kalanların kararını hangi vicdan verdi? Hangi sebep kadının bedenindeki, zihnindeki morlukları bir anda silebilecek kadar güçlüydü? Kadınların yaşama hakkını elinden alan hangi sabıkalının yaşaması bu ülke adına yarar sağladı?

Her seferinde haykırdık evet. “Kadınlar ölmesin”, “İdam gelsin”, “Bu son olsun”… Ve sabah uyandığımızda 3. sayfa haberlerinde yine aynı başlık: …………….’da kadın cinayeti… Toplumun her alanında kapsamlı bir vicdan muhasebesi yapmamız şart değil mi? Salt kanun bilmekle avukat, savcı veya hakim olmak; vicdanı bir kenara bırakmak ne kadar mantıklı? Türk toplumu yüzyıllar boyunca varlığını sürdürdü. Atalarımızın bile nice kıymet verdiği, el üstünde tuttuğu, yüreğine sığdıramadığı kadınları bizler birer tabuta sığdırıp mezara koymadık mı? İkbal ve Ayşenur, gencecik iki kız… Daha öncesinde Narin… Ve adı medyaya yansımayan onlarcası…turkiyedeki kadin cinayetleri dunya basininda bir gunde yedi kadin olduruldu uic5

Cahit Zarifoğlu bir şiirinde der ki “Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim.” Sizce de her şeyden nefret edeceğimiz, her şeyden etimizle kemiğimizle nefret edeceğimiz bir çağda değil miyiz?

***

Ne zaman bu hale geldik, ne zaman böyle yozlaştık? Her konuda, ama her konuda kötüyü örnek alır olduk. Ve biz değişimi asla baştan ayağa yapamadık. Doğruyu örnek almadık ve konuşmadık. İsrail ile ticaret yaptılar ama yalanladılar, çocuklarımız istismara uğradı “Bir kereden bir şey olmaz” dediler… Şimdi gidip hangi kadına sorarsak soralım, umut ışığı bulamayacağız. Çünkü hepsini yavaş yavaş sömürdük. Hz. Muhammed “Kadınlar size Allah’ın emanetidir” der. Onları sakının, koruyun, gözetin der. Doğruları anlatmak zor değil, anlaşılmak daha zordur. Belki de biz anlaşılmayı beceremedik. Keşke güzel bir ilkbahar mevsiminde açan çiçekleri – kadınları- kardan, kıştan ve kıyametten koruyabilseydik. Belki o zaman yaşamımızı anlamlı kılan o kadınlar sayesinde bir kat daha üste çıkardık.

2019 yılında 425, 2020 yılında 418, 2021 yılında 433, 2022 yılında 409, 2023 yılında 416 olmak üzere 2019-2023 yılları arasında 2101 kadın öldürülmüş. Bu sayılara bakılacak olursa Türkiye’de bu beş sene içerisinde her gün 1 kadın öldürülmüş. Tüyler ürpertici bu rakamlara bakınca insanlığımızdan utanmamak elde mi? Ses çıkarmadan, laylaylom yaşayarak gün geçirmek sizce de biraz fazla vicdansızca değil mi? Salt magazin sayfalarında hangi ünlü ne yapmış diye dolaşmak, mobil oyun furyasına düşüp asıl gündemi bilmemek sizce insanca mı?

***

Bir gün daha geçti, diğer gün de geçecek. Aylar geçecek, seneler bitecek. Ve biz hiçbir canı geri getiremeyeceğiz. Kızı için feryat eden anneleri, annesi ölüyor diye yardım çığlığı atan küçük kız çocuklarını asla unutamayacağız, UNUTMAYALIM da. En ufak şeyde “Vatan, Millet, Sakarya” narası atıp da bu ölümlere ses çıkarmayanlardan olmayalım. Vicdan insanın en saf yanıdır, vicdanımızı kaybetmeyelim. Sırf daha fazla para kazanmak uğruna biber gazına zam yapacak kadar İNSANLIĞIMIZI UNUTAN kişilerden olmayalım. Keşke yaşamak kadınlar için de anlamlı olsa, keşke dünya kadınlar için daha yaşanabilir bir yer olsa. Sağlıcakla kalın…

instagram: bahadirralemdaroglu

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER