Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Mustafa Ertürk ( Türk Sanat Müziği Sanatçısı)

TÜRK MUSİKİSİ NOTLARI (-3-)

TÜRK MUSİKİSİ NOTLARI (-3-)

Türk Musikisinde Makamlar
Türk Mûsikîsi kendine özgü yapısal özellikleri olan bir müzik türüdür. En önemli özelliklerinden biri de makamsal olmasıdır. Türk Musikisinde kullanılan ses dizilerinin belli kurallar çerçevesinde kullanılması ile makamlar oluşur. Makam dizilerinde aralıklar “koma” diye adlandırılan dokuz sesten oluşur. Toplam olarak 53 koma vardır.
Dizileri aynı olan makamlar birbirlerinden seyirlerine yani akışlarına göre ayrılır. Bu yüzden makamda seyir çok önemlidir. Türk musikisinde diziler perdelerden oluşur. Perde batı müziğindeki nota karşılığı kullanılmıştır. Perdelerin sayıları konusunda müzikologların farklı görüşleri çıkmıştır ortaya. Bu konuya daha geniş olarak daha ilerdeki yazılarımızda değineceğiz. Makamların karar sesleri, güçlüsü, yedeni, asma kararları ve bazen de ikinci güçlüleri olur. Bu Türk Musikisi terimleri için de yakında açıklamalı bir liste sunacağım. Şimdi panoramik bir bakış açısıyla ele alıyoruz.
Makam kelimesinin 15. yüzyılda ilk kez Abdülkadir Merâgî tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Fârâbî, İbn-i Sinâ, Merâgî, Urmevî, Seydî, Hızır bin Abdullah, Abdülbâkî Nasr Dede, Kantemiroğlu, Rauf Yekta, Arel-Ezgi-Uzdilek gibi geçmişten günümüze pek çok ünlü müzikolog, Türk mûsikîsine ait makam kavramı ve yapısı üzerine çalışmalar yapmışlar, edvârlar (Musiki tarihi içerisinde, kuram hakkında bilgiler veren kaynaklara edvar adı verilmiştir. Arapça devir kelimesinin çoğuludur. Devirler, asırlar, zamanlar anlamına gelir.) yazmışlardır.
Melodik bir akışı ve kuralları olan bu ezgisel yapı, geçmiş yüzyıllarda makam, âvâze, şube ve terkîb olarak çeşitli özelliklerine göre sınıflara ayrılmış ve adlandırılmıştır. Eski edvarlarda müziğin yaratılışın temel unsurları olan hava, su, ateş, toprak ile bağlantılı olarak düzenlenip sistemli bir hale getirildiğinden söz edilir.
17. yüzyıldan itibaren makamların tanımlarında, sınıflamasında, seyir özelliklerinde farklı yaklaşımlar görülmeye başlamış, yeni kavramlar oluşmuştur. Her geçen yüzyılda makamların sayıları gittikçe artmış, Türk mûsikîsi 600’e yaklaşan makam sayısı ile çok zengin bir mûsikî halini almıştır.
Ezgiler makam sistemiyle ifade edilir. Dörtlü ve beşlilerin birleşimiyle bir makam için gerekli olan diziler elde edilir. Türk müziğinde bugün bilinen 500’den fazla makam vardır. Ancak bunların birçoğu bugün kullanılmamaktadır (günümüzde 150 kadar makam kullanılsa da çoğunlukla eser verilen makam sayısı 40 civarındadır.
Üç tür makam vardır:
1. Basit Makamlar
2. Şed Makamlar (Göçürülmüş)
3. Mürekkep (Birleşik) Makamlar
Bu noktada kısaca isimlerini sayacağımız Mahmut Ragıp Gazimihal (1900-1961), Veysel Arseven (1919-1977), Ferruh Arsunar (1908-1965), Sâdi Yâver Ataman (1908- 1994), Gültekin Oransay, Etem Ruhi Üngör, Cem Behar, Yalçın Tura, Cevad Memduh Altar ve daha birçokları çalışmalarıyla müzikolog olarak anılabilirler.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER