Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zümrüt Aysun Caba

Hiyerarşi Gerekli Mi? Ne Zaman Gerekli?

Hiyerarşi Gerekli Mi? Ne Zaman Gerekli?

Sözlük tanımına göre hiyerarşi;  makamların, rütbelerin vb. önem sırası, astlık ve üstlük düzeni, aşama gözetilerek yapılan sınıflama demektir.

Bazı insanlar ast-üst ilişkisine çok önem verir. Bu kişiler daha ziyade üst rütbede olan kişilerdir. Belki normaldir,  bilemiyorum. Ancak bazı kişiler de vardır ki bu hiyerarşiye kendilerini öylesine kaptırırlar ki kendi üstü ile telefonda konuşurken bile neredeyse ceketlerini iliklerler.

Neden?

Gerekli mi?

Ölçü nedir?

Amaç nedir?

Bir insan lakayt olmadığı sürece zaten saygı göstermiş olmuyor mu ki,  üstü ile konuşurken ayrı bir ihtimamla davranıyor?

Aşırısı yalakalık olmuyor mu?

Sanırım bazı kişiler ciddiyet ile yalakalık sınırını ayarlayamıyorlar.

Gülmenin kişiye göre anlam kazandığı haller gibi sinirlenme hali de kişiye göre anlam kazanıyor.

Örneğin İngiltere Kralı Charles sinirlenince gazetelere haber oldu. Oysa hiyerarşik sıranın en altında bulunan,  sıradan bir kişi sinirlense idi kimsenin ruhu duymazdı…

Aile arasında da hiyerarşi görülüyor. Anne baba çocuklarından kendilerine karşı daha saygılı,  kabullenici olmalarını bekliyorlar.

Gençler hatta Ebeveyn durumunda olanlar akranları ile konuşurken, birbirleri arasında oldukça lakayt olabiliyorlar. Buna rağmen karşısındaki kişi yaşça veya başka bir sebepten ötürü astı ise ondan daha farklı, daha özenli davranış bekliyorlar.

ODTÜ”de herkes birbirine “Hocam”  der.  İşçisi öğrenciye,  öğrenci işçiye,  öğrenci profesörüne,  profesör öğrencisine,  işçi profesöre, profesör işçiye… Evet, herkes karşısındakinin mesleğine bakmaksızın birbirine hocam diye hitap eder. ODTÜ’de hiyerarşinin beli kırılmıştır. Mezunlar arasında da hiyerarşi yoktur. Bir CEO, herhangi bir işte çalışan diğer mezun ile aynı masada muhabbet eder.

Oysa Boğaziçi’nde hiyerarşi vardır. Alt sınıfta okuyan biri, kendisinden daha üst sınıfta okuyan bir öğrenciye bile ekstra özenli davranır. Varın gerisini siz düşünün.

Demek ki bir sistemi kurarken hiyerarşi dengesini de kuruyorsun. Ve bu şekilde gidiyor.

Buradan şu sonuca varabilir miyiz?  Kişi eğer hiyerarşik bir sistem ile eğitim almış ise,  idaresi altında olanlara, bu zihniyet ile bakıyor ve onlardan ekstra özenli davranış bekliyor.

Ben toplumumuzda samimi davranan bir müdürün, hiyerarşik davranana nazaran yadırgandığını gözlemledim. Sanki samimi davrananı “işini daha az biliyor” halde görüyorlar. Tabii ki çok yanlış bir algı.  

Bence samimiyet her zaman saygı içerir,  Eşitlikçi bakış içerir. Bir Genel Müdür de iki tabak yemek ile doyar bir işçide.

Hiyerarşi bence kişileri boğan bir yapıdır. Bu yapıya göre Genel Müdür daha pahalı yemek yer işçi daha ucuz yemekle yetinmelidir.

Siz ne dersiniz? Hiyerarşik mi,  yoksa samimiyet ve eşitlikçi idarecilerle mi yönetilmek istersiniz?

Sevgi ve saygılar…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER