Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ahmet Yaşar Zengin Emekli Akademisyen

Atatürk ve Çerkez Ethem

Atatürk ve Çerkez Ethem

Sevgili Okuyucularım merhaba,

Devlet güçlü olduğunda:

  1. Yemeğimizi huzur içinde yeriz.
  2. İbadetimizi korkmadan yerine getiririz.
  3. Toprağımızı özgürce işleriz.
  4. Çocuklarımıza güvenle sahip çıkarız.
  5. Suriye veya Filistin gibi olma korkusu yaşamayız.

Ancak devlet güçlü olmadığında kaos kaçınılmazdır; Suriye, Filistin veya Libya gibi bir tabloyla karşılaşmak an meselesidir. Bu nedenle mesele şahıslar değil, devletin bekası için milli düşünceye sahip liderler ve oluşumlardır.

Vatandaşın huzuru için temel kriter, devletin güçlü olmasıdır. Terör karşısında devletin gücünü savunan insanları bulmak için şu soruları sormamız yeterlidir:

  1. Savunma sanayimizi, İHA ve SİHA’ları ya da TOGG’u itibarsızlaştıran kimlerdir?
  2. PKK, YPG, DEAŞ ve FETÖ’yu zikrederek açıkça terör örgütü olarak tanımlamayan kimlerdir?
  3. Mustafa Kemal’in askerleriyiz deyip PKK ve YPG terör örgütlerine karşı operasyonları engelleyen kimlerdir?
  4. “YPG, terör örgütü değildir” diyen kimlerdir?
  5. Terör örgütlerine özerklik sözü veren kimlerdir?
  6. Mustafa Kemal’in askerleriyiz deyip Atatürk’ün askerlerine “it sürüleri” diyenleri kınamayan kimlerdir?

Bu soruların yanıtları, milli düşünceye sahip oluşumları ve liderleri belirlemek için yeterlidir. Siyasi kimlikler (Cumhur İttifakı veya Millet İttifakı gibi) değil, milli düşünen ve samimi icraatlar yapan liderler önemlidir.

Bir diğer önemli kriter ekonomidir. Asgari ücret 22.000 TL olarak belirlenmiştir. Ancak Üsküdar Kısıklı’da 1+1 bir dairenin kirası 20.000 TL’dir.

Konumuza gelecek olursak:

Azerbaycan ve Libya’da olduğu gibi Türkiye’nin Suriye’deki başarıları, bazı çevreleri rahatsız etti… İHA ve Sİ HA’ların Libya’daki varlığı, Türk askerinin Dağlık Karabağ’da bulunması gibi adımlar, terör örgütlerini destekleyen çevreler tarafından tepkiyle karşılandı.

Suriye’nin kuzeyindeki PKK ve YPG’ye yönelik operasyonlara karşı çıkan ve Türkiye’yi Suriye üzerinden itibarsızlaştıran bazı siyasetçilerin ve oluşumların tutumu, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi Resneli Niyazi olayını hatırlattı…

Resneli Niyazi Olayı:

İttihat ve Terakki Cemiyeti, Sultan Abdülhamid’e karşı bir öğrenci hareketi olarak başlamış ve Paris’te Jön Türkler ile ilk toplantısını yapmıştır. Bu toplantıda şu kararlara varılmıştır:

  1. Ülke bölünebilir.
  2. Ülke sömürge altına alınabilir.
  3. Kuraklık, açlık ve kıtlıkla mücadele edilebilir.
  4. İç savaş çıkabilir.

Tüm bunlara razı gelinmiştir, yeter ki Abdülhamid gitsin! (1)Fransız yönetimi de bu tutumu desteklemiş ve cemiyetin Balkanlar’daki faaliyetlerini teşvik etmiştir.

Resneli Niyazi ve İhanet:

1906-1908 yılları arasında Bulgaristan dağlarında, Ohri’de, Manastır’da ve Selanik’te Osmanlı’ya karşı Bulgar teröristler isyan ederek toprak talep etmiştir.

Osmanlı, Bulgar teröristlere karşı bir ordu kurmuş, İttihat ve Terakki mensuplarından Resneli Niyazi’yi komutan atamıştır. Resneli Niyazi ordusuyla dağa çıkarak Bulgar teröristlere katılmıştır. (1) Amaç: Abdülhamid’i teröristlere karşı başarısız gösterip iktidarı İttihat ve Terakki’ye devretmekti. Ancak bu, Osmanlı’nın dağılmasına neden oldu. Bunun adı ihanettir.

Milli Mücadele Döneminden Bir Örnek:

Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Atatürk ile Çerkez Ethem arasındaki anlaşmazlık sonucunda, Çerkez Ethem’in Yunan birliklerine katılması da benzer bir ihanettir.

Sonuç olarak:

Devleti yöneten kişileri ya da siyasi liderleri sevmek zorunda değiliz. Ancak dış politika söz konusu olduğunda, söylem ve davranışlarımızda dikkatli olmalıyız.

Geçmişte Sultan Abdülhamid ve Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik itibarsızlaştırma çabaları ne kadar yanlışsa, bugün Türkiye’nin Cumhurbaşkanına yönelik itibarsızlaştırma çabaları da o kadar yanlış ve tehlikelidir. Özellikle şu söylemler dikkat çekmektedir:

  1. “İHA ve SİHA’lara dokunacağız”,
  2. PKK’yı terör örgütü olarak zikretmemek,
  3. “YPG terör örgütü değildir”,
  4. PKK ve YPG’ye yönelik operasyonları engellemek,
  5. “Suriye’de ne işimiz var?”
  6. Türkiye’yi, Suriye’de itibarsızlaştıran cümleler,
  7. Türkiye’yi, Suriye’de işgalci göstermek.

Bu tür ifadeler, düşmanlarımıza karşı devleti itibarsızlaştırır ve teröristlere cesaret verir.

Selam ve saygılarımla

Kaynak:

(1) Dr.Ahmet Anapalı (tarihçi), “Osmanlı’nın içinden çıkan hainler”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER