Önce bu partimizi kutlayalım 21 yıllık parti, 20 yıldır iktidarda, üstelik de koalisyonda değil, üstelik de kendince vesayetleri de kaldırarak 20 yıldır hükümet yapıyor… Biraz geri dönelim Adalet ve Kalkınma Partisi hangi şartlarda seçildi ve hükümet kurdu…
Krizlerle bunalan vatandaşlarımız, siyasal olarak yaşanan umutsuzluk için de Adalet Kalkınma Partisini %34,28 oyla seçerek iktidara gelmesini sağladı… %34 oy ile 550 milletvekilinin 363’ünü TBMM sinin %65-66sını alarak koalisyona ihtiyaç duymadan tek başına iktidar oldu.. Üç Y ile mücadele edecegini beyan etti, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ile mücadele için gelmişti, 20 yılsonunda başarısı ortada, siz kendinizce yorumunuzu yapın… Biz Adalet ve Kalkınma ne demektir, bu hükümetimiz ne kadar adalet sağladı, ne kadar kalkındık onlara bakalım mı? Bakalım ki görelim..
Biz söz söylerken kaynaklı, anlayarak anlaşılması maksadıyla söylemeye çalışırız… Önce kavramlara bakalım, adalet nedir?
Adalet: Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı, hukuku gözetme işidir diyebiliriz…
Adalet; Haklı ile haksızın ayırt edilmesi, haklıya hakkının verilmesi, her şeyin olması gerektiği yerde bulunması, yerli yerinde olması… Kendine ait olan alanda, kendi mülkünde tasarrufta bulunma hakkı, başkasının hakkına saygılı olma durumlarıdır adalet diyebiliriz… “Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir.” – Nazım Hikmet
Kavram bize bunları diyor, acaba biz hukukun üstünlüğüne inanarak ne kadar adaletli davranabiliyor muyuz? 20 yıldır iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi ne kadar adaletli davranabildi? Şimdi bazı araştırmalarla bu duruma bakalım mı?
2015 Küresel Hukukun Üstünlüğü Endeksi genel sıralamasında 102 ülke içinde 80’inci sırada yer alan ülkemiz Türkiye…
2019 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde (Rule of Law Index) 126 ülke arasında 109’uncu sırada yer almıştır.
2021 yıla geldiğimiz de, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde (Rule of Law Index) 139 ülke arasında 117’inci sırada yer almış durum her gecen gün daha da gerilere düşülmüştür.
Son 10 yılda 36 ülke içinde Türkiye adalete güvenin ve eğitimden memnuniyetin en hızlı azaldığı ülke olmuştur. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) raporuna göre, Türkiye’de vatandaşların adalete güveni 2010’dan 2020’ye kadar geçen sürede 22 puan birden gerileyerek yüzde 38’e düştü. Türkiye’yi 19 puanlık düşüşle Şili takip etmektedir. Bunun için Adalet Reformları hazırlanmış ne yazık ki uygulamada istenilen başarı sağlanamamıştır….
Gelinen noktada Adalet için gelenler, Adaletti sadece ve sadece kendi gruplarına ayrıcalık yaratmak sanmışlardır… Ülkemiz Adalet, hukukun üstünlüğü gibi ölçülerde hep son sıralara yakın oldu, nedeni nedir sizce?
Adalette durum bu, birde kalkınmaya bakarak, yazıyı bitirelim mi?
Kalkınma nedir, ne anladık?
Sayılarla ifade edilen “büyüme” kavramından farklı olarak “kalkınma” ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal yapılarının değişmesi ve vatandaşların hayatının her alanında refah içinde yaşamasını tanımlamaktadır. Ekonomik büyümenin toplumu kalkındırması için gelir dağılımının daha dengeli olması, toplumun eğitim, sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi gerekmektedir. Kalkınma açısından sanayileşme de önemli bir işleve sahiptir. Ancak sanayileşmeyi sadece belirli sanayi mallarının üretilmesi olarak görmemek, sanayileşmenin sosyo ekonomik bir değişim süreci olduğu bilincinde olmaktır. Şimdi 2000 yılına gidelim ülkemiz dünyanın kaçıncı büyük ekonomisiymiş, şimdi kacıncı ekonomisi olmuş ona bakalım mı?
2000 yılında Dünyanın 17’ci büyük ekonomisiyken, şimdi de 23’cü ekonomisiysek 20 yılda ilk on ekonomiye girecegiz hedefimiz varken, 6 basamak gerileyerek 23 sıraya düşmüşüz… Ayrıca bu 20 yıllık dönem de, ekonomik olarak adaletten uzaklaşılmış, eşitsizlikler daha da artmıştır… Demek ki 20 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının kalkınma tarafıda zayıf kalmıştır… O zaman 20 yıldır hizmet eden bu partimize, teşekkür ederek, biraz da muhalefet de hizmet etmesi için görev verme zamanı sanki gelmiş gibi… Bütün bunları degerlendirerek yeni bir iktidar alternatifi çıkarma sorumluluğu hem muhalif siyasilerde, hemde biz vatandaşlarda vardır. Çıkarmak önerisiyle, selam ve sevgiler…
YORUMLAR