EMPATİ YAPMA!

Bir ilişki tek taraflı değil iki kişiyle yürütülür. Çoğu birlikteliklerde ilişkileri az seven taraf yürütür. Eğer ilişkiyi az seven yürütmeye başlamışsa zaten sorun başlamış demektir. Seven taraf, karşı tarafın her dediğini yapmaya, alttan almaya, kabul etmediği şeyleri sırf ilişki devam etsin diye direnmeyip yapmaya başladığı an, ilişkiyi sevmeyen taraf yönetmeye başlar. Seven taraf her şeyi kabul etmiş olsa da, zaman gelir yine de ondan kötüsü olmaz. En ufak sorunlar devleşir, büyür ve sonunda çözülemeyen bir duruma gelir. Bu tür ilişkiler gün gelecek mutlaka sona erecektir. Ve bittiğinde duygusal anlamda yıpranmış, zarar görmüş, hatta aşka inanmayan birisini bırakmış olarak…  Çünkü insanları en çok yıpratan, yolunda gitmeyen, duygusal ilişkilerdir. “İnsanlardan bıktım, uzak yerlere gitmek istiyorum, yalnız kalmaya ihtiyacım var” diyen insanların en çok duygusal ilişkilerden, “dostum” dediği yakınlarından zarar görmüş olanlardır.

İlişkilerde asla karşı taraf yerine düşünmeyin. Ben olsaydım şöyle yapardım, o işi yanlış yaptı gibi yargılayıcı ve eleştirici sözler söylemeyin. Çünkü siz başkasınız, faklısınız, diğerleri de farklı. Empati hiçbir işe yaramaz. Empati yapmak belli bir olgunluk gerektirir. Erdem gerektirir. Empati yaparak, kendinizi karşı tarafın yerine koyarak beklediğiniz cevapları alamazsınız.

                Hiç kimse, kimsenin yerine geçip onun düşündüğü gibi düşünemez.

                Empati yaparak, hiçbir düşünceyi değiştiremezsiniz.

                Empati yaparak, hiçbir duyguyu yok edemezsiniz.

                Empati yaparak, bir duyguyu karşı tarafta uyandırmanızda mümkün değildir.

                Var etmek, gerçek kılmak için o duygunun, o düşüncenin kendi içinizde olması gerekir.

                Empati yaparak, dünya üstünde hangi sorunu çözdük?

                Empati yaparak, hangi hüznü, hangi acıyı yok ettik?

Empati yaparak, hangi olumsuzu tamamen insanların hayatından çıkardık? Hiçbir şeyi yapamadık, insanın mutluluğunda bir arpa yol alamadık. Savaş filmi izlemek gibi… Film çekmek, yapılan her şeyin bir senaryo olduğunu bilerek oyun oynamak ne kadar sahte ise, gerçek savaşın içinde bulunmakta o kadar gerçektir. Bir gerçek daha var, oyuncu asker ile savaşın ortasında bire bir savaşı yaşamış olan askerin asla birbirini tutmadığı, aynı duyguları yaşamalarının asla mümkün olmadığıdır.

Sonuç olarak gülü seveceksen dikenli olduğunu bileceksin, “yok ben böyleyim, yok ben şöyleyim”, demek ise kabul edilecek bir durum değildir. Sevgi öncelikle anlaşmaktır. Seviyorsan değişmeyi de bileceksin. Sevgi önemsemektir. Sorunlarına ortak, gönül dünyasına misafir olamayacağın kişiyi boş yere sevme, seviyorum deme. Hele hele sevdadan yana, aşktan yana yüreğinde bir korku varsa hiç konuşma, hiçbir şey yapma. Karşındaki o temiz kalbi parçalara ayırma. Sevmek istiyorsan sadece sev, evet sadece sevmen, bir beklenti içine girmeden sevmen, yapman gereken tek şey. Seviyorum demek yeterli değildir. Seviyorum derken boş ve anlamsız sevgi sözcükleri söylemek yerine, o kelimelerin içini doldurmak gerekir. Sevdiğini karşı tarafa hissettirmen lazım. Özellikle kadınlar sevildiğini hissetmek isterler. Çünkü sevmek biraz da fedakâr olabilmektir. Sevmek, ben değil, biz kavramını hayata geçirebilmektir. Kadının aşkı devam etmesi için sevildiğinden emin olmak ister. Yaptıklarını, aldığın hediyeleri dile getirmen gerekmez, en hassas noktadır ki, aldıkların ve söylediğin sözler kadının duymak istediği sözler olmalı, verdiklerinde ihtiyaç duyduğu şeyler olmalı, yoksa işe yaramaz. Vermek-almak dengesi dediğimiz ilişki bir açlığı, bir özlemi, bir beklentiyi karşılaması gerekir.  Sevmek, tek başına yeterli değildir, beraberinde birçok etkiyi gerektirir. Tüm duyularla göstermek gerekir. Kaşın, kirpiğin, saçın güzel demek yetmez. Kokusunu duyman, ellerine dokunman da gerekir. Ve nereye ne zaman dokunman gerektiğini de bilmek zorundasın.

Bir not daha, çok iyi anlaştığın, hayatınla ilgili her şeyini olmasa da birçok şeyini paylaşabildiğin insanla sevgili olup, tensel anlamda yakınlaşman gerekmez. Dostluğu aşkından daha önemlidir. Uzun soluklu bir ilişkiniz olur. Bu dostluğu aşka çevirdiğiniz an, her gün kaybetmeye başlarsınız ve gün gelir tamamen ayrılmış olursunuz. Hangi yönden bakarsanız bakın, bu kaçınılmaz bir sondur…

                Sevgide olduğu gibi olun yeter…

                Gerçek sevgi olduğunda her şey yeterli gelecektir.

                Seven, sevileni bulacaktır.

                Kendinize ve sevginize güvenin yeter…