Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zümrüt Aysun Caba

Fakir bir Ülke olmak İstemiyorsak

Fakir bir Ülke olmak İstemiyorsak

Alışveriş yapmayan, para harcamayan sanırım yoktur.

Para üstü alırken veya verirken kuruşun kullanılmaması düşündürücü. Tembellikten ya da bozuk para taşımak istememekten kaynaklanan bu durum aslında ekonomik açıdan oldukça sakıncalıdır.

Bakır, nikel ve çinko karışımında üretilen madeni pullar, darphanede bulunan baskı makinelerine girer. Makinelerde bulunan damgaların pulların üzerine işlenmesi sonucunda, 1 lira, 50 kuruş, 25 kuruş, 10 kuruş, 5 kuruş ve 1 kuruş üretilir.

Hepimizin malumu olduğu üzere 1 Ocak 2005 te yürürlüğe giren YTL ile Türk parasından 6 sıfır atılmıştır.

Türk lirasından 6 sıfır atılmasındaki amaçlardan birisi madeni para kullanım alışkanlığının artması, kuruşla işlem yapma dönemine geri dönülmesidir.

TCMB ve bankacılık sektörünün nakit işlem yoğunluğu ve taşıma gibi maliyetlerinin azalması da diğer amaçlardan bir başkası idi.

Ayrıca 6 sıfır atılmasıyla, gelişmiş ülkelerdeki kupür değerleri ile bizim ülkemizdeki kupür değerleri arasında bir paralellik sağlanmıştır.

Dolaşımda olan 100 TL ve 200 TL kupürün çıkarılması, nakit işlemlerini kolaylaştırmıştır. Merkez Bankası ve bankacılık sektörünün tahsilat ve tediye işlemlerinin rahatlamasını böylece üretim, dağıtım ve stoklama maliyetlerinin azalmasını sağlamıştır.

Yanınızda bozuk para cüzdanı taşıyın. Böylece para üstü alırken olası yuvarlama hesaplarından kurtulduğumuz gibi paramızın değerini de korumuş oluruz.

Düşünsenize 5,25 TL tutan bir ürünü sırf bozuk para yok diye size 5,50 TL ye veya belki de 6 TL ye satılmış olacaktır. Ya da 21,25 tutan bir taksimetreden sizden 22 TL alacaklar.

Eğer kuruşları gündemimizden çıkarırsak ve tüm alışverişler bu şekilde devam ederse kara gün gelir. Kuruşlar bir de bakmışsın tedavülden kalkmış olur.

Dön yine en başa… Paramızdan yine mi sıfır atalım? Olmaz,  olmamalı. Kendi kendimize bu ihaneti yapmamalıyız. Kuruşlarımıza sahip çıkmalıyız. Yoksa yine bol sıfırlı paralarla işlem yapmak zorunda kalırız. Ve dediğim gibi en başa döneriz.

Oysa her birimiz kuruşları gözü gibi korursa,  yanında taşımaya dikkat etse alışverişinde kullansa…

Hepimiz biliyoruz ki “damlaya damlaya göl olur”  Yani  “bir ben dikkat etsem ne faydası var? ” Bilinçli vatandaşlar olursak kendi kuyumuzu kendimiz kazmış olmayız.

Bulamıyoruz diyenleri duyar gibiyim. Ama pek çoğumuz kuruşları çekmecelerde,  kutularda ya da orada burada tutuyoruz. İşleme girmesine,  piyasada dönmesine imkân versek en azından çabalasak, bilinçli davranırsak iyi olmaz mı?

Piyasaya yeterince bozuk para sürüldü. Şöyle ki;

Sadece 2012 yılında Darphane’nin en çok bastığı bozuk para 131 milyon 90 bin adet ile 5 kuruş oldu.

Piyasada yeteri kadar bozuk para var.

2018 yılının ilk 5 ayında

179 milyon 760 bin adet 1 lira,

70 milyon 218 bin adet 50 kuruş,

78 milyon 264 bin adet 25 kuruş,

73 milyon 524 bin adet 10 kuruş,

141 milyon 906 bin adet 5 kuruş,

36 milyon 184 bin adet 1 kuruş

 

Darphane tarafından piyasaya verildi.

 

Yani özetlersek;  2018 yılının ilk 5 ayında darphane tarafından toplam 579 milyon 856 bin adet bozuk para piyasaya sürüldüğünü biliyoruz. Daha önceki basılanları ve sonrakileri saymadık bile.

Para devir daim yaptığına göre sırf bu kadarı bile bizi günlük alış verişimizde rahatlatır. Kaldı ki pandemi ile birlikte artık banka kartı ve kredi kartı kullanımı yaygınlaştığı için piyasada ki kuruşlar her türlü yeter bize.

Haydi, hep beraber fakirlikle savaşmaya başlayalım!

Selam ve saygılar

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER