İyi Partinin Yönetim Üslubu
Değerli Okuyucularım,
Medya, siyasi partilerin iç işlerine karışmayı çok seviyor. İyi Parti, divanda bir değişiklik yaptı. Söz konusu değişiklik genel başkanın tasarrufunda olan bir konudur. Ayrıca genel başkan yaptığı değişikliğin nedenini açıklamak zorunda değildir.
Divandaki değişikliği, üslup açısından değerlendirelim:
Bir liderin partiyi yönetme şekli, ülkeyi nasıl yöneteceğine dair işaret verir. Söylemler çok demokrat bir anlayış gösterir ama parti yönetiminde diktatörlük vardır. Maalesef bütün siyasi partiler böyledir.
Ülkenin nasıl yönetileceğine dair ip ucunu partinin nasıl yönetildiğinden anlayabiliriz. Daha doğrusu bir liderin ne söylediğine değil ne söylemediğine bakmalıyız…
Konumuza dönelim:
Basından öğrendiğimize göre İYİ Parti’de değişikliğe muhatap olan kişiler, divandaki değişikliği medyadan öğrenmiş. Netice olarak istişare olmadığını veya ortak akıl ile parti yönetilmediğini anlıyoruz…Çünkü:
1.İstişare olsaydı Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu, içinde bulunduğu yönetim kurulundan değişikliği öğrenirdi…
2.Söz konusu değişiklik ortak akıl ile yapılsaydı Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu’nun düşünceleri alınırdı…
3.Başka bir ihtimal akla geliyor. O da genel merkezin üstünde başka bir yönetim vardır. Değişiklik kararını yüksek yönetim almıştır. Bu nedenle Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu’nun bilgileri olmamış olabilir.
Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu’na haber vermeden söz konusu parti divanındaki değişikliğin anlamı şudur:
1.İktidar olduğumuzda partiyi yönettiğim gibi ülkeyi de bu şekilde yöneteceğim demektir.
Ama divandaki değişiklik zamanında ve doğru yapılmıştır. Üslup açısından doğru değildir.
Medya veya rakip siyasiler, vatandaşın sorunlarını dile getirmek yerine İYİ Partinin divanında olan değişikliği günlerce tartışmak demek vatandaşın dertleri önemli değildir anlamına gelir…
Medya ve siyasi partilerin görevini hatırlatalım:
Önce siyasi liderlerin ve medyanın, en önemli görevi vatandaşın dertlerine çözüm üretmektir.
İktidar uygulaması ile muhalefet ise çözüm önerileri ile açıklık getirerek vatandaşın güvenini kazanacak. Demokrasi de işleyecek…
İYİ Partinin veya herhangi bir partinin iç işlerine müdahale etmek hem partiye hem de mağdur düşürmeye çalıştığınız insanlara saygısızlıktır…
Partinin iç işlerine karışmak yerine medya, İYİ Partiye:
1.Doların yükselişini nasıl önleyeceğini sor?
2.Enflasyonu nasıl durduracağını sor?
3.Mazot, benzin ve elektriği nasıl ucuzlatılacağını sor?
4.CHP ve HDP’ye özerklik konusunda söz verip vermediğini sor?
Evet, vatandaş yukarıda ifade ettiğimiz dört sorun ile ilgili vaat değil, proje istiyor…
İyi Partinin divanda yaptığı değişikliğe başkalarının müdahale etmesi demek birilerini kışkırtıp partiye isyan etmeye teşvik etmektir ki siyaseti kirletmek demektir…
O halde:
1.Partinin iç işlerine karışılmaz. Nezaketen uygun değildir.
2.Siyasi partileri tek adam yönetim tarzından çıkarıp, vatandaşın dertleriyle dertlenen ve söz konusu dertlere çözüm üreten bir Ar-Ge anlayışıyla yönetilmesini sağlamak.
Selam ve saygılarımla…
YORUMLAR