Bugünkü yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi Türkiye’nin arabuluculuğu ve öncülüğünde Rusya ve Ukrayna arasında yapılan diplomasi trafiğindeki görüşmeler sonucunda çok önemli bir mutabakata varıldı!.. Bu anlaşma/mutabakat neticesinde olağanüstü KESKİN ve ÖNEMLİ bir SIR(!..) vardı. Elbet ki bu SIR(rı) burada açıklayacak değiliz. Sözkonusu üç aşamalı plan gereği Türkiye arabuluculuğu ve öncülüğünde diplomasi trafiği (görüşmeler) devam edecek. İlk görüşme Antalya’da Diplomasi Formu çerçevesinde yapıldı. Bu görüşmede ne kadar kesin bir sonuç çıkmasa da çok önemli bazı kararlar alındı.
Alınan kararlar arasında ilki ve en önemlisi BU GÖRÜŞMELER DEVAM EDECEK olması. Daha sonra yine Türkiye arabuluculuğu ve öncülüğünde ikinci GÖRÜŞME YAPILACAK! Yapılacak olan bu ikinci görüşme sonucunda Rusya-Ukrayna arasında YAKINLAŞMA başlayacak! Ve en önemli olanı da 3. GÖRÜŞME!.. Ve Türkiye-Rusya-Ukrayna arasındaki 3. GÖRÜŞME’de barışa ve çözüme yönelik SIR açıklanacak! Ve bütün dünya BU SAVAŞI Türkiye’nin nasıl DURDURDUĞUNA şahit olacak! Ve Türkiye 2023 yılına uluslararası arenada gerçekleştirmiş olduğu bu BARIŞ ve ARABULUCUK zaferi ile girecek.
Bizim bu düşüncemiz, bu tahminimiz ve bu yorumumuz hissi/hayali değil, yapmış olduğumuz araştırmalar sonucunda elde ittiğimiz derin ve çok özel istihbarat bilgilerinden kaynaklanmaktadır! Tabi ki Türkiye’nin arabuluculuğu ve öncülüğünde Ukrayna ve Rusya görüşmeleri bu şekilde devam eder de üç aşamalı plan gerçekleşirse ancak sözkonusu bu düşüncemiz, bu tahminimiz ve bu yorumumuz sonuca odaklı isabet edecektir!.. Elbet ki bu dünyadaki konjonktür değişmezse…
Ukrayna-Rusya Savaşı’nın 31. gününe girdik. Bu savaşın fitili 2014 Şubat ayında ateşlenmişti. İlk günlerde savaşın kısa bir zamanda (ya barışçı yollardan ya da Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen işgal ederek) sonuçlanması bekleniyordu. Barışçı yolların hepsi denendi ve hala da denenmeye devam ediyor. Rusya, Ukrayna’ya içinde adım adım ilerliyor. Her iki ihtimalin gerçekleşmesi (ya barışçıl yollardan ya da Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen işgali) hala gündemini koruyor.
Ukrayna-Rusya Savaşı (yakın tarihimizde olduğu gibi ABD-SSCB) emperyalist küresel iki gücün (ABD, AB Ülkeleri ve onlara destek veren irili-ufaklı tüm ülkelerle birlikte Rusya, Çin ve onlara destek veren diğer tüm ülkelerin) dünyadaki siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik ve istihbarı GÜÇ dengelerini ele geçirme savaşıdır! Dünyadaki emperyalist küresel güçlerin savaşı (1. ve 2. Dünya Savaşlarında olduğu gibi) artık eskisi gibi cephede (aleni bir şekilde) değil siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik ve istihbarı alanda GÜÇ GÖSTERİSİ ile cereyan ediyor.
ABD tarafından 11 Eylül terörü sebebiyle Afganistan’ın, Kimyasal silah bahanesiyle Irak’ın işgalleri iki acı örnektir. Emperyalist küresel güçlerin sahaya indikleri zaman (karşı-karşıya değil) kurban seçtikleri başka bir ülkeler üzerinde(Suriye ve Libya gibi) kozlarını paylaşıyorlar. Şimdi de kozlarını paylaştıkları ülkelerden birisi de Ukrayna oldu!.. Ve Ukrayna emperyalist küresel güçlerin ‘savaş alanı’na döndü. Rusya açık bir şekilde sahada, ABD, AB, İngiltere ve müttefikleri Ukrayna’nın perde arkasında (sözde Ukrayna’yı destekliyorlar!) perde arkasında!..
Emperyalist küresel güçlerin (1. ve 2. Dünya Savaşları’nda olduğu gibi) karşı-karşıya gelip kendi aralarında savaşmaları sonrası dünyanın DOĞU/Komünizm ve BATI/Kapitalizm vs. sözde gerekçelerle iki kutba ayrılmış ve yıllarca SOĞUK SAVAŞ dönemini yaşamıştı. Yakın bir tarihte de SSCB’liğinin dağılması sonucunda iki kutuplu dünya tek ABD ve destekçileri/BATI hegemonyası altında maalesef tek kutuplu bir dünyaya dönüşmüştür.
Eski SSCB’liğinin dağılması nedeniyle Rusya’dan ayrılan irili-ufaklı yeni devletler kurulmuştu. Rusya kendisinden ayrılan bu ülkeler üzerinde ağırlığını yıllarca korumaya çalıştı. Fakat zaman içinde ABD, AB ülkeleri ve destekçileri, Ukrayna, Gürcistan vb. ülkeleri (Rusya’ya karşı) yanına çekebilmek için siyasi, ekonomik, askeri ve istihbarı her türlü desteği vererek Rusya’ya karşı kışkırtmaya başladılar.
Bu durumu hazmedemeyen Rusya, Gürcistan’ı yola getirmeyi başardı. Ve sıra Ukrayna’ya gelmişti. Elbet ki Ukrayna’yı önce uyaracaktı. Şayet yapmış olduğu uyarılar sonuçsuz kalırsa elbet ki tehdit edecekti. Ukrayna tehditlerle de yola gelmez ise artık işgal ederek ağır bir şekilde cezalandıracaktı.
Ukrayna’daki Rus yanlısı yönetim değişince Rusya’nın tahammülü kalmamıştı ve Rusya Kırım’ı işgal ederek (Hem Ukrayna’ya hem de Ukrayna’ya destek veren tüm ülkelere) gözdağı verdi. Ayrıca ivedi bir şekilde Donetsk ve Luahnsk’ı, iki ayrı Halk Cumhuriyeti olarak (bağımsız devletler) tanıdı. Ve 2014 yılında Kırım’ı da ilhak ederek Ukrayna’yı çok sert bir şekilde cezalandırdı.
Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi Ukrayna’ya destek veren tüm ülkelere de bir tehdit mesajıydı. Fakat Rusya asla geri atmadı. Ukrayna’yı kendisi ile iyi geçinmesi ve batıdan uzak durması için sürekli uyardı. Aynı zamanda AB’ye üye olarak girmemesi içinde… Bu uyarılardan da sonuç alamayınca 24 Şubat 2022’de de Rusya, Ukrayna’yı “askerden ve Nazizm’den arındırılması” bahanesiyle askeri operasyon başlatarak işgal etti.
Rusya’nın Ukrayna işgali sırasında kullandığı (ve hala da kullanmakta olduğu) ağır konvansiyonel silahlar 2. Dünya Savaşı’nı hatırlattı. O yüzdende Ukrayna-Rusya Savaşı yüzünden dünyada 3. Dünya Savaşı ve ‘Nükleer Silah Kullanılması’ gündeme geldi. BATI (ABD, AB Ülkeleri, İngiltere ve müttefikleri) bu durumdan (Rusya’nın tehditlerinden) rahatsız oldu ve Rusya üzerinde olağanüstü yaptırımlar uygulamaya başladılar. BM, NATO, AGİT ve diğer uluslararası örgütler sözde Ukrayna-Rusya Savaşı’nı durdurabilmek için her türlü yola başvuracaklarını açıkladılar.
Kısaca, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ana sebepleri üzerinde durarak bu savaşın nerelere kadar tırmanacağı konusuna objektif bir açıdan bakmaya çalıştık. Asıl önemli olanı bundan sonra Ukrayna-Rusya Savaşı ne olacak?! Yani, bu savaş barışçıl yollardan mı çözülür yoksa daha da tırmanarak bir dünya savaşına dönüşür? Ya da bu savaş sebebi ile Nükleer Silah kullanma tehditleri gerçekleşir mi?
Öte yandan Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başladığı tarihin üzerinden bir ay geçmesine rağmen Çin’in sessizliği ne anlama geliyordu?! Bir ara medyaya yansıyan Rusya’nın, Çin’den silah yardımı istemesi haberlerinin doğruluk derecesi ne kadar gerçekti? Rusya bunu ne kadar reddetse de derinlerde (perde arkasında) Rusya-Çin arasında böyle bir görüşme/diyalog olmuş muydu? Aynı şekilde bütün dünyayı gerilime sokan böylesi bir savaşta İsrail’in sessiz kalması da çok manidardı! İsrail bu savaşın neresindeydi?!
Peki, bu savaşta Türkiye ne yaptı, neler yapıyor ve daha neler yapacak?! Türkiye’nin ne yaptığına bütün dünya şahit oldu. Ukrayna-Rusya Savaşı’nı barışçıl yollardan durdurabilmek için dünyada hiçbir ülkenin yapamadığı Türkiye yapmaya çalışıyor! Çünkü Türkiye’nin her iki ülke(Ukrayna ve Rusya) ile olan siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik ve DOSTLUK ilişkileri çok iyiydi. O yüzden Türkiye kolları sıvadı yoğun bir diplomasi trafiği ile iki ülkeyi (Ukrayna ve Rusya’yı) Antalya’da masaya oturtmayı başardı. Türkiye, Antalya Diplomasi Formu çerçevesi içinde Ukrayna-Rusya arasında arabuluculuk yaparak en üst düzeyde (üçlü dışişleri bakanları) toplantısını gerçekleştirerek bir adım atmış oldu.
Antalya’daki görüşmelerden hiçbir sonuç çıkmasa da en azından iki ülke arasında müzakerelerin başlatılmasına sebep oldu. Rusya Antalya görüşmesinden sonra biraz daha yumuşayarak Ukrayna ile müzakerelere (şartları kabul edildiği takdirde)devam edebileceğinin sinyalini verdi. Rusya’nın şartları ne kadar ağır da olsa da Ukrayna Devleti de karşı şartlar sunarak müzakerelerin devam etmesinden yana olduğunu defalarca açıkladı. Türkiye’nin böylesi bir arabuluculuğu gerçekleştirmesi bile dünyada büyük yankı uyandırdı. Dünya medyası günlerce bu konu üzerinde haber ve yorumlar yaptı.
Ve asıl önemlisi Ukrayna-Rusya Savaşı’nın nasıl sonuçlanacağı?! Bu konudaki bizim düşünce ve yorumumuz net ve açık. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın nasıl sonuçlanacağı konusunda ne kadar da her ihtimali düşünsek de asıl düşüncemiz BU SAVAŞI Türkiye’nin durduracağıdır!.. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başladığı tarihten bu yana geçen bir ay içinde Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya arasında (dünyada hiçbir ülkenin yapamadığı) çok yoğun diplomasi ve telefon trafiğini organize ettiğini çok iyi biliyoruz! Türkiye’nin, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın (saha da değil masa da) barışçıl yollardan çözülmesi için nasıl bir olağanüstü gayretle çalıştığını çok iyi biliyoruz!
Türkiye, bu SAVAŞI barışçıl yollardan çözülmesi için gerek Ukrayna ve gerekse Rusya ile yapmış olduğu diplomatik üst düzey (siyasi, askeri, istihbarı vs.) bütün görüşmeleri aleni bir şekilde ve bütün dünyaya açıklayacak değildi! Türkiye bu görüşmeler sonucunda barışçıl çözümün üç aşamalı planın sadece ilk aşamasını açıkladı! Çözüm odaklı üç aşamalı planın ilk adımından elbet ki kesin bir sonuç çıkacak değildi. Peki, ne oldu?! İlk adım MÜZAKELERİN DEVAM EDECEK olması kararı bile her iki ülke için ilk defa gerçekleşmiş olan olumlu/pozitif gelişmelerdi.
Antalya toplantısından sonra gerek Türkiye’nin, gerek Ukrayna’nın ve gerekse Rusya’nın yapmış olduğu tüm açıklamalarda çelişki yoktu ve birebir örtüşüyordu! Yani, MÜZAKERELER/GÖRÜŞMELER devam edecekti. Ve ASIL ÖNEMLİSİ olan Türkiye’nin arabuluculuğu ve öncülüğünde Ukrayna-Rusya arasında yapılacak olan 2. GÖRÜŞME!.. Sonrasında 3. Görüşme!.. Türkiye, Ukrayna-Rusya Savaşı’nı (öncülüğü ve arabuluculuğu sayesinde) yapılacak olan 3. GÖRÜŞME de ÇÖZECEK ve bütün dünyanın çözemediği bu savaşı SONLANDIRACAKTIR!..
YORUMLAR