Benzin fiyatlarına bir hafta içinde dört defa zam geldi. 14 ŧ civarındaki benzin ve mazot litre fiyatı bugün 20 ŧ. Yarın 23 ŧ (mazot 26 olacakmış şayiası çıktı).
MÜHİM NOT: Bu şayiayı benzin stokçularının çıkardığı ortaya çıktı. Tamamen yalan habermiş. Benzin de mazot da artmadı!..
Daha şayiası çıkar çıkmaz (kontrolü yapılmayan yol pombalarında) hemen 23 ŧ yapıldı zaten. Ve zavallı insànlarımız hergün pompa kuyruğunda…
Eğer haber gerçek olsaydı bile, 40 litre benzin alsan 800TL, yarın 920, kârın 120 TL olacaktı (mazotta kâr daha fazla, 240 ŧ). Dolar yapsan, 8-16 USD eder, at bankaya bozdur bozdur harca. Ama olmadı, kâr edemedi pompa kuyruğundakiler.
Vaziyet bu denli kötü olunca mizahı gecikir mi? Benim canım yurdum insànlarım en kötü zamanlarda bile mizah üretmekte mahir.
Mevzuyu konuşurken “artsın artsın, zenginle fakir belli olsun. Ne bu ya, herkesin altında araba?” diye işittim. Kara mizah da diyebilirsiniz ama çok hoşuma gitti bu nükte.
Mizaha devam edelim… Eziklere mizahla karışık bir tüyo: Statü atlamak için tam fırsat!. 5 litre benzin al, mahallede turla. Hemen “ne zengin adam hálâ deposunu doldurabiliyor” demezlerse gel yanıma.
Şakası bir yana vaziyet vahim. Putin delisi kuyuya bir taş attı kırk akıllı çıkaramıyor. Dünya tarihteki en ciddî dönemlerden birini yaşıyoruz.
Bir mesele daha: Zam yapılmadan zam yapan istasyonlardan hesap sorulacak mı? Stokçular kadar bunlar da suçlu.
Benzin-mazot fiyatları yalnız otomobil veya traktör sahiplerini vurmuyor. Akaryakıta gelen her zam piyasada ne var ne yok hepsini fahiş bir şekilde fiyatlandırıyor!..
Böylece asıl vurgunu millet yiyor. Arttırılan asgari ücret iki paralık oldu bile. Millet açlıktan kırılmaya başlayacak yakında. Putin’e bunun için (fena halde) saydırdım.
Diyeceksiniz ki, “ne yàni öldürdüğü mâsumlar için değil de sırf akaryakıtı pahallı hale getirdi diye mi saydırıyorsun?” Elbette o mâsumların ahı da arşa yükselir, Putin’in başına belâ olarak iner. Fakat bendeniz medya vicdanlısı değilim. Malûm medyada sürekli «Ukrayna mâsumları» var da evi hergün bombalanan, yıkılan, yakılan «Filistin mâsumları» niçin yok?
* * *
Ne sivri zekâ insànlar, 5 teneke (125 kg.) yağ stoklamış evine. Artık kıyamet kopsa aç kalmaz bu. Yağı tavada kızdırır, ekmek doğrar, yer doyar… (Al bir mizah daha)
Ev kiralarını fahiş bir şekilde arttırıyorlar. Garibanlar ev sahipleriyle cedelleşiyor… En ucuz temel gıdamız ekmek dahi uçtu. Halk ekmek 2 liraya, normal ekmek 3’e satılıyordu, bakalım yarın kaç lira olacak…
Muhterem okur, bankalardan aldıkları faizle pahalılığa çare ürettiğini sananlara aldanmayalım. Faiz bir geçim modeli değil, bir ahlâksızlık modelidir. Onlar ateşle oynuyorlar!. Yarınlarda o ateş sahiden yakacak canlarını. Hem dünyada hem ukbada.
“Dünya hayatı bir ağaç gölgesinde az bir süre dinlenmeye benzer. Yolcu sonra asıl menzile yürür” buyurmuş Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem). İlahisi de var: “Dünya dedikleri bir gölgelikmiş…”
O insànlar ne ahmaktır ki, asıl menzili düşünmez de kısacık (gölgelikteki fani) hayatı asıl zannederler. Lâkin ecel (vade) gelir, ölüm yakalarına yapışır, son nefeste gözleri açık kalır, “yaktın beni dünya” derler de kimsecikler duymaz…
O insànlar da ne kadar akıllıdırlar. Öyle ki açlıktan öleyazsalar haram yemez, harama el uzatmaz ve dünyanın fani, ölümün ani olduğunu akıllarından çıkarmadan asıl menzili düşünüp itidal üzre, İslâm’ın hayat düsturlarına göre yaşamaya gayret ederler.
Onlar yüzde yüz kârlı görünse de faize bulaşmaz, rüşvet almaz, hak yemez, gıybet yapmaz, namazlarını aksatmaz ve azıcık kazançlarına rağmen fukará gördüklerinde acır ve zenginlerden fazla sadaka verirler.
Onlar «salihlerden» yazılacak bahtlı insànlardır. Ne mutlu onlara. Cenâb-ı Allah bize de akıl sahiplerinden olmayı, «salihler zümresi»ne katılmayı nasib eylesin. Amin. 10.03.2022
YORUMLAR