Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zümrüt Aysun Caba

Hepimiz Ayni Gemideyiz  

Hepimiz Ayni Gemideyiz

Safları sıklaştırınız demek; gruplara ayrılmayınız, mümkün olduğu kadar birbirinizle iletişimde, bağlantıda kalın demektir…

Bugün okuduğum bir köşe yazısında saflar ayrılmış bir toplumu ayrıştırmak için çırpınıp duruyordu… Faydası olur diye paylaşmak istedim sevgili okuyucularımla….

Oysa ki ülke hepimizin. Hepimiz ayni gemideyiz. Ülkenin iyiye gitmesi için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Bunu yapabilmek için illa ki belli mevzilerde, mevkilerde olmamız gerekmez. İki elimiz kanda ise de yapabileceğimiz olumlu bir şeyler mutlaka vardır.

Kimimiz fiziki, kimimiz fikri katkı sağlayabiliriz.

Her birimiz bir işte çalışıyoruz. Eğer yaptığımız işe saygı duyar karşımızda ki kişiye değer vererek işimizi yaparsak, elimizden gelen en iyisini yapmış oluruz. Her birimiz yaptığımız işin uzmanıyız, gelen vatandaşa bilgilerimizi kullanarak yardımcı olmalıyız…

Karşımıza gelen kişi bizim işimizi bilmek zorunda değildir. Ama şöyle düşünmeliyiz:

Belki ilk defa dışarı çıkıyor,

Belki okuma yazması yok,

Belki tam o sırada tansiyonu ya da şekeri yükselmiş olmuş olabilir.

Karşımızdaki insana tepki vermeden bunları düşünmeliyiz.

Muhatabımızın hangi safta olduğunu düşünürsek kavga çıkar… Saflarımızın neresi olduğu sandıkta ortaya konmalıdır. Sandığın dışında her birimiz;

Komşuyuz,

Is arkadaşıyız,

Esnafız,

Okul arkadaşıyız,

Çocuğumuzun okul arkadaşıdır,

Aynı toplu taşımayı kullanıyoruz…

Sonuç olarak mutlaka iletişim içinde olduğumuz ya da aynı kaderi paylaşma ihtimalimiz vardır…

Düşünün aynı marketteyiz ve birden bir deprem oluyor ve aynı kaderi paylaşıyoruz. Ya da bir asansörde iken elektrikler kesiliyor. Kapılar kilitleniyor içeride kalıyoruz yine aynı kaderi paylaşıyoruz. Ne yapacağız senin safın benden başka deyip oksijeni paylaşmayacak mıyız?  Bu mümkün mu?

Makul olmalıyız. Sapla samanı karıştırmamalıyız.

Bazen karşımdakini yanlış anlamış olabilirim diye tekrar sorarım kendi kendime: Muhatabım, ne anlamda demiş olabilir diye düşünmeliyim. Ona göre tepki vermeliyim. Acele edip yalan yanlış tepki vermektense birkaç saniye düşünmek daha sağlıklı değil midir?

Karşımdaki acaba bu sözü söylerken gerçekte ne dedi diye düşünmeli ve mümkünse öncelikli olarak olumlu taraftan değerlendirmeliyiz. Sözler bazen çarpıtılmaya müsaittir. Bu tip durumlarda hüküm vermeden önce gerçekte ne demek istediğini anlamalı, acele edip hemen cevap vermemeliyiz.

Bize garip ya da sorunlu gelen bir cevap ise kendi kafamızda şunu demiş olmalı diyerek tahmin yürütmektense karşımızdakine ne demek istediği daha açık sormalıyız.

Bu tarz yanlış anlaşılmaların olduğu durumlarda safları birleştirmek için arabuluculuk yapmalıyız. Yapana da destek vermeliyiz. Arada ki mesafe fiziksel olarak algılanmamalı iletişim olarak algılanmalıdır. Yani iletişim kopukluğuna izin vermemeliyiz. Birbirimize küsmemeliyiz. Karşı cephe almamalıyız.

Aksi halde safların arası açılır oysa ne demiş Hz. Muhammed: safları sıkı tutunuz.

Selam ve saygılarımla.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER