Osman Kavala 1957 Paris doğumlu, imziyazlı bir ailenin çocuğu. İstanbul Robert Koleji (Lisesini) bitirdikten sonra Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olmuştu.
Babası Mehmet Kavala’nın 1982 yılında ölümünün ardından, Kavala Grubu’nun başına geçen Kavala, aynı zamanda İletişim Yayınları’nın da kurucu ve sahipleri arasında. İşi gücü say say bitmiyor adamın:
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı, Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı gibi pek çok sivil toplum örgütünde kurucu üye, yönetim kurulu üyesi veya en azından danışma kurulu üyesi bu adam…
2017 yılından beri 15 Temmuz kalkışması dahil, nice suçtan mahkûmiyeti var binaen’aleyh tutuklu. Gâvur büyükelçilerin, bu şaibeli iş adamı ve teröristsevici Osman Kavala üzerinden Türkiye’ye rest çektiklerini biliyorsunuz. Bazıları “CB Erdoğan’ın resti gördüğünü” söylüyor, kumar diliyle konuşuyorlar.
Oysa ABD ve AB’nin ummadığı ya da tahmin edemediği kadar sert olan, aslında CB Erdoğan’ın verdiği tepkideki «aktif» sabrıydı. Diplopatik zaferi kazandıran da işte bu aktif sabırdan başkası değildi.
Muhterem Cumhurbaşkanı evet, “10 büyük elçinin sınırdışı edilmesini” talep eden bir «istenmeyen adam» açıklaması yaptı ancak bu dahi sabırdı. Ki, biz buna «aktif sabır» diyoruz.
Kumar dili kullananlardan biri iyici uçup, “Erdoğan Rus Ruleti oynadı” demiş. Ya Rus Ruletini hiç bilmiyor, ya da aklı karışık biri olmalı bu.
Rus Ruleti ölümüne bir kumardır ve Colt veya Smith & Wesson gibi bir toplu tabancaya tek mermi konularak icra edilir. Rakiplerden biri silahı alır şakağına dayar ve tetiği sıkar. Şayet tetik boşa düşerse diğeri aynısını yapmak zorundadır. Yàni geri adım atma, “tamam sen kazandın pes ediyorum” deme şansı yoktur. Biri ölene dek kumar sürer.
Sayın CB mecazen yahut diplomatik olarak böyle bir şey yapmadı. Pekâlâ neydi yaptığı? Yukarıda dediğimiz gibi «aktif sabır»dı Erdoğan’ın sergilediği. Sabrın zaferini anlatan birçok gerçek hikâye vardır.
Bendenizin «aktif sabır» için misâl gördüğüm hikâyeyi kimi Timur’a mal ediyorsa da «Rus Ruleti» deyince aklıma düşen tarihî bir hikâyedir işin aslı.
Osmanlı’nın Balkanlardaki son şanlı direnişi Plevne’nin meşhur kumandanı Gazi Osman Paşa ile onunla savaşırken ne üstün bir kumandan olduğunu anlamış Rus generali arasında geçiyor hadise:
Bizzat Rus Çarı tarafından tebrik edildikten sonra, Moskova’da bir Rus müşiri gibi kılıcı belinde gezmesine izin verilen Osman Paşa’nın yolunu kesen o Rus generali gazi mareşale sorar:
“Tamam Türkler çok iyi savaşıyor. Fakat aç bilaç onca zaman nasıl direndiniz, o kadar ahali ve asker ne yedi ne içti de kendinizde bir de huruç harekâtı yapma cüret ve kudretini buldunuz? Paşa, önünüzde saygıyla eğiliyorum, bendeniz askerlik hayatım boyunca böyle bir şeyi ne gördüm ne işittim, bunun sırrını Allah aşkına bana söyleyiniz” der.
Osman paşa, Rus generale bakar, vakur bir tebessümle şöyle der: “Size bir cevap vereceğim ancak bunu kelâm ile yapmayacağım…” der.
Ve işaret parmağını Rus generalin ağzına doğru uzatan Paşa, “lütfen siz de bir parmağınızı benim ağzıma sokun, karşılıklı parmaklarımızı ısıralım. Cevabımı da sonrasında daha açık söylerim” der.
Çok geçmeden Rus komutan, ısırmayı bırakıp, “tamam siz kazandınız” der. Osman Paşa yine o vakur tebessümle devam eder: “İşte sayın general bizim sırrımız budur, biz sizden daha sabırlıyız…”
Ecdadımızın daha böyle nice sırlı hasletleri vardı. Biz yeni nesiller bunları ne bilir ne de sağlam kaynaklardan okur yahut işitiriz. Sonra da utanmadan kalkıp “Erdoğan Rus ruleti oynadı” diye ahkâm keseriz.
Hayır efendiler hayır, muhterem CB Erdoğan ecdadından tevarüs eden «aktif sabrı» oynadı, eğer ille de bir oyun diyecekseniz. 26.10.2021
YORUMLAR