Kımıldama… Maske…

Maske cezası iyiden iyiye cozuttu. Halkın sabrı zorlanmakta.

George Orwell’in “1984” romanını benzedi halimiz…

Polis halkı gözetliyor, bir iki soluk almak için metro çıkışında maskesini çene altına indiren vatandaşa adeta “kımıldama maske…” diyor ve üzerine çullanıyor…

Kadıncağız irkiliyor, korkuyor ve sonra da haklı olarak itiraz ediyor. “Madem takiptesiniz görmüşsünüzdür, metrodan yeni çıktım, nefesim daraldı, biraz nefesleneyim diye maskemi indirdim” diyor.

Diyor da kime diyor? Cevap hep aynı:

“Zorluk çıkarmayın kimlik lütfen…” Sonra kadın (veya adam) önde bunlar arkasında başlıyor taciz… Vatandaş pes edip kimliği verene kadar sürüyor takip… Yaşasın sonunda devlet kazanıyor, ceza yazılıyor!..

Yahu niyetiniz halkın sağlığını korumak mı, ürkütüp travma yaratmak ve dahi insanların hayatını zehir etmek mi?

Kestin cezayı, kaptın parayı aferin… Bu paralarla neler yapılmaz ki… “İnadına Kanal İstanbul” yaparsın meselâ…

İstanbul’un büyük depremi beklediğini en yetkili ağızdan söyler ama kentsel dönüşüm için halka parasal yardım yapmayı düşünmezsin…

Gariban zor belâ bir ev almış zamanında… Neticede Beyoğlu’ndaki sağlam tarihi taştan veya ahşap Osmanlı evlerinden değil aldığı ev.

Otuz senede viraneye dönmüş… Kentsel dönüşüme girmeli…

Alâ… Lâkin bu garibanlar evlerinden çıkarlarsa ne yaparlar? Kirayı nasıl verir, müteahhide yeni evin parasını nasıl denkleştirir?

Boşver efendi, biz işimize bakalım. Cezayı yazarız o konular bizi hiç enterese etmez…

* * *

Hayır öyle değil… Senin o insafsız cezaları yazdığını da yazan kalemler var yukarıda…

Depremler olur, yeryüzünün canlı olduğunun (canlı olması lazım geldiğinin) icabıdır bu. Yàni Sünnetullah böyledir.

Fakat bilesin ki, deprem korkunç olur, büyük telefat meydana gelirse, bu senin yüzünden olacak…

Korona da senin yüzünden durmuyor. Çünkü sen duâ değil bedduâ alıyorsun! Yukarıdan rahmet değil lâ’net iniyor tepene…

Çıkar şimdi yeni Anayasa’nı… Bu insafsız cezalandırmaları da koy yeni Anayasana…

Değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir madde olarak en başa, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin dini imanı yoktur, fena çarpar. Bu devlette Allah korkusu yoktur” diye yaz!

* * *

Kızdırdım mı zátıâlilerini? Özür dilerim desem yine de ceza yer miyim?

Hem ben kimim ki kızacağınız laflar ediyorum? Nihayetinde sıradan ünsüz bir gazeteci. Tıkarsın içeriye, kim vurduya getiririrsin…

Rûzi Ceza’da hesabı varmış… Aaa, kafanı öte tarafa çevirdin. Bu lafı hiç duymamış oldun. Olsun, ben yine de hatırlatayım.

Hatırlatmak iyidir. Ne demişler, et tekrarü ahsen velev kâne yüzseksen demişler. Biz hatırlatmaya devam edelim.

Zaten başka ne gelir ki elimizden?

Punduna getirip bir yazar kasa atan olsa önünüze, onun bile ceremesini yine biz gariban halk çekeceğiz. Tecrübemiz var da o yüzden artık öyle “çılgın” projelerimiz yok. Yanlış anlaşılmasın.  04 Mart 2021