Türkiye siyasetinde koltuğa oturan kalkmak bilmiyor…
Tabandan gelene hiç siyaset hakkı tanımamakla birlikte görev vermeyi de düşünmüyorlar…
En iyisi benim edasındalar… Genel çerçevede bu böyle…
Lâkin gerçek liderler hariçtir… Onlar da doğru işler yaptıkları süre zarfında söz söylemeye lüzum yok.
Birde ideoloji tabanlı partiler var. Çok cüz-i %1 dahi oy toplayamıyorlar. Kısır döngü içerisinde kendileri çalıp kendileri oynuyorlar…
Bunlar yanlış da yapsalar, illa ki benim düşüncem olacak derdindeler. Ne kadar bu yaptığınız yanlış desende yanlışa doğru derler, bu daha çok yanlış…
Şimdilerde yeni kurulan ve kurulacak partileri görmekteyiz. Her dem söyleriz; ayrıldıkları partileri acımasızca eleştiri yağmuruna tutan siyasileri…
Peki sormazlar mı siz görevde iken de bu yanlışlar vardı. Neden eleştirinizi yapıp da istifa etmediniz…
Ta ki görevinize son verilip de pasif duruma düştüğünüz vakit başlıyorsunuz ağır ithamlı eleştirilere…
Artık bu millet saçma sapan numaraları yemez…
Sizce bu yapılan siyaset normal mi yoksa anormal mi?
Bu toplumun aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir.
Siyasi görüşünüz ne olursa olsun her şeyden önce bize dürüst olmayı ilkelerimiz emreder…
Siyaset yapıyorsanız bir çizginiz olmalı…
Belki de bu ülkede sizden daha iyi siyaset ve idarecilik yapabilecek insanlar var. Hatta nice taze beyinler var. Kimse kimseden daha mükemmel değildir. Sadece istidadını o yönde değildir ya da kullanmak istemez…
Mâ’mâfih bizim siyaset akımında koltuk ve görev kapmak için bukalemun olmak mı lazım… Aslında hayır!
Ama yıllarca toplumun sağ cenahtan gördükleri hiç sağcı olmadığını sol cenahtan gördükleri de hiç solcu olmadıklarını görüyoruz ve kendi ifadelerinde de bu yönde yer vermekteler…
2007’lerde diyor ki Yaşar Okuyan ayrıca bu adam Anap ta bakanlık yapıp yıllarca MHP ve DYP de siyaset yaptı. Sonra çıktı ben hiç sağcı olmadım ki dedi gitti CHP de siyaset kovaladı bir dönem şimdi Ulusalcı oldu yani ne sağcı nede solcu yum diyor çizgi yok sıfır…
Bolca sağ cenaha ağza alınmayacak sinkaflı eleştirilerde bulunmaktan yaptığı bir şey yok okuyan duyan varsa bana da iletsin…
Aynısını Mehmet Bekaroğlu yapmıştı Has Partiyi Numan Kurtulmuş’la kurdular. Güya kendisini millet milli görüşçü olarak zannediyordu. Hatta 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde Fazilet partisinden Rize Milletvekili seçilmişti…
Hâlbuki alakası yokmuş gördünüz 2014 den beri CHP de siyaset yapıyor… Buda hiç sağcı olmayanlardan… Sağ cenahı hunharca eleştirenlerden oldu…
Yıl 2020 bu ülkede bakanlık ve başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu bir sosyal medya kanalında çıkıyor “ben hiçbir zaman sağcı olmadım” solcuların içinde büyüdüm Marksist kitapları okudum diye ifade ediyor…
Peki herkes her şeyi bilgi amaçlı okuyabilir bizde siyaset biliminde yüksek lisans yaptığımız dönemde her türlü ideolojik ve felsefi kitapları okuyup, anlayıp, sunumlar yaptık ama hiçte o akımlardan etkilenmedik…
Çıkıp ta ben sağcı değilmişim demedik, bir hayat çizgimiz vardı. Onu bozmadan hayatımıza devam ediyoruz…
Şimdi asıl konu Ahmet Bey bu söylemeleri söylerken ben bu akımlardan etkilendin mi mesajı var yoksa solcu kardeşlerim bakın beni sağcı olarak görmeyin ben aslında sizdenim bana oy verin mesajımı var…
İlerleyen dönemlerde bu söylemler ben liberalim, ulusalcıyım, demokratım hatta iyi bir milliyetçiyim demelere sizce dönüşür mü?
Daha sayılacak çok isim var unutmayın yeter…
Aslında takdir de sandıkta, bu necip milletindir. Siz bu millet ve ülke için doğru işler yapın…
Siyaset muz kabuğu gibidir, zemini kaygandır. Bilirsiniz sabır eden ve çizgiyi bozmadan devam eden muvaffak olur…
Aksi takdir de düşer yaralanır, sonrada unutulur gidersiniz…
Siz ocu, bucu, şuculuğu bırakın Türkiye için çalışın…
Emri batıdan almayın, ülkenizi batılı “Beyefendi” lerinize şikâyet etmeyin yeter…
Tek bir vatanımız var ona sahip çıkalım hepimiz bu toprağın bu coğrafyanın müntesibleriyiz…
Vatansızları gördük Dünya coğrafyasında nasıl gazel gibi savruluyorlar…
Millet olarak Dünya siyasetinde hatırı sayılır bir ağırlığımız var. Ağır taşı yel atmaz diye de atalarımız boşuna dememişler… Vesselâm…
YORUMLAR