Seçmenden Uyarı 2
Sevgili okuyucularım merhaba,
Yerel Seçimin sonuçlarını değerlendiren bazı köşe yazarları ve TV’deki konuşmacılar lehte veya aleyhte çok abartılı konuştuklarını gördük. Konuşmacıların hepsi üniversite mezunu, alanlarında ise tecrübeli insanlardır. Konuşmacıların üslubu hiç hoşuma gitmedi. Ortada başarı var ise takdir etmesini bilmeliyiz, mağlubiyet var ise mazeret aramamalıyız…
CHP’nin başarısı:
Öyle veya böyle bir başarı vardır. Medeni insan, başarıyı takdir eder. Seçimden önce CHP, HDP (DEM) yöneticileri ile ittifak yapmasını eleştirenlerdenim. Çünkü HDP (DEM), PKK, YPG ve FETÖ gibi terör örgütleri ile iletişimini kesmediği için ittifakın beka açısından doğru olmadığını defalarca yazdım. Sadece ben değil birçok köşe yazarı samimi olarak bu konuyu dile getirmişti.
Bizim görevimiz yazmak ve uyarmaktır. PKK, YPG ve FETÖ ile iltisaklı olan partilerle ittifak kurmanın zararlarını tarihten örnekler göstererek kanıtladım. Vicdanen müsterihim. Takdir siyasi partilerindir.
Neticede CHP, hem HDP’nin (DEM ‘in) hem de milli düşünemeyen milliyetçilerin oylarını kent uzlaşması adıyla formüle ederek gizleyebilmesi başarıdır. Dolayısıyla CHP yerel seçimlerde birinci parti oldu. CHP’yi hem takdir hem de tebrik ediyorum.
Önümüzdeki günlerde CHP ile HDP (DEM) arasında özerklik ve kayyum konusunda anlaştıklarının ne kadar doğru olup olmadığını göreceğiz. CHP özerklik ve kayyum konusunda taviz vermediği zaman CHP ile HDP (DEM) arasında sıkıntı çıkacağı da muhakkaktır. CHP’yi bekleyen iki sorun vardır:
1. CHP’nin özerklik ve kayyum konusunda, HDP’ye (DEM) söz vermesinin getireceği sıkıntılar.
2. Parti üzerinden nemalanmak isteyen ziyadesiyle teveccüh gösteren sahte âşıkların vereceği zararlar.
CHP yukarıdaki iki konuda önümüzdeki günlerde zorlu bir sınava girecek. Bu sınavdan başarı ile çıkarsa ülke kazanacak hem de CHP aslına dönecektir.
Konumuza dönelim:
Halkımız, 2024 yerel seçiminde hem muhalefete hem de iktidara mesaj verdi. Ama asıl mesajı Cumhur ittifakına verdi.
Halk, Cumhur ittifakına dedi ki:
1. Hayat pahalılığını durduramadın,
2. Enflasyonu indiremedin,
3. Emeklileri küstürdün,
4. Yanlış adaylar belirledin,
5. Teşkilatlardaki davranış bozukluklarını ve değişim isteklerini göremedin,
6. Partiye abartılı bir şekilde teveccüh eden sahte âşıkları da göremedin,
7. Sahip olduğunuz belediyelerde dedikodu mahiyetinde de olsa ihale yolsuzluklarını yalanlayamadın ve denetleyemedin.
8. “Bizim çalışmamıza gerek yoktur. Erdoğan gelir meydanlarda konuşur, oyları alır gider” anlayışının teşkilatları çalıştırmadığını göremedin.
Mağlubiyeti getiren ilk üç neden:
1. Emeklilere yapılan adaletsizlik,
2. Ekonomi,
3. Yanlış aday belirlemek.
Yanlış aday belirlemek:
Yanlış adayı belirlemek konusunda bir iki örnek vererek derdimi anlatacağım.
Kastamonu
Cumhur ittifakının bileşenleri tarafından belediye başkan adaylarının kim olacağı konusunda Kastamonu halkına sorulmadı. Hem AKP hem de MHP genel merkezden atama yapmış. Sonuç büyük bir hezimet. Buna benzer örnekleri çoğaltalım: Amasya, İstanbul’un Sancaktepe ve Beykoz ilçelerinde olduğu gibi…
Belediye başkanın kim olması gerektiğini yörenin halkına sormuyorsan, genel merkezden atama yapıyorsan demokrasiyi rafa kaldırmaktır. Atama konusunda CHP’nin, AKP ve MHP’den bir farkı yoktur. Yani üçü de demokrasiyi rafa kaldırdı. Bölgeyi kim yönetecek konusunda halkımıza sormuyorsan sonucuna katlanırsın.
Halk, iktidara ve muhalefete önemli uyarıda bulundu:
Milletvekili ve belediye başkan adaylarını bana (halkımıza) sorun, bana (halkımıza) saygılı olun. bana (halkımıza) sormuyorsan padişahlık rejimini eleştirmeye hakkınız olmadığı gibi sonuçlara katlanın.
Selam ve saygılarımla
YORUMLAR