Kur’an-ı Kerim – Cumhurbaşkanı – Türkiye
Merhaba,
İsveç’te neler oldu?
1.2 Ocak 2023 – Stockholm’de terör örgütü PKK/YPG’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye’yi hedef alan terör eylemine İsveç Hükümeti izin verdi…
2.21 Ocak 2023 Kuran-ı Kerimin yakılmasına İsveç tarafından izin verildi.
3.Tevrat’ı yakma eylemine izin verilmedi.
4.İsveç’in çifte standart uygulamasına dünya şahit oldu…
İsveç’te gelişen olayları analiz edelim:
1.Kur’an-ı Kerim’i bahane ederek Türk Devletini ve Müslümanları tarihten silmek istiyorum. Haçlı seferleri hala devam ediyor demektir. Her ne kadar tahrif edilmiş olsa da Tevrat’ın yakılmasına izin verilmemesi bizi sevindirdi. Neden Sevindirdi? Anlatayım:
İslam dininde Kur’an-ı Kerim ne kadar kutsal ise tahrif edilmemiş Tevrat ve diğer semavi kitaplar da Müslümanlar için kutsaldır. Aksi takdirde Müslümanlar iman etmiş olmaz.
Kınama ve teşekkür:
Kur’an-ı Kerimin yakılmasına izin veren zihniyeti ve İsveç Hükümetini kınıyorum, lanetliyorum. Tahrif edimiş olsa da Tevrat’ın yakılmasına izin verilmediği için de teşekkür ederim.
2.Cumhurbaşkanımızı tehdit ne demektir?
İster sevin ister sevmeyin, Cumhurbaşkanı T.C. Devletini dünyanın her yerinde temsil eder. PKK terör örgütü cumhurbaşkanımızı ölümle tehdit ediyorsa, PKK terör örgütü devletimizi bölmekle, yok etmekle tehdit ediyor demektir. Geçmişte Batı’nın Osmanlı Devletini böldüğü gibi, parçaladığı gibi, yok ettiği gibi…
Kuran’ın yakılması ve Cumhurbaşkanımızın tehdit edilmesi gibi konular milli konulardır. Kur’an’ın yakılması ve cumhurbaşkanımızın öldürülmesi ile iş bitmiyor…
T.C. Devleti yok olana kadar söz konusu tehditler devam edecektir. Yani “B” veya “C” partisi iktidar da olsa Haçlı taarruzu her zaman devam edecektir. İşte bu nedenle bu gibi konular partiler üstü milli konulardır…
Meclisteki siyasi partiler birlik mesajı veremediler…
1.Mecliste bulunan siyasi partiler, birlik mesajı veremedikleri için vatandaşlar, hangi parti daha çok millidir arayışına girmek mecburiyetinde kaldı…
2.İsveç devletinde PKK terör örgütünün cumhurbaşkanımızı tehdit etmesini, HDP kınamadı ama diğer partiler de HDP’yi kınayamadı…
3.Kutsal kitabımızın yakılması ve cumhurbaşkanımızın ölümle tehdit edilmesi olaylarında birlik mesajı vermeyen partilerin milli olduklarını söyleyemem…
4.PKK terör örgütünün adını vermeden terörün her türlüsüne karşıyım demek HDP’ye ve ABD’ye yeşil ışık yakmaktır.
Milli olaylar
Atatürk’ün ölümünden sonra 1940’lılı yıllarda başlayan Marshall yardımları sayesinde savunma sanayi, ABD’ye bağlandı. Devrim arabası, milli uçaklar, milli motorlar yasaklandı… Dahası da var. Yabacı devletlerin Türkiye’den sipariş ettikleri uçaklar, kanun ile yasaklandı. Türk Hava Kurumu siparişlerini iptal etti, uçak üreten şirketi mahkemeye verdi… Fiilen ABD mandacılığı kabul edilmişti…
Gelelim bugüne;
Vatandaş, seçimlerde şu parti daha millidir şeklinde tercih yapmamalıdır.
Bütün partiler Finlandiya, İsveç gibi devletlere ve DEAŞ, PYD, YPG, PKK gibi terör örgütlerine aynı refleksi göstermesi gerekir, yöntem farklı olabilir.
PKK terör örgütüne taviz verilmesi;
PYD terör örgütü değildir, ülkenin bazı bölgelerine özerklik verebiliriz gibi konularda taviz verilirse seçim arifesinde vatandaş ülkenin güvenliğinin dışında farklı konularda değerlendirme yapamaz…
Millîliğin dışında, seçim arifesinde vatandaşın değerlendirebileceği farklı konular:
1.Ekonomiyi hangi parti düzeltebilir?
2.Tarım, sanayi, eğitim, teknoloji ve benzeri konularda hangi siyasi parti atılım yapacak,
3.Enflasyonu kim indirecek?
4.Pahalılığı kim önleyecek?
5.Refah düzeyimizi kim yükseltecek?
6.Hangi partinin projesi vardır?
7.Hangi parti mantıklı çözüm önerileri getiriyor.
Değerli okuyucularım,
Eğer vatandaş siyasi partileri farklı konularda değerlendiremiyorsa, kim daha çok millidir diye soruyor ise; söylemleriyle milli hassasiyete özen göstermeyen siyasiler, öz eleştiri yapmalıdır…
Selam ve saygılar…
YORUMLAR