Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yücel Can

HEP AYNI COĞRAFYA

İnsanın kendisinden tutun yaşanılan çevreye, memlekete, ülkeye, hatta ta dünyanın değişik köşelerinde sürekli bir değişim ve gelişim var. Bir bakıyorsunuz ki ta kıtalar ötesinde olan bir durum sizi etkileyivermiş. Her ne kadar bize ne tarzı bir yaklaşım olsa da duyarsız kalamıyor insan en yakınına da en uzağına da…

İnsanoğlu duyarsız gibi görünse de kimi zaman yaşananlar hayretler içerisinde bırakıyor insanı! Ta ötelerdeki bir yanardağ iklimi, ulaşımı ve turizmi etkilememiş miydi?

Küresel ısınma dedikleri dünyanın ısı dengesini bozup çevreciler başta olmak üzere birçok kesimi harekete geçirmemiş miydi?

Küresel kriz iflasların habercisi değil miydi, ekonomik kriz başta olmak üzere birçok krizin etkileri dalga dalga dünyaya yayılmamış mıydı?

Tabii ki bir başka yüzü vardı dünyanın dengesini bozarak yürekleri sızlatan, insanı utandıran, kanları donduran o manzaralar vardı ya!

Dünyanın Süperlerinin el üstünde oynatarak demokrasi, insan hakları adına müstemlekeci ve barbar davranışlarındaki utanç verici manzaraları, insanlara reva görülen utanç manzaralarını, özellikle belli bir coğrafyada yaşanan kara günleri, katliamları, soykırımları ve dehşet veren o kareleri ne kadar zaman geçerse geçsin unutmayacağım, unutulmamalı da. Hele hele özellikle belli coğrafya üzerinde kaderi tayin edilenleri ve eden uzun elleri de asla hiçbir insan ve tarih unutmayacaktır.

Kıbrıs’taki çocuk, kadın demeden sivillerin hunharca öldürülmesini, akıllara ziyan hadiseleri, dünyanın ambargo dayatmasını yıllar geçse de unutmak mümkün mü?

 Hocalı’da elleri pencereye çivilendikten sonra derisi soyulan çocuğu, diğer seksenin üzerindeki çocuğu, yüzlerce kanın ve yaşlıyı, toplu bir şekilde bir kasabayı basarak üç bin civarındaki insanı toplu bir şekilde öldürerek bir kasabayı karanlığa boğanları ve onları cesaretlendirenleri unutmak mümkün mü?

Balkanlar da zorunlu göçlerle adeta öldürme yarışlarındaki iğrenç manzaraları! Belene Kampını, Bosna’da yirmi dokuz günlük bir bebeği ve yüz bir yaşındaki kör bir nineyi gaddarca öldürenleri, dünyada en toplu bir şekilde yapılan on bir binin üzerindeki soy kırımı yapanları, Kasaplara kol geren merhamet şaşkınlarını unutmak ve affetmek mümkün mü? 

Kuzeydeki Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar derken, demokrasi adına suskun Süper Müstemlekecilerin kolları insan hakları, barış adına Ortadoğu’yu, Asya’yı hiç unutur muydu?

Daha fazla insan hakkı ve barış adına Irak, barışa hasret kalmıştı!

Ebu Gureyb’deki garabetler ve çığlıklar gökleri inletiyordu.

İnsanların ölmesi normalden öte değildi Irak’ta! Çıplaklar kampı bile bu kadar çıplak değildi, çağlar ötesi bile bugünkü çıplaklığa çağdaş diyemezdi. Bir zamanlar Kerbela’da ölüme dur diye el uzatmayan Irak, sanki kanla yoğrulmuş topraktan kendini alıkoyamayacak gibiydi! Ya gizlenerek saklanan, unutturulmaya çalışılan Kerkük?

Kan ve gözyaşı Ortadoğu’da bir tek Irakla, Suriye ile sınırlı mıydı?

Ya Filistin!!!!

Ya diğerleri…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER