Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Veysel Taner Uçar

Engelsiz Duygular

Ruhsal, zihinsel, fiziksel, duyusal ve hatta duygusal yetilerinde farklı seviyelerde kayıplarından dolayı toplumda diğer insanlar ile birlikte yaşamını eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlı oranda sağlamak zorunda olan bireyler. Engelliler…
Çoğu kişinin , eksik bir uzuv ya da dengesiz bir hareket gözlemlediklerine karşı verdiği isim. İşte o yüzden yukarıdaki tanıma duygusal kelimesini de ekledim. Çünkü beden ve zihin engelinin dışında toplumda birçok duygu engellisi yaşamakta. Beden yada zihin engeli olan kişileri ötekileştirerek onları görmezden gelen kişilerde duygusal olarak engelli sayılmaz mı a dostlar. 2022 verilerine göre iki buçuk milyon kayıtlı engelli vatandaşımızın bu ülkedeki yaşam koşulları hakkında eminim bir çoğumuzun bilgisi yok. Topluma faydalı olmak isteyen, bu ülkeye hizmet için can atan iki buçuk milyon yürek. Ancak onların gönüllerinde geçen ile ellerinden gelen malumunuz ki maalesef bir değil. Yaşam koşullarının zorluğu, sağlık ve iş bulamamış olmanın verdiği ekonomik zorluk onların hayatını daha da zorlaştırmakta. Elbette onları görmezden gelenler olduğu gibi duyarlı ve hassasiyet ile konuya bakan kişiler de var. Devletimiz ve sosyal kültürümüz de bu konu hakkında çok hassas. Geçmişimizde de dünyada olduğunun aksine bu hassasiyet gösterilmiş. Yani günümüzde olduğu gibi Osmanlı döneminde de sağır, dilsiz, görme, zihinsel ve bedensel engellilerin devlet tarafından her zaman kollanıp gözetildiğini, dışlanmadığını, istihdamda kolaylık sağlandığını, vergiden muaf tutulduğunu ve maaşa bağlandığını söylemek mümkün. Örneğin 2. Abdülhamid Han döneminde özellikle sağır, dilsiz ve ama olan kişilerin eğitim ihtiyacını gidermeye yönelik Sağır ve Dilsiz Mektebi (1889) açılmıştır. Bu sadece bir örnek.
Tarihinde ve kültüründe engelli bireyleri yok saymayan bir millet olarak günümüzde de onları görmezden gelmemeliyiz elbette. Ruhumuz gaddar , duygumuz engelli olmamalı yani. Zaten de bu en büyük engel değil mi? Devletin engelli bireylere verdiği aylık ile bu kardeşlerimizin geçimlerini sağlamalarını, yada aldıkları hizmetlerle yaşamlarını devam ettirme çabalarını bilmek yeterlimi sizce? Mesela en son ne zaman konuştuk bir engelli kardeşimizle. Ne zaman dinledik. Bu vatan için ne düşünürler, hangi takımı tutarlar, en son hangi kitabı okudular bilir miyiz? Hoş gerçi aynı ev içerisinde eşimizle, çocuk yada büyüğümüzle sohbet etmez olmuş, yalnızlaşmış toplumun yalnızlaşmış bireyleri haline gelmişiz. Engelli bireyleri kim dinlesin. Duygumuz engelli …

Selametle

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER