Bugünkü yazımda ilham kaynağım AYYILDIZ TİM-TÜRK’ÜN SİBER ORDUSU kitabıdır. AYYILDIZ TİM – TÜRK’ÜN SİBER ORDUSU kitabı ve yazarından bir sonraki yazımda uzunca bahsedeceğim. Bugünkü konumuz dünyadaki dijital kâbus, hecker’lar ve siber saldırılar… Zaten bu konuya yabancı değildim. Dünyadaki siber saldırıları çok yakından takip ediyordum. Ayrıca geçmişte bu konuyla ilgili bir hayli araştırmalar yapmıştım. Yine de konuyla ilgili bilgilerimi tazelemek için geçmişteki notlarıma göz attım. Ve uzun bir süre konuya yoğunlaşarak okumakta olduğunuz yazıyı hazırladım.
Yıl 2022… Bilgisayar icat oldu mertlik bozuldu! İnternet çıktı yiğitlik ayak altına düştü! Çünkü, 40 yıldır Hecker’lık gündemden düşmedi. 20 yıldır da siber saldırılar dünya gündeminde. Bu yüzden Hecker’lık tarihi de merak edilir oldu. Ve bir de dünya gündeminden hiç düşmeyen siber saldırılar… Biz de bu konuya yoğunlaşarak bazı araştırmalar yaptık. 2001 yılında Hürriyet’te “Hecker’ların 40 yıllık tarihi” başlıklı haberde Hecker’lığın elektronik bilgisayarla birlikte 1960’lı yıllarda başladığın ve ilk Hack’in doğuşunun Massachusetts’deki Teknoloji Enstitüsü’nde çıktığını yazıyordu. Bu haberde Hecker’ların 1960-2000’li yıllar arasında neler yaptıkları anlatılıyordu.
1970 yıllarda John Draper, geliştirdiği bir cihazla Draper’in Blue Box adını verdiği bir sistemle 2600-hertz gücünde bir sinyal göndererek Amerikan telefon şirketi AT&T’nin sistemlerine girmeyi başarmıştı. 1980’li yıllarda telefon ve bilgisayar Hecker’ları birlikte hareket etmeye başladılar Hecker grupları çoğaldı. Ele geçirdikleri gizli şifreleri ve banka kredi kartı numaralarını kendi aralarında paylaşıyorlardı. 1983 yılında ilk defa ‘heck etmek’ kavramı kamuoyu gündemine oturdu. Filmler, videolar, oyunlar sonucunda oyun adıyla şirketlerin bilgisayarlarına girilmişti. O yıl altı genç ‘414 çetesi’ ismiyle tutuklanmıştı. 1984 yılında Phrack ve 2600 gibi Hecker dergileri yayınlanmaya başladı. Ve yıl 1986: ABD, Hecker’lara karşı yasal önlemler almak zorunda kaldı. 1988 yılında Ulusal Güvenlik Bürosu yöneticisi Robert T. Morris isimli bir genç devlete ait ARPAnet (internetin anası) bilgi ağına sızan bir virüs geliştirdi. 1989 yılında Batı Almanya’da Hecker’lar ABD’de devletin ve bazı önemli şirketlerin bilgisayarına girdiler. Elde ettikleri sistem kodlarını KGB’ye satmaktan yargılandılar.
1990’da ABD istihbaratı, Sundevil Operasyonu adıyla 14 şehirde büyük bir Hecker operasyonu yaptı. Yıl 1993: bir radyo istasyonunun düzenlediği yarışmaya katılan Kewin Poulsan ve iki arkadaşı telefon sistemine girerek 20 bin dolar ve iki Porsche kazandı. Yakalandığında 5 yıl ceza aldı. 1997’de AOHell isimli yazılımla AOL sistemine girildi, e-mailler, mesaj grupları bombardıramana tabi tutuldu. 1998’de İsrailli Hecker gurubu ‘truva atı’ olarak isimlendirdikleri kendilerine ait bir yazılımla bilgisayarlara (Windows 95 ve Windows 98) izinsiz erişim sağladılar. Aynı yıl içinde sistematik olarak Pentagon bilgisayarlarına saldırı yapıldı. Bilgisayar ve yazılım güvenliğinin önlemi ancak 1999 yılında Windows 98 işletim sisteminin piyasaya sürülmesi ile başladı. Hecker’lara karşı yüzlerce ürün piyasa sürüldü. Hecker’lar yine boş durmadı. 2000 yılında bazı indernet devlerine (Yahoo ve Amazon gibi) yönelik büyük saldırılar gerçekleştirdiler. 2001 yılında Microsoft gibi bir dev şirketin ana serverleri Hecker’ların saldırısına uğradı. Ve yine Pentagon bilgisayarlarına saldırı düzenlendi.
Dünyada Bilgisayar ve İnternet’in yaygınlaşmasıyla birlikte Hecker’lık ve Siber Saldıralar da bir o kadar yaygınlaştı. Sanal dünyanın doğurduğu tehlikeler her geçen gün daha artmakta olduğuna şahit oluyoruz. Casuslar Hecker’lar üzerinden sanal dünyada cirit atıyor. Koronavirüs bile siber suçların artışında rol oynamıştı. Google’de bile çökmeyi unutmadık! Gerçek savaşlar devam ederken sanal savaşlar da dünyadaki yerini aldı. ABD, Rusya, Çin, Avrupa ülkeleri (ki tüm dünya) birbirlerine sanal dünyada saldırıyorlar. Siber saldırıların vurmadığı ülke yok gibi. Artık ‘siber savaşlar’ küresel bir tehdit haline geldi.
Dünyada dijital kabus yaşanıyor!.. Dijital korunma için büyük ülkeler milyar dolarlar harcamaya başladı. Gözümüzde büyüttüğümüz büyük ülkeler birbirlerine siber saldırılarla meydan okuyor. ABD az mı siber saldırılara maruz kaldı. Aynı şekilde tüm büyük ülkeler siber saldırılardan nasibini aldı. Bir ara Avrupa’nın en kritik altyapısına tam 450 siber saldırı yapıldı. Malezya ordusuna ve Yeni Zelanda Merkez Bankası’na yapılan siber saldırılar… Dünyadaki bütün ülkeler siber saldırıların hedefinde… Devletlerin Ordu, Polis, Asker, İstihbarat gibi çok önemli ve hassas kurumları… Ayrıca Bankalar, Borsalar, Ticaret Merkezleri, KOBİ’ler, Sağlık Kuruluşları, İçme Suyu Şebekeleri ve daha sayamayacağımız kadar kuruluşlar siber saldırıların hedefindedir. 2020 yılında milyonlarca kişinin özel verileri Hecker’lar ve siber saldırılar sonucunda çalındı. Çalınan kişiye özel bilgiler Web’de satıldığını biliyor muydunuz?!
Siber saldırılar dünyayı kasıp-kavururken elbet ki gerekli önlemleri alma konusunda da yoğun çalışmalar yapılıyordu. Bu konuda ülkeler arasında diyalog, işbirliği ve yardımlaşma da bir o kadar yoğunlaşmıştı. Siber saldırıları önlemek için yeni projeler geliştirilmişti. Bu projeler tatbik de ediliyordu. Örnek verecek olursak dünyanın en tehlikeli ‘Emotet’ hacker ağı çökertilmişti. BM raporuna göre Kuzey Kore, füzeler için siber hırsızlık yaptığı açıklanmıştı. Kuzey Koreli üç bilgisayar korsanından 1.3 milyar dolarlık soygun gündeme getirilmişti.
Bu saldırılardan elbet ki Türkiye’de nasibini alıyor. Türkiye en çok siber saldırıya uğrayan ülkelerden birisi oldu. Bugüne kadar Türkiye’ye yönelik 1.6 milyon (birmilyonaltıyüz) siber saldırı gerçekleşti. Türkiye’ye yönelik 325 bin siber saldırının nasıl engellendiğini çok iyi biliyoruz! Türkiye siber güvenlik çalışmalarını 1990’lı yıllarda başlatmıştı. 1990 yılından bugüne Siber Güvenlik konusunda bir hayli mesafe katetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Türkiye’nin Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı açıklayarak siber saldırılara karşı nasıl korunmak gerektiği konusunda devasa bir proje hazırladı.
NOT: Yarınki yazımda AYYILDIZ TİM – TÜRK’ÜN SİBER ORDUSU kitabı ve yazarından, kitapta bahsedilen Türk’ün Siber Ordusu ve bir avuç görünmeyen vatan/millet/bayrak sevdalısı isimsiz kahramanlardan bahsedeceğim.
YORUMLAR