Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
FAKİR YILMAZ ( yazıyorsam sebebi var )

**Ardahan’ı Bu Yıl da Tüm Dünyaya Öyle Çok Tanıttık ki!..

**Ardahan’ı Bu Yıl da Tüm Dünyaya Öyle Çok Tanıttık ki!..
Her yıl ortalama bin ila bin beş yüz kişi göç etmeye devam ettiği için neredeyse Vilayet rütbesi alınıp, yeniden kasaba ilan edilecek. KAI’cı kazcıların gölgesinde kalan, hala Kars’ın ilçesi diye anılan Ardahan’ın 21 pare köyünün bulunduğu bölgenin belde olması için bir çeşmesi dahi olmayan yaylada bulunan bir evin çeperinin üzerinde açtıkları defterle imza toplayanların şowuyla bu kez olaysız biten Hoçvan Yayla Şenliği sırasında toplanan imzaların akıbetini ne oldu diye merak ederken o imzalar arasında Kısır dağının suyunu 19’u Hoçvan’ın biri benim köyüm olmak üzere 6 merkez köye verilmesi için yani Kısır dağının suyunun köylere içme suyu olması için hazırlanan Sütlüceler Su projesini hayata geçmesi adına imza vermeyen iki köy de var mıydı acaba?!.
Ha bu soruya cevap verirken adını taşıdığı ilçesinin bir futbol takımı olmayan ama üniversiteli öğrencilere verileceği söylenen paraları bu kez de İstanbul Avcılar stadında topallayan Damal Federasyonu öncesi Hoçvanlı üniversite öğrenciler için toplanan paraların öğrencilere gidip, gitmediğini de ve niye makbuzlarının kamuoyu oyu ile paylaşılmadığını bir zahmet siz sorun..
Evet, Hoçvan Yayla Şenliği ardından aldıkları bol paraların keyfiyle geldikleri Kars havaalanında ‘Damal’ın bozuk yollarına eşekle mi gideceğiz?’ diyen sanatçının, selfisinin gölgeleyip, kendisiyle birlikte getirdiği bulutlar nedeniyle Atatürk’ün gelmediği Damal Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde Şenliği de yapılmıştı.
Diğerleri gibi bunun da hesabı verilemeyen Damal’daki etkinlik sonrası daha önce Festival-i Osman’a satılan bu kez de ‘Rakı içen öldü de su içen ölmedi mi?’ türküleri söyleyen sanatçısının 5 türkü için aldığı 500 bin TL.’nin mutluluğuyla sahneye ful çakır keyif çıktığı ve adı ‘Ulusal Ardahan Kültür ve Bal Festivali’ olmasına rağmen komşu ülke Gürcistan’dakiler gibi kimsenin gelmediği ama bol faturaların kesildiği kalede yapılan etkinlik bal olmadığı için tatsız geçse de bolca cırtık atmakla sona erdi.
Cancur için belediye ile ters düşen bir iki çok bilmiş yüzünden bölünen diasporanın ortalıkta olmadığı, bir iki yerli turist ile dernek yöneticisinin ancak geldiği balıksız Çıldır Göl Festivali de yapılmış bu kez deniz pardon sahili olmayan göl kenarından İki Bin 700 mü, İki bin 900 rakımlımı diye tartışılan dağa, Bilbilan’a çıktık..
Bol kovboyluk Teksaslı filmlerin çekildiği Hollywood gibi değil bir iki derme çatma iş yerinin olduğu, 50 yıldır bir türlü bitmeyen Ardahan-Ardanuç yolu üzerinde bulunan ve İsrail’in Filistin’e gıdım, gıdım yerleştiği gibi çoğu yayla evinin Karadenizlilerin olan Bilbilan Yayla Şenliği’de tamamdı..
Ulgar dağının delinemediği, Doğalgazın hala gelemediği Türkgözü Badele Gümrük Kapısının 30 yıl sonra ancak yenilendiği Posof Aşıklar Şenliği de HES’ler yüzünden kuruyan derelerimizde kalmayan Alabalıklar için ağıtlar yakılarak sona erdi… Ormanları kesilen, hayvanları şaptan kırılan Göle ve Goreveng festival şenlikleri de bol kaşarlı ve çağlı olarak biterken tanıtımdan çok Göleli siyasetçilerin kim olacağı, kimin başkan, kimin meclis üyesi olacağı daha çok gündemdeydi.
Ve ajansların, tvlerin, gazetelerin manşetleri değil, bulmaca sayfalarının bile yer vermediği Ardahan’daki yaz etkinlikleri, kaz gecelerine hazırlanıldığı şu günler de çok geride kaldı.
Yani aynı gün, aynı saatlerde yapılan ve herkesin festivali, şenliği, şöleni kendisine dedirten Ardahan’daki yaz etkinlikleri ile olağanüstü bozuk olan Ardahan yollarını, bir türlü bitmeyen sözde bölünmüş yolları, cadde ve sokaklarını bu yüzyılda hala itfaiye ile sulayıp, tozdan kurtarmaya çalıştığımızı, Ardahan-Artvin Havaalanı projesini Rize’ye kaptırıp, Artvin-Rize Havaalanı yaptığımızı,
30 yıldır Sınır Ticaret Merkezi kuramadığımız Posof Türkgözü Gümrük Kapısına giden yolun Afganistan’da bile olmadığını, Çıldır Aktaş Gümrük Kapılarının yanına Lojistik Merkezi kurduğumuzu, Kars-Tiflis-Bakü Demir yolunun yanı başına Antrepo inşa ettiğimizi, 7 metre toprakların örttüğü gont ve salların altındaki ahırlarda hayvancılığı 80 yıldır Hollanda hayvancılığına ulaştıramadığımızı, hala devam eden göçü durduramadığımızı, diz boyu olan işsizliği çoğu cemaatlere ait marketler açarak çözdüğümüzü tüm ülkeye, dünyaya, okyanuslar ötesine tanıttık..
Hayırlı olsun..
Ağustos böceği misali yazdan yaza, saza gidenlerce yapılan bu yılki etkinliklerde büyüüüükkk çok büyük (!) emeği geçenleri kutlarım..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER