İnsan nedir desek, akıllı canlı deriz, insan nedir dersek konuşan canlı deriz, bunlar eksik kalmaz mı?
Kalır, zaten bütün bu yazıp, çizmeler bu eksikliği tamamlama çabasındandır, bizde bu yazımızda biraz da olsa eksik kalan yere katkı sunabilirsek, ne mutlu bize… Ben bunları yazarak, bu eksikliğe katkı sunmaya çalışırken, sizde okuyarak, yorumlayarak bu eksikliğe katkı sunmaya çalışıyorsunuz, hepimize başarılar dilerim…
İnsan nedir, ne oldu, ne olmalıdır, sizleri insan üzerine, birlikte düşünmeye davet ediyorum, başlığa dönecek olursak!
Vicdan: Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine, kendince yargılama yapmasını sağlayan maddi ölçülerden uzak, bir derin mantık, güç, duyuş, hissediş diyebiliriz… Bu vicdanın birde azabı varmış ki, var ki, yaptığımız kötü davranışlarımız nedeniyle içimizde duyduğumuz sıkıntı, pişmanlık sadece bizim yaptıklarımıza degil başkalarının yaptıkları, yaşadıkları yanlışa, istismara, işkenceye, canlara karşı duyulan acıma hissi, mutsuzluklara karşı hissettiğimiz üzülme hissi…Bunların hissedilmesi için ne gerek, akıl ve ölçü!!
Akıl, biz insanlara verilen önemli nimetlerden biridir, bunu öyle bir dengeli kullanmalıyız ki, başkalarını sömürmeye, istismar etmeye, mutsuz etmeye neden olmayacak şekil de… Bu nasıl mümkün olabilir derseniz, bazı olaylarda vicdan, akıl, bazı olaylarda akıl, vicdan dengesi ile kullanılırsa akıl, insanlığın insani seviyesi yükselecek demektir. Önce aklı mı ele alalım, yoksa vicdan, akıl- akıl, vicdan ayrımını mı ele alalım… Önce akıl diyelim, akıl nedir?
Akıl; Us, Bellek/Bilinç, Öğüt, salık verilen yol, düşünce, kanı, sözlükler bunu diyor, eksik mi demişler ne? Evet eksik bırakmışlar, bizde karınca kararınca bazı şeyler ekleyelim mi? Akıl, nedir ki?
Akıl, duyulardan gelen bilgileri, zihinde(beyinde) işleyerek kendi durumuna uygun bir şekil de, acıdan kaçınmayı, mutluluğa hazza ulaşmayı amaç edinen bir insani yetidir. Bu durum akla verilen bilgiyle değişir, gereğinde acıyı, hatta akıl, can için dünya hayatında yok olmayı bile göze alabilecek kararlar çıkarabilir.. Örneğin vatan savunması, açlık grevi, dedikodulardan, suçlanmalardan çekindikleri için, daha çok kadınların tercih ettiği cinsellikten uzak duruşlaş buna örnek gösterilebilir… Her neyse konumuz neydi hangisini öncelikli kullanalım? Vicdan akıl mı, akıl vicdan mı önce kullanılmalı?!?
Hangisi hangi duruma göre öncelikli olmalı? Normal saglıklı insanlarda Aklın kaynağı bilgi, vicdanın kaynağı değerlerdir, bu bilgi ve bilinçle bu iki niteliğe, nimete yaklaşarak devam edecek olursak…
Duygusal işlerde, dini inançlarda, aşk, cinsellik, gibi durumlarda vicdan akıl, bilim, ticaret, diplomasi, siyaset gibi işler de akıl önde, vicdan hemen aklı takip eder durumda olmalıdır ki, insan için daha iyi toplumsal yaşam ortaya konulabilmelidir… Bu sıralamalara itiraz edebilirsiniz, siz zararı göze alırsanız ticari işlerinizde aklı geri plana atarsınız, siyasetçi toplumunun zararını göze alır, vicdani, duygusal karar verebilir, bunların tercihi önceden kestirilemez zaten Hayat tamda böyle bir şeydir. Hayat tam olarak nasıl öngörülebilir ki, tam öngörüyoruz derken bakın bir virüs geldi, ekonominin ve toplumsal yaşamın içine etti… Ülkemiz de birçok kişi can verdi, akıl bu virüsü yenmek için bilgiyle, bilimle çalıştı aşı buldu, ilaçlar bulunmak üzere, önlemler alınmasını bize önerdi ve ölüm oranı bu seviyede kaldı.. Vicdan aşısı olmayan, maskesi, dezenfektasyonu olmayan ülkelere yardım önerdi ve biz ikisini de yaptık degil mi? Aramızda akıl dışı davrananlar oldu, onların arasında hastalığı daha agır atlatanlar olduğu gibi, ölenlerin oranı, ne yazık ki daha yüksek oldu.. İşte akıl ve vicdan bize bunları önerir, nerede hangisini öncelikli kullanacağımızın kararını ise mantık bize verecektir… Akıl Vicdan Mantık, Vicdan Akıl Mantık Üzere düşünce ve davranışlarla yaşarız umuduyla…. Akıl, Vicdan, Mantık dengesi üzere yaşama önerisiyle, Selam ve Sevgilerimle…
YORUMLAR