SOSYAL MEDYA ADALET BAKANLIĞI
Yazar ve Hakim Mustafa Necati Daşdan’a ait güzel bi cümleyle giriş yapmak isterim :
“Adaleti bulandıran her eylem , ilahi adaleti yeryüzüne davettir”
Yakın zamana kadar birçok stk ve dernek çeşitli adaletsizlikleri gündeme getirmek için fiili gösteriler , yürüyüşler , imza kampanyaları ve konferanslar düzenler yada medyada yer alması için haber programlarına yoğunlaşırlardı.
Ancak son yıllarda hepimizin malumudur ki , sosyal medya çok güçlü bir trend yakaladı. Sadece fotoğraf ve video deposu olarak değil aynı zamanda eğitimden ticarete , sanattan spora her cephede korkunç bir büyüklüğe ve bir o kadar öneme sahip oldu.
Fazla söz hamal yükür demiş büyükler madem ki , bende konuyu çok fazla dallandırmadan mevzuyu gireyim.
We Are Social, 2021 yılı verilerine göre dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformlarını açıkladı.
Pandemi ile beraber yükselişe geçen internet kullanımı, sosyal medya platformlarının da işine yaradı.
Salgın döneminde kullanıcı sayılarını daha da artıran dev şirketler, bu dönemde rekor gelirler elde etti.
We Are Social verilerinden elde edilen bilgilere göre, 2021 yılında dünyanın en çok kullandığı sosyal medya platformları şöyle :
Açıklanan verilere göre Facebook, 2.7 milyar kullanıcı sayısıyla dünya çapındaki en büyük sosyal ağ olarak kayıtlara geçti.
Facebook’tan sonra ikinci sıraya 2.2 milyar ile YouTube yerleşirken, üçüncü sırada 2 milyar ile WhatsApp, dördüncü sırada 1,3 milyar ile Facebook Messenger, beşinci sırada ise 1,221 milyar ile Instagram yer aldı.
Sonrasında yer alan diğer popüler platformlar ise 1.2 milyar ile Wechat, 617 milyon ile de QQ olarak belirlendi.
Ülkemizde yaygın olarak haber alma amacı ile kullanılan Twitter’ın kullanıcı sayısı ise 353 milyon olarak açıklandı.
Bu mecraların tamamına görüntü , yazı , video , basın açıklaması , ticaret uygulamarı , oyunlar , eğlence ve iletişime dair yüzlerce konuda milyonlarca veri aktarılıyor.
İşte bu ayki makalede ele almak istediğim konu tam olarak bu , yani bu kadar büyük bir mecrada yapılan işler suç mu ? özgürlük mü ? , Ticaret mi Kaçakçılık mı ? Hizmet mi ? ihanet mi? Hayır mı ? Şer mi ? Haram mı ? Helal mi ?
Her insanın hukuk fakültesini bitiremeyeceği göz önüne alındığında aslında bu kadar ağır bir sorumluluk gerektiren gerçeği görmezden gelemeyiz ve hergün sosyal medya aracılığıyla ulaştığımız hakikatleri daha derli toplu , daha kurumsal bir yapıya kavuşturmalıyız.
Kanaatimce Trt bir kanal daha açmalı , sosyal medya hakkında halkı daha bilinçlendirmeli , gün içerisinde gündem olan sosyal medya konularına dair daha erken ve daha resmi açıklamalarda bulunarak SOSYAL MEDYADAKI ÇÖPLÜKTEN DE insanları korumalıdır.
Teknolojinin insan hayatına katkısı yoruma bile gerek duyulmadan çok büyük kazanımlara sebep olduğu bir gerçektir ama bir o kadar zarar ve dezenformasyona neden olmuştur. Buda acı bir hakikattir.
Sosyal medya için yasa tasarıları görüşülmeye devam ederken şahsi kanaatim ; “Sosyal Medya Adalet Bakanlığı” olarak espiri bir dille aktarılan ve insanların temel ihtiyaçlarından biri olan Adalet-Hukuk arayışları için Adalet Bakanlığı’ndan daha fazla mesai ile konuyu ele alması , sivil toplum kuruluşlarının nabzını tutması , genç nesilin bu konuda önerilerine daha fazla önem vermesidir.
Çünkü her hukuksuz olay twitterda gündem yapılarak çözülmezki ; o halde Adalet Bakanlığı neden var sorusu akla gelir.
Yani demek o ki ; insanlar özgürlük ve suç arasında yaşayacaksa bunun sınırları iyi belirlenmeli . Bu sınırları gözetirken insandan insana değişmemeli , fakire uygulanan hukuk zenginede uygulanmalı , brükrotlara uygulanan hukuk esnafada uygulanmalıki adalet tesis edilsin.
Halkta infial uyandıran görüntüleri paylaşmak ne kadar kötü ise , bir hukuksuzluğu ancak sosyal medyada gündem olduğu zaman çözmekte bir okadar kötüdür.
Makaleme daha öncede defalarca paylaştığım ve düşünmeye sebep olur diye bir hadis-i şerifle sonlandırmak istiyorum.
Aktaracağım bu hadis-i şerif de yaşadığımız bu sosyal kaos içinde bize rehberlik edip, yanlış yapmamıza engel olacak, muhtemel tehlikelere karşı da Mü’minleri tedbire sevkedecektir inşaallah.
İlgili , yetkili ve sorumlu tüm insanlara hitaben Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki:
“Allah’ın emirlerine uyanlarla uymayanların durumu, bir gemi için kura çekenlere benzer. Birbölümü geminin üst kısmına düşmüş, diğerleri de alt kısmına düşmüştür. Alt kısımda kalanlar, su ihtiyacı olduğu zaman üst güverteye çıkıp su ihtiyacını gidermektedirler. Onlar şöyle derler: ‘Bizim bölümden (gemiden)bir delik delelim de üsttekilere eziyet etmeyelim.’ Eğer üsttekiler, onlara ilişmez de serbest bırakırsa, hepsi birlikte helâk olur. Eğer Ellerinden tutup engel olurlarsa onlar da kurtulur,
kendileri de.” (Buhari)
YORUMLAR