Nöbetçi Eczaneler
Askerî harp (savaş) pilotluğu yıllarımdan beri hiç de ütopik olmayan bir hayâlim var: “Kendi uçağını kendin yap”
Slogancılığı sevmem ama bendeniz bu sloganı Osmanlı cedlerimizin «Kızılelma»sı gibi benimsemişimdir. Hayâldir ama imkânsız değildir. Zira bütün «Kızılelma»lar gibi o da gerçekten istenirse olur.
Netekim İHA ve SİHA’larla gördük ki oluyormuş da. Tamam, belki onlar insansız (pilotu olmayan) ve komplike modern savaş uçakları gibi Hava Savinma sisteminde meselâ Hava Muharebesi gibi yüksek hız ve performans isteyen, inisiyatif alarak karar verme gerektiren kimi görevleri yapamıyorlar ancak bir başlangıç olarak harikalara imza attılar.
Yalnızca Türkiye teröristler üzerinde ve Suriye tarafı sınır ötesi harekâtlarda dünyayı gıbta ettiren başarıları yakalamadı, Azerbaycan da onlar sayesinde Ermenistan’ı alt etti, Karabağ’ı kurtardı.
Kur’ân mü’minlere “yeryüzünde fitne kalmayıncaya, tek din Allah’ın dini oluncaya kadar cihad edin” (Enfâl, 39. âyet) emri veriyor. Zalimlere fırsat vermeyin, yeryüzünde sulhü siz temin etmelisiniz demektir bu emir.
Gereğini ifa etmek, ecdadımız gibi “ister isen sulh-u salâh, hazır ol cenge” diyerek çalışmaktır. İstikbâl göklerdedir deyip durmak değil.
Be adamlar madem ki iktidarı tenkid edeceksiniz bunu biraz da böylesi “yapıcı tendiklerle” yapın da iktidar olmak için yatırımınız olsun.
İktidarı “neden hálâ kendi uçağımızı yapamadık?” diye sıkıştırın, soru önergeleri verin millet de Meclis dışından alkışlasın. Siz ne yapıyorsunuz? “Neden İHA yaptık, neden SİHA yaptık?” diye sorabiliyorsunuz düşman misâli. Bu nasıl bir kafa, bu nasıl muhâlefet diye sormazlar mı adama?
Bürokrasiyi tehdit etmekten, AK Partili herkese düşman olmakdan daha kolay ve daha gerçekçi bir muhâlefet olmaz mıydı böylesi millî meselelerde öncü istekler?
Elbette olurdu ama niyetiniz galiba iktidar olmak değil.
Muhalefette kalıp, mecliste boy göstermek, zevzeklik ve gevezelik ederek vekil maaşı artı partiye devlet yardımını cebellezi etmek, hedonist felsefenize daha yakın belli ki…
* * *
Türkiye’li uçak mühendisleri, biiznillah, Amerikan F-35’lerinden de Rus Su-57’lerinden de a’lâsını yapar. Bundan zerre şüphem yok. Bugüne kadar İHA ve SİHA’ları kim umuyordu? Yalnızca Özdemir Bayraktar isimli bir uçak mühendisi (geçenlerde vefat etti Allah gani rahmet eylesin) miydi böylesi hayâlleri olan?
Hayır elbette hayır. Lâkin hayâlsizlere inât o mübarek insàn bunları hayâl etti ve sonunda da evlâtlarıyla birlikte başardı. Biliyor musunuz, Türkiye modern savaş uçaklarına onların sayesinde o kadar çok yaklaştı ki…
Akıncı TİHA meselâ. Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA), BAYKAR Milli S/İHA Sistemleri Üretim ve Ar-Ge Tesisleri’nde geliştirilen ve Türkiye’nin en gelişmiş özelliklere sahip insansız hava aracı oldu. Türkiye, Bayraktar Akıncı’nın uçuşuyla birlikte bu sınıfta insansız hava aracına sahip dünyadaki 4 ülkeden biri oldu.
İlk motor testini 1 Eylül 2019 tarihinde yapan AKINCI TİHA, testlerin de başarıyla tamamlanmasının ardından Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bulunan Çorlu Hava Meydan Üs Komutanlığı’nda ilk uçuş testini yaptı.
Teknik özelliklerine göz atacak olursak:
40,000 Feet Uçuş İrtifası, 24 Saat Havada Kalış Süresi, Çift Yedekli SATCOM + Çift Yedekli LOS, Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi, Tam Otomatik İniş ve Kalkış Özelliği, GPS bağımlılığı olmaksızın seyrüsefer, tam otomatik seyir ve rota takibi özelliği, seyir maksimum hızı: 130 – 195 Deniz Mili (knot). Ve daha neler neler…
Şimdi iş kaldı jet motorlu modern harp uçaklarına. “Dere geçerken at değiştirilmez” demiş atalarımız. İktidar belki metal yorgunluğu gibi bir durumda. Ancak bunun vatan için, millet için bir yorgunluk olduğuna inanıyorsanız millî uçaklarımız semalarımızı jet sesleriyle de inletsin istiyorsanız, millî haysiyetiniz “Al F-35’ini de, F-16’larını da münasip yerine koy, bizim kendi jetlerimiz var” rü’yâsıyla cibbilliyet oluyorsa…
Artık şunu bunu, muhalefetin saçmalıklarını bırakın ve ihlasla bir duâ gibi olan şu yazımıza bir “amin” deyin ve muhâlefet yerine siz sıkıştırın iktidarı “yerli, millî jetlerimizi de istiyoruz” diyerek.
Ben jetimizin ismini bile koydum: THU-1: Türkiye Harp Uçağı-1. O günleri göremeden ölürsem kabir taşıma “millî jetlerimiz uçuyor” diye yazsınlar. Fatiha okumayı da unutmadan ama. 19.10.2021
YORUMLAR