Türk Lirası (₺) dolar karşısında geriliyor. Piyasalarda dokuz (9) lirayı geçti 10 liraya doğru tırmanışta. Gün itibarıyla 9,28’lerde…
Hatırlayınız. ABD başkanı Covboy (sığır çobanı) Joe Biden geçtiğimiz Aralık ayında New York Times’a verdiği röportajda ne demişti?
“(Türkiye’de) “Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım” demişti değil mi?
Bahsekonu röportajın tamamını okursanız, Covboy’un, CB Erdoğan ismini “ona” diyerek telafuz ettiğini, HDP’yi kasdederek “Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için…” dediğini, parasını verdiğimiz halde vermedikleri F-35 uçaklarından, Hava Savunma Sistemimizden, Rusya ile ilişkilerimizden, bu kez iktidarı darbe ile değil seçim ile düşürmemiz gerek imasından nasıl da bir ABD başkanı gibi değil, bir sığır çobanı (kovboy) edasıyla bahsettiğini de göreceksiniz.
Anamuhalefet partimiz CHP’nin sözcüleri de, Kemalist bir söylemle gûya Biden’e tepki verdi biraz. Lâkin herkes bilir ki, yalnızca günümüzde değil, CHP için belki yüz yıldır bu destek sürmektedir.
CHP bu desteği almıyor olsaydı inanın bu vatan sathında işi çoktan biter ve daha Atatürk zamanında kapanmış olurdu. Devrimler de yapılamaz, Atatürk sirozdan değil fücceten ölürdü.
Bunlar fikirlerim, kimseye hakaret etmiyorum (5816’lık bir durum yok yàni) Şükürler olsun ki, havadan nem kapıp lağvedilen 163. Maddeden falan hakkımızda dâva açamayacakları bir döneme geldik ve bendeniz de «Fikir özgürlüğü» çerçevesinde “düşüncelerimi” yazabiliyorum.
“CHP’nin Amerika’dan destek aldığını isbatla” denileceğini bildiğim için iddiamı da açıklayacağım zaten… Takdir edersiniz ki bu matematik bir isbat gibi olmaz.
Asıl «Siyasi cinayetler olacak» dediğinde matematik isbat gerektirirdi ama böylesi içtimâî (veya sosyal diyelim) iddiaların ucu açık olduğu için bakın Kemal Bey bile çok konuşmadı! Ben niye başımı belâya sokayım?
Zaten tek misâl bile yeter iddiamı isbata:
Bu millet 12 asırdır Müslüman. Böyle bir ırkın ahfadına (zor kullanarak, cebren) “Kur’ân harfli alfabeni değiştiriyoruz” denilebilir miydi? O hâlde ya kafalara silah dayanacaktı ya da ikna edilecekti insanlar. Lâkin…
Lakin, devrimleri dayatanlar ne iknaya uğraştılar ne de (Şeyh Said isyanı gibi vakaları görmezden gelirseniz) silah dayadılar milletin kafasına.
Pekâlâ ne yaptılar? Atlantik ötesinin süper gizli desteğiyle M. Kemal paşayı «Tek Adam» ve (binlerce yıllık tarihimizdeki tüm atalarımızı cem ederek) «Atatürk» yaptı, bilahare tanrılaştırmaya kalkıştılar.
Başaramayacaklarını anlayınca da, “en azından Peygamber yapalım” diyerek, İslâm yerine “Kemalizm Dini” ve Türkçe ezan, hattâ bir de Atatürk Ezanı ve Mevlid yazdırdılar… (“Estağfurullah” diyerek) “Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var Atatürk!” gibi bir ebleh zındıklığı.
Atatürk Mevlidi de, merhum Süleyman Çelebi’nin (rahmetullahi aleyh), Peygamberimizin (salat’u selâm olsun ona) veladeti için yazdığı ve mutad camilerimizde evlerimizde; önümüzdeki Pazar’ı Pazartesiye bağlayan Rebiülevvel Ayı’nı 12’nci gecesi Mevlid Kandili’nde (ve sair mübarek günlerde) okuğumuz gerçek «salavat mevlidi»nin şerefsiz ve yeteneksiz bir intihali (hırsızlığı) idi.
Sizce bütün bu din düşmanı tahkir ve tahrik, büyük ve sinsi bir destek olmasa karşılıksız kalabilir ya da cılız tepkilerle geçer gider miydi?
Hele burnunu göstermekten hayá eden ninelerimizin, “şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ” bir mübarek vatanı Allah için cansiperane koruyan dedelerimizin zamanında…
Kutsallaştırma, “olmasayadın olmazdık” abukluklarıyla hálâ devam ediyor. Zaten işleri de iyice kolaylaştı. İslâm, çoğunluğun vicdanlarına hapsedilmiş «olmasa da olur» bir marka veya en imanlılarda «ütopya» (mevcut olmayan, fakat gerçekleşmesi arzu edilen) olmuştu.
İnsànlar camiye ya Bayram Namaz’larında bir iki kere, ya da mevta olarak son kere geliyorlardı. Camiler metruk, müslümanlar savruktu. Kimi doğrudan din dışına, kimi dolaylı olarak (Ehl-i Sünnet dışı) bozuk fırkalara savrularak fasık oluyorlardı. Allah ıslah eylesin. Amin. 16.10.2021
YORUMLAR