«Millî Eğitim»in en temel ukdesi, gençlere akl-ı selîm kazandırmaktır. Ukde malûm düğüm demek, çetin zor iş demek. Bu yüzden de ülkemiz için hayali cihan değer iştir akl-ı selîm ukdesi.
Akıl, kısaca kavrayış yeteneğidir. Lâkin lügatlerde fevkalâde zengin mánâ genişliğine haiz bir tâbirdir «akıl».
Neden böyledir? Çünkü insàn için hayatî ehemmiyete haizdir. Hayatî derken yalnız dünya hayatı da anlaşılmasın, ahiret için de akıl gerek.
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Din akıllıya vacibdir” buyurmuş. Yàni aklı olmayan (deli ve divâneler) için dinin (ve kanunların) sorumluluktarı ortadan kalkar, muaf olur.
Akıl, düşünme, anlama, kavrama ve davranışlarını ayarlama melekesi, us olduğu kadar, hafıza, hattâ yád etme anlamında hatır, fikir, düşünce, muhakeme (akıl yürütme) yeteneği…..ilaahir nice mánâ yüklenir yerine göre. Bazı terkipler içinde daha da zenginleşir. Meselâ «akıl almak» kısaca sormaktır ancak basit bir sual etme değildir. Geçelim…
Şimdi terkipteki ikinci kelime olan «selîm»e bakalım:
Arapçadan dilimize geçmiş, «selāmet» yàni, kurtulmak, sağlam olmaktan gelir selіm. İnsànoğlu «selîm» bir fıtratla yaratılır. Yàni yaratılışta herkes Müslümandır. Bu güzel ve sağlam fıtratı bozmamak, koruyabilmek için «akl-ı selîm» ile dini kavramak, Yaradan’a karşı aczini bilmek gerekir. Aczini idrâk bu yönüyle zayıflık değil, bilakis akl-ı selîmin gereğidir.
Böylece, «akl-ı selîm», kurtarıcı, temiz, sağlam, (dünya ve ahirette) insànı makamca yüceltecek olan, istikamete sokucu hayırlı akıldır. Bir de hayırsız akıl mı var yàni? Evet aynen öyle. Şeytan aleyhillâne ve ona tabi olanların da aklı vardır fakat onlardaki akıl şeytanî yàni hayırsız akıldır.
O yüzden arifler bu türden akıl (!) sahiplerine, Kur’ân’ın “beyinsizler” hitabını da baz alarak “akılsız” demişlerdir. İslâm felsefesinde bu yüzden akıl ile zekâ ayrıdır. Bir cümle ile, uğursuzlar akılsız fakat zeki olabilir.
* * *
Şu’arâ Sûresi, 88 ve 89’uncu àyetler şöyledir:
يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ (Yevme lâ yenfe’u mâlun velâ benûne) Meâlen: “O gün, ne mal fayda verir, ve ne de oğullar.”
اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍۜ (İllâ men etaallâhe bikalbin selîm) Meâlen: “Ancak Allah’a selim bir kalp ile varan kimse müstesna.”
Âyet-i celîlelerde Hesap Günü haber veriliyor. O gün kimseye dünya hayatında edindiği mallar (zenginliği) ve evlâtlarının çokluğu fayda vermeyecek. Ona hayrı olacak, kurtaracak olan yalnızca dünya hayatında kalbini temiz tutup, mahşer günü Allah’ın huzuruna (küfr’ü nifakdan) salim (kurtulmuş) sağlam bir kalb ile gelebilmesidir.
Meşhurdur, şair Bağdat’lı Ruhî bu âyet-i celîleleri “Sanma ey hâce ki, senden zer u sîm isterler, / Yevme lâ-yenfau’de kalb-i selîm isterler” şeklinde nazma da dökmüştü
Nasıl ki, ahirette bize lazım olacak olan yalnızca kalb-ı selîm ise, yàni bizi kurtaracak olanın sağlam, temiz, şeytanın bozamamış olduğu bir iç dünya ise, bunu tesis edecek olan da akl-ı selîmdir.
O hâlde çocuklarımızın yàni istikbâlimizin teminatı gençlerimizin eğitiminde evvelâ onların akl-ı selîm sahibi olabilmelerine gayret edilmelidir.
Bu gayreti ise yalnızca okullar (Millî Eğitim) değil, yegan yegan bütün âileler de yapacak ki işe yarasın, âileyle muallimler arasında bir dilemma yaşanmasın.
Akl-ı selîm sahibi ricâl-i devlet, eğitimin temel ilkeleri arasına en başa, çocuklarımızın akl-ı selîm sahipleri olmaları mücadelesini koyar.
Çocuklar akl-ı selîm sahibi olurlarsa ne fuhuş yayılır, ne de uyuşturucu mübtelası olurlar. Akl-ı selîm onların hem tahsil hayatının hem ülke istikbâlinin garantisidir.
O hâlde haydi topluca akl-ı selîm seferberliğine. Allah bu millete içtimaî akl-ı selîm (kurtarıcı sosyal akıl) nasib etsin inşá’allah.
Sosyal medyada moda ya biz de #aklıselim ve #içtimaiaklıselim hashtag’larını koyalım. Bakalım kaç yorum gelecek?. Cik ciki de hayırlarda kullanalım.
CUMA’NIZ MÜBAREK, DUÂLARINIZ KABUL, SEVABINIZ MEBZUL OLSUN. 09.07.2021
YORUMLAR