Parası çok ama aklı yok! Parası yok ama aklı kuvvetli. İnsanoğlu çeşit çeşit. Bendeniz parayı asla birinci mesele olarak görmem.
Kayserililerin meşhur, hikmetli bir vecizesi var: “oğlumda akıl yoksa parayı ne etsin, aklı varsa parayı ne etsin” derler. Yàni akıl varsa zaten o çalışır parayı kazanır, aklı yoksa verilen parayı zaten ziyan eder.
Yine de parası olmayan garibanlara, fakir fukaraya, onların masum çocuklarına yardım etmeliyiz. Ramazan öncelikle yardım ayıdır.
Meselâ ayakkabı. Ayağı korumak için giyilen, altı (tabanı) kösele veya lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılmış giyim eşyâsı, pabuç, kundura, iskarpin yàni.. Fakat (iyi bir) ayakkabı, aslında kişinin tüm vücut sağlığını korur.
Kimi alternatif tıp uzmanları hastalığa kişinin ayak tabanına bakarak veya ayak tabanını özel bir cihazla tarayarak teşhis koyabiliyorlar. İşte bütün gün sizi taşıyan ayaklarınızın sağlığı bu kadar önemli.
Ayakkabınız sağlıklı değilse hastalık kapıda demektir. Akıllı insan önce akaklarını korur. Lâkin bakıyorsunuz adam beş-on bin liralık cep telefonu alıyor ama ayaklarında en adisinden, en ucuzundan kötü bir iskarpin var. Bu adamda akıl yoktur.
Ecdadımızın zenginleri, karnını doyurduğu fakir fukaraya önce temiz ve güzel bir ayakkabı hediye ederlerdi. Soğuk havalarda çok daha fazla öne çıkan ayakkabı, insanın sokaklarda en önemli giyeceğidir.
Bilge insàn kendi sağlığını koruyabilen insandır. Hayırlı bilge insàn ise herkesin sağlığı için yardımcı olandır. Zenginlerimizin fakirlerimizin ayak sağlığı için seferber olması çok büyük bir hayır olacaktır. Her zengin iki fakir çocuğa ayakkabı alsa o mahalleye rahmet yağar rahmet.
(İkinci Yazı) Korona pandemisinden kurtulmak…
Ramazan mübarek aya kavuşabilirsek (Salı ilk oruç inşá’allah) bol bol duâ edeceğiz ve korona illeti de pıırrrr deyip uçup gidecek yürdumuzdan. Diyanetin aşısı da bu. (Korona yalnız Müslümanların derdi değil)
Zaten duâ da yalnızca Ramazan ayında yapılmaz. Allah bize “duânız olmasa idi ne işe yarardınız” buyurmuş, yàni daimi olarak duâ etmemizi istemiştir. Ramazan Ayı’na münhasır değil.
Ramazan onbir ayın sultanı en mübarek aydır. İçinde Kadir Gecesi, yàni Kur’ân’ın Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) nazil olduğu kıymeti hadsiz bir gece vardır ve elbette Allah’ın duâlarımızı en ziyâde kabul buyuracağı aydır. Buna itirazımız olamaz. Lâkin duâ için Ramazan beklenmez, duâ ve zikirler Ramazan’da arttırılır, doğrusu budur.
İkinci husus, Korona illetinden kurtulmak için maske, mesafe ve hijyene dikkat etmeyen budalanın duâsı kabul olmaz. Zira Allah’ın bize bahşettiği aklın inkârı anlamına gelir böylesi davranışlar.
Binaen’aleyh tedbir almamak, yàni aklı kullanmamak bir nevi isyandır. Kendini uçuruma atan adamın düşerken “ya Rab beni öldürme, hattâ yara bere bile almayım” diye duâ etmesi Allah’a karşı ne denli büyük bir edebsizlikse, tedbiri umursamayanın durumu da aynıdır.
Salgın hastalıklarda karantina uygulamayı emretmiş bir Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) ümmeti için Korona Tedbirleri’ne uymamak tam bir cehalet hattâ münafıklıktır.
Muhterem okurlarım, bize “emredildiğin gibi dosdoğru ol” (Hûd Sûresi) àyeti mucibince her konuda, her işte dosdoğru olmak farzdır. Yamukluğu, yalancılığı bırakıp hakiki mü’minler olduğumuzda belâ yerine rahmetle buluşacağız, iman sahiplerinin bundan kuşkusu olabilir mi?
Başına sımsıkı bir başörtüsü bağlamış, bacakları (bütün hatlarını gösteren bir tayt ile) çırılçıplak. Bu kadın İslâm kadını mıdır? Veya ne demek istiyordur? Bana sorarsanız büyük bir ahmaklık sergiliyordur en hafifinden…
Yamukluğa devam edenlerin (tevbe etmedikçe) duâları kabul olmaz, samimiyetsizlerin Ramazan’ları mübarek olmasın İhlás sahibi tüm kardeşlerimin Ramazan’ı mübarek olsun. 10 Nisan 2021
YORUMLAR