Haftaya bu akşam (Pazar) “elim kırılaydı da…” diye başlayan sözler çıkacak bazılarımızın dudaklarından…
İnsanoğlu tuhaftır. Düşünmeden vurur, neticesini sonra düşünür oturur…
Biraz düşünce, iz’ân ve insaf gerekir hakikate yaklaşmak için.
İnsanların çoğu bunlardan uzaktır.
Düşünmek beyni yorar ama sebep bu değildir. Gamsızlar vardır, dâvası olanlar, memleketin milletin geleceğini düşünenler vardır.
Bazıları bir vadidedir, bendeniz başka bir vadide.
Onlar gününü gün etmeye, perestij, mangır kazanmaya bakar, bendeniz “şunu yaparsam Allah ne der” diye düşünür, dâvayı gözetlerim.
Ben onları anlıyorum ama onlar beni anlamaya çalışmasınlar.
Anlayamazlar, anladıklarını sanıp beyhude çırpınırlar. Önce dâva nedir onu öğrenmeliler. Dâva bilinmeden deva üzerinde kafa yorulamaz çünkü.
Bazıları dâva işleri gençlik maceralarıdır der.
Bu kesim gürûh-i lâ yüflihûndur. Bunlar iflah etmezler, bunları hemen eleyin, atın gitsin bir tarafa.
Dâva nedir bilmiyorlar, dâvayı basit bir kavga, bir gençlik heyecanı sanıyorlar. Dâvayı öğrenmek ise lügatlere bakarak olmaz.
Dâva adamın içine işlemiş olmalıdır. Hayatı boyunca en büyük gayesi, emeli, ülküsü olmalıdır dâva.
Ne diyordu üstâd Necip Fâzıl Kısakürek? “Bir gedik açtık surda, mukaddes mi mukaddes…”
Sur hangi surdur? Gedik nasıl açılır?
Takibeden mısrada var bunun ipuçları…
“Ey kahbe rüzgar artık, Ne yandan esersen es” Yàni? Dâva yerine oturuyor, bundan böyle kötülükler, aleyhimizdeki cereyanlar ne türden olur, kalleşlikleri, şirretlikleri ne denli şiddetli olursa olsun dâva taşını bir milim olsun oynatamaz.
Demek ki dâva kötüye karşı mücadeledir.
Demek ki sur dâvayı hapsetmeye çalışan şer odaklarıdır. Gedik ise mücadelenin meyvesi, zafer yahut zaferin eseri, merhalesidir.
Haftaya bugünün akşamında “elim kırılaydı da…” demek istemeyenler, hattâ çevresinden böylesi lakırdıları işitmek istemeyenler dâva taşına sahip çıkmak zorundadır.
Zira dâva bir siyasî partinin dâvası olacak kadar küçük ve hacimsiz değil, bilakis büyük, devasa bir meseledir.
Dâva Türkiye sınırlarından da büyüktür. Dâva İslâm dâvasıdır.
Ne diyordu altı asrı mütecaviz bir ömür yaşayacak olan Osmanlı devletini kuran Osman Gazi? “Ey oğul, bu dâva kuru bir cihangirlik dâvası değildir” diyordu.
Bu dâva kuru bir seçim dâvası değil İslâm dâvasıdır. İslâm zafere ulaşamayacaksa yüz seçim kazansan beyhude… 07.05.2023
YORUMLAR