Yüzakıyla mı dediniz?

Sözleri Dr. Selma Çuhacı’ya, düzenlemesi Firuz İsmailov’a ait bir marşı piyasaya sürüyorlar.

Türkiye gerçekleriyle örtüşmeyen bu sözde «100’ncü yıl marşı», muhafazakâr kesimi tahrik için uydurulmuş, faşist «Onuncu Yıl» veya «İzmir Marşı»nın yeni versiyonu gibi.

Pop Müzikçi Erol Evgin, (aynı isimle) konser turnesinde seslendirip takdimini yapmış olacakmış.

Kıymet-i harbiyesi kendinden menkul marşın adı, «Yüzyılda Yüz Akıyla»

Sözde marşın sözlerini (güfteyi) birkaç nedenle beğenmesem de kafama asıl takılan «Yüz akıyla» ifadesiydi.

Bir asırdır bitiremediler şu işi. Kamal’i millete zorla dayattılar; idamlarla, sürgünlerle, hapislerle olmadı… Bir türlü tutmadı kamalizm.

Bin yoldan, dört koldan sevdirmeye çalıştılar, sevmedi millet Kamal’i ve kurduğu CHP’yi… Bugün Bay Kemal’ler, “gel bakalım” Muharremler… yine sevilmiyor, yenildikçe yeniliyorlar.

Başkentin tam ortasına devasa bir piramit, pardon kabir yaptılar, ricâl-i devletin her resmî işte halk tâbiriyle «taşkemal»i ziyaretini, mozelesine eğilmesini, metazori kabul ettirdiler.

Ricâl-i devletten bazıları maal-memnûniye, kimi de kerhen katıldı bu tiyatroya. Gladyatörlerin itiraz şansı yoktu.

Gün geldi Van’lı bir posta memuru (Mahmud Kaçar) itiraz etti, Süleyman Demirel mozoleye çelenk bırakırken: “Puta tapmayın, Allah’a tapın” dedi. O da bir meczuptu, ya da öyle ilân ettiler ve derdest edip kodese tıktılar adamcağız 4,5 yıl hapis yattı…

Yahudi Moiz’in takipçisi Kamalistler Kamal’lerine hakaret edilmesin diye 5816 sayılı kişiye özel kanun bile çıkardılar. Sonra bunu çıkaranı, Menderes’i idam ettiler.

Velhasıl bir asır uğraştılar, Kamal bir türlü millî sinede makes bulmadı, sevilmedi.

Başa dönersek, “Yüzakıyla bir işi halletmek” tâbiri ne mánâya geliyor?

“Her şey zıddıyla kaimdir” demişler.

(Kendisine) tevdi edilen bir işte muvaffak olamamış (verilen görevi başaramamış) binâen’aleyh işi vereni utandırmış, mahçup etmiş birine ne derler?

“Yüzümü(zü) kara çıkardın” derler.

Oysa işi yapabilse, meselâ maç kazanabilse, görev hakkıyla ifa edebilse, hâsıl-ı kelâm muvaffakiyet kaydetseydi “yüz akıyla çıktık” derlerdi.

Marşın başında yer alan ve marşa adını veren «Yüzyılda Yüz Akıyla» sözüne bu nedenle kafayı taktım.

“Ne engeller aşmışız yüzyılda yüz akıyla / Ne destanlar yazmışız, ay yıldızlı bir aşkla / Böylesi bir gurur, yakışır bu cumhura…”

Hayır «Cumhur İttifakı»na yağ çekmiyor, bilakis Cumhur’a parmak sallıyor marş.

“Kutlu olsun yüzyıl, Cumhuriyet çok yaşa / Sen, ben o, hepimiz Türkiye’yiz” falan gibi “nağme yaptıktan” (maksadını gizledikten) “name okuduktan” (boş laflar ettikten) “ara nağmelerden” (mûsikîde  parçaya girişte, yalnız sazların çaldığı küçük bölüm) sonra… “Gazi Mustafa Kemal Paşa biz senin izindeyiz / Gazi Mustafa Kemal Paşa biz senin izindeyiz” nakaratı ile geliyor gelmekte olan.

Bana sorarsanız adamlar baya (bayağı, enikonu) ciddî… “biz senin izindeyiz, biz senin izindeyiz…” nakaratında hem iktidara gönderme, hem bizim gibi Van’lı memurlara ihtar var.

Bunlar biraz cesaret bulsun yeni GEZİ’ler yapar. Ágâh olun. 01.04.2023