Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Hepsi bizim suçumuz

Cübbeli Ahmet’inden tutun, Diyanet’e kadar…

İslâmî camia işi gücü bırakmış YILBAŞI diyor!

Allah akıl fikir versin.

Yahu Diyanet!. Cuma hutbesinde, “yılbaşında senelik nefis muhasebenizi yapın” diye öğüt vermek nereden icap etti?

Yıllardır “böyle onların yapamadıklarını yapıp reklâm etmeyin” diyor, Allah için uyarıyoruz ama inadına yapıyorsunuz.

Birincisi bizim yılbaşımız değil, gâvurun yılbaşıdır milâdî yılbaşı. Bizim yılbaşımız 1 Muharrem’dir. Binaen’aleyh konuşmaya bile değmez.

İkincisi bir şeyden ne kadar fazla konuşulur, bahis açılırsa o şey o kadar reklâm edilmiş olur. Yàni propagandası yapılmış olunur.

Müslümanlar bir şeyi kötülerken bile reklâm ediyorlar. Manzara bu.

Yok efendim Yılbaşı gecesi caminin yanındaki salonda sohbet yapacakmış imam efendi. Yılbaşı gecesi alternatif yılbaşı kutlanacakmış ve daha ne herzeler…

Behey gafiller, yılbaşı, yılbaşı, yılbaşı diye zikir mi çekiyorsunuz? Diliniz kopsun emi… Böyle abuk işlerden ne hayır gördünüz bu vakte kadar?

Bırakın gâvur hayranları, taklitçi maymunlar ne yaparsa yapsın. Oturun evinizde mutad işlerinizi yapın, kitap okuyun, sair günlerden ve gecelerden farksız bir şekilde yaşayın. Nefis muhasebenizi de günlük yapın, yılbaşına varacağınız ne malûm?

Üç Aylar geliyor. Neden bir Üç Aylar Sohbeti planlamıyorsunuz?

Bendenize “bizi hergün güzel, faydalı konularla aydınlatıyorsun, müstefid oluyoruz” diyen pek muhterem mahallem sakinleri…

Ayıptır söylemesi, neden münasip zamanlarda (yılbaşı gibi abuk zamanlarda değil, mübarek gün ve gecelerde) bir sohbet tertip edip bizi çağırmıyorsunuz?

Çağırdınız da gelmedik mi?

Anlatacaklarım, konuşacaklarım ne siyasî şeyler ne mâlâyanî olmaz. Bendeniz yazılarımdaki gibi Allah için uyarılar yapar, tatlı bir sohbet havasında anlatırım bildiklerimi.

Bilmediklerim için de “bilmiyorum” derim.

İmâmı Şâfiî (rahmetullahi aleyh), “İmâm Mâlik’e kırk sekiz mesele sorulduğuna, bunlardan otuz ikisine ‘bilmiyorum’ dediğine şahit oldum.” demiştir.

Yine böyle mübarek bir zata (dört halifeden biri olabilir) bir mesele sorulduğunda “bilmiyorum” demiş gönül rahatlığı ile..

“Devlet hazinesinden maaş alıyorsun, sonra da ‘bilmiyorum’ diyorsun. Bu nasıl oluyor?” demişler.

O mübarek zat gülümsemiş ve “bildiğim kadarının karşılığını alıyorum, bilmediklerim için de verilse dünya hazineleri yetmezdi” diye ibretlik, hikmetli bir cevap vermiş.

Şimdiki hocalara sorun, her şeye, hepsi cevap vereceklerdir.

Oysa bunlardaki bilgi, o bilmediklerine Allah korkusuyla “bilmiyorum” diyebillen mübareklerin ayağının tozu hacminde değil.

Fark takvadır. Kork ondan ki, korkmaz Allah’tan demişler.

Allah hepimizi muttaqî kullarından eylesin.

Ahmaklığımız yüzünden Cuma günlerini değil, Yahudi tatili Cumartesi’yi (Şebat), Hristiyan tatili Pazar’ı tatil yaptık.

Kendi yılbaşımız 1 Muharrem değil, gâvurun 1 Ocak’ı tatil.. 31.12.2022

030940 00000000000bspyz

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER